Öyle bir dönemdeyiz ki, ne yöne gidersek, ne yaparsak yapalım ait hissedemiyoruz. Çok mu değiştik? İnsanlar çok mu değişti? Belki bütün insanlık biriken karmalarının bedelini ödüyordur. Bu seneden önce hep doğrularım, yanlışlarım vardı yorumlarken de. Fakat bu sene kötülüklerle o kadar iç içe geçtik ki, herkesi, her kötülüğü anlar olduk.
Ben de sizin gibi bir çok astroloğu okuyorum, öğreniyorum. İçimi karartan astrologlardan hep kaçmışımdır bir negatif mıknatısı balık olarak. Hatırlıyorum 2020 yazısını yazmaya çalışırken çok zorlanmıştım. Sena neden her şeye negatif bakar oldun? Astroloji seni yanlış noktaya mı sürükledi, az pozitif şeyleri gör diyip kendime kızmıştım. Ama anlıyorum ki düşündüğümden de daha zorlayıcı bir yıl bekliyormuş bizi. Kötü diyemeyeceğim, kötü kelimesini çıkardım hayatımdan, siz de çıkarın. Bir önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi; koca göbeğinizi baklavaya çevirmek istiyorsanız tabi ki bu şansla olmaz. Ah istemiyorum en azından zayıflasam yeter dediğinizi duyar gibiyim. Ne kadar çok çalışırsak o kadar erteleriz bir sonraki mücadelemizi. Sadece kilo vermiş bedeni tekrar eski haline sokmak aşırı zor da değildir, iki salmanıza bakar.
Ocak ayında başlayan Oğlak- Yengeç tutulmalarıyla başladı serüvenimiz. Bir çok ilişki zarar görmeye başladı, kişiler kendi öz değerlerini sorgulamaya başladı. Üstüne merkür retrosu, dışsal gezegenlerin retroları, venüs retrosu, tutulma derken şimdi de sıra merkür retrosunda. Çok alışık olduğumuz bir durum aslında merkür retrosu. Üzerine şarkılar yapılan bir senede defalarca yaşadığımız, ah yabancı değil biliyorum bunu dediğimiz adeta. Bugünlerde merkür yavaşlamaya başladı ve 17 Haziranda durağan pozisyona geçicek. Bu retro tanıdık evet fakat halihazırda bir venüs retrosu içindeyiz. 25 Hazirana kadar Merkür ve Venüs retrosunu beraber yaşayacağız. Bir sonraki yazımda Merkür retrosundan bahsedeceğim ama bugün gökyüzünü değerlendirerek, kendinizi suçladığınız, kötü hissettiğiniz konuların nedenini açıklamak istedim.
Astrolojiden önce hep dengesiz olduğumu düşünürdüm. Şuan dengesizliğimin sebebini bilmek, hayatta her şeyin nedenine inmek o kadar rahatlatıcı ki. Bazen ne kadar iyi olursak olalım, karmalarımız bizim yakamızı bırakmaz. Ben kimseyi üzmedim ne karması! Da diyenler olacaktır. Sizin değil karşınızdaki insanın bir karması vardır ve karmasına uygun davrandığınızı görebilirsiniz. Bu arada karmasız insan da yoktur tabi onu es geçiyorum!
Canım dediğiniz herkesten istemsiz uzaklaşmaya başladınız mı? Hayattaki ego ve sevgi dengesini kuramıyor musunuz? Çok seçenekli bir hayat isteyip aynı zamanda yalnız kalmak mı istiyorsunuz? Hiçbir yere ait hissedemiyor musunuz? Sizi en güvendikleriniz yarıda mı bıraktı? Siz en sevdiğinizi yarıda mı bıraktınız? Karakterinize anlam veremiyor musunuz? Ah oğlak burcu, senin yüzünden bunlar. Çok normal bu hisleriniz, yaptıklarınız. Bu sene dünyayı olduğu gibi kendimizi de yeniden inşa ediyoruz. Ben bu sene gökyüzünden ilişki yasağı yemişiz gibi yorumluyorum. Gökyüzü: ”Tek kal ve kendine yönel; insanları boş ver, otur çalış, kendini onar, vizyon kat, psikolojik sorunlarını çöz, boş durma!” diyor adeta acımasız bir öğretmen gibi. Böyle hissediyorken sorunlara odaklanmak yerine, kendimde neleri ihmal etmişim diye düşünmek en faydalısı olacaktır.
Sıkça soru alıyorum ne zaman evlenelim, ne zaman ilişkiye başlayalım vs diye. Retroda başlayan retroda biter deriz evet. Ya da bir ilişkinin devamı için tahminlerde bulunabiliriz fakat ilişkiyi yaşama demek de doğru olmayacaktır. Her deneyim ruhumuza katkıda bulunur. Şöyle düşünelim ki bir x kadını olsun, 6-7 sene bir adamla beraber olsun. Adamın güvenilir olmadığını fark etmez, dışarıya aldırış etmezse hayat onu evliliğinde aldatılarak belki daha kötü şekilde bunu anlamaya itebilir. Belki anlamasaydı her ilişkisi böyle olacaktı. O yüzden ne yaşarsak yaşayalım, öğrenmek için yaşarız. Öğrenmemeye direnirsek tekrarlanır. Maalesef bu öğrenme olayını en zor başaran insanlar haritasında sabit burçların ağırlık olduğu insanlar oluyor.
Unutmayalım ki yaşadığımız her olayda suçumuz var. Yapılan her tartışmada biz de haksızız. Ben haklıyım, o öyle, o beni bıraktı, o beni aldattı, o yalan söyledi, beni kırdı… gibi her olayda aslında siz de haksızsınız. Neden yaptı? Neden yapmasına izin verdim? Neden kendimi böyle gösterdim? Neden stratejik davrandım? Neden bana ruhsal haykırışlarına yanıt veremedim? Sorun ve tekrarlayın. Bu sene başka şekilde büyüyemeyiz. Kötü yönlerinizi insanlara sorun. Eleştiriye açık olun. Her insan bir bakış açısıdır. 5 insan aynı 1 insan farklı söylese de o 1 insana odaklanın. Hayattaki bir insan tipidir o insan. İnsanlar için değişmeyin, kendinizi doğrunuzu yansıtın. Kendiniz olmaktan asla vazgeçmeyin. Kendini çok değiştirmeye çalışan insan kendinden memnun olmayandır. Bu kötü bir şey değil elbette. İnsanlar için değiştirdiğiniz şey tavrınız olmalı, içiniz değil. Sadece içinizi açmaktan çekinmeyin.
Bu zor günlerde en çok kendinize sarılın, retrodayken kime ne hissediyorsanız söyleyin. İçinizdekileri boşaltın. Cesaretiniz yoksa karşınızdaymış gibi kendiniz konuşun onlarla. Hissedeceklerdir. Merkür retrosuyla beraber ailenize dönün, aileniz gibi hissettiklerinize. Yarım kalmış meseleleri konuşun, ilgi gösterin insanlara. Unutmayın bu sene bir daha geri gelmeyecek, bu sene ne kadar zor şeyler yaşasak da karmamızı temizlememiz gereken bir yıl. Zor şeyleri fırsata çevirmeye bakalım, geleceğe yatırım!