Genellikle 30 yaşından sonra yüz sarkması yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Çok basit bir kural var aslında: Kuru ciltler kırışır, yağlı ciltler sarkar. Fakat yüz sarkması bazı durumlarda kaçınılmaz gibi bir şeydir. Kötü beslenme, kilo alma, uykusuzluk, yorgunluk stres gibi. Fakat bu süreci geciktirmek, 40’ından sonra da gergin bir yüze sahip olmak mümkün. (Botokstan bahsetmiyorum. :)) Doğal yöntemler, dikkat ve özen sayesinde sarkmalarla savaşabiliriz. Böylece yüzümüz eriyen bir Dali çizimi gibi olmaz. Her şey kendine bakmak ve sağlığına önem vermekle ilgili. Bakalım neler yapabiliriz.
1- Güneş ışığından hem yazları hem de kışları korunmalıyız. Bunun için dışarı çıkarken yüzümüze mutlaka uygun bir güneş kremi sürmeliyiz.
2- Sigara ve alkolden mümkün olduğunca uzak durmalıyız.
3- Beslenmemize gereken önemi vermeliyiz. Bunun için de her gün 8 bardak su içmeli, bol bol sebze ve meyve tüketmeliyiz.
4- Gece yatmadan önce makyajımızı mutlaka temizlemeli ve cildimizi nemlendirmeliyiz. Tıkanan gözenekler bir sürü cilt sorunu demek.
5- Her gün cildimize yumuşak hareketlerle masaj yapmalıyız. Ayrıca soğutulmuş metal bir kaşığı sarkan bölgelere hafif hareketlerle vurmak da işe yarayabilir.
6- Yoğun makyajdan ve kalitesiz kozmetik ürünlerinden kaçınmalıyız. Cildimizin nefes alması oldukça önemli.
7- Çok fazla çay, kahve ve kola tüketmekten de kaçınmalıyız. Ayrıca çok fazla beyaz şeker tüketmek cildin ışıltısını alır, bunu da unutmamalıyız.
8- Yüzümüze buz kalıbına dökülerek soğutulmuş süt küpleri de uygulayabiliriz. Bu işlem cildimizin daha gergin ve canlı olmasını sağlayacaktır.
9- Yumurta akı, yoğurt, salatalık püresi ve limon suyu da cildimizi sıkılaştırır.
10- Gelelim en önemli maddeye: Sık sık ve içten gelen bir gülümseme! Gülelim, yüz kaslarımızı çalıştıralım!