Çevremizde sık sık duyduğumuz cümlelerden biri ‘Psikolojim bozuldu.’ cümlesi. Kişiler sıkıntılı hissettiklerinde, çözüm bulamadıklarında, zorlu yaşam olayları yaşadıklarında, toplumsal olarak yaşanan olaylarda ve içinde bulundukları ilişkilerde sorun yaşadıklarında psikolojisinin bozulduğunu ifade ediyor.
Peki ‘Psikolojim bozuldu,’ ne demek?
Psikolojik sağlığımız pek çok şeyden etkileniyor. Kalıtımsal özelliklerimiz, içinde büyüdüğümüz aile ve çevre, kişilik yapımız, zorluklarla başa çıkma becerimiz, sahip olduğumuz öz kaynaklarımız gibi pek çok faktör psikolojik sağlığımız üzerinde söz sahibi. Hayatın içinde karşılaşılan olaylar doğrultusunda bazen psikolojik sağlığımızı koruyamıyoruz. Bazen değişime direniyoruz, bazen ise kontrol edilemeyeni kontrol etmeye çabalıyoruz. Sonuçta psikolojik sağlığımız yıpranıyor ilerleyen safhalarda ise enkaz haline dönebiliyor. İşte böyle durumlarda bunu psikolojimizin bozuk olması ile açıklıyoruz.
Psikolojik sağlığın bozulması kişilerde farklı anlamlara gelebilir. Örneğin şizofreni hastasının da sosyal ortamda konuşmaktan çekinen kişilerinde psikolojik sağlıklarında bozulmalar olduğu söylenebilir. Ancak iki durum arasında fark vardır. Şizofreni hastasının kısa psikoterapi seansları ve kendi çabası ile düzelmesi mümkün değilken sosyal fobisi olan kişinin kısa psikoterapi seansları ve kendi çabası ile düzelmesi mümkün. Bu yazıda psikopatolojik rahatsızlıklar altında ele alınmayan, günlük hayatın içinde hafif düzeyde depresif hissetme, kaygılı olma, ilişkilerde zorlanma, stresli yaşam olayları ile karşılaşma, küçük takıntılara sahip olma gibi problemlerin yarattığı işlevsizliği gidermeye ve psikolojik sağlığı korumaya yönelik öz kaynaklarımızdan bahsedeceğim.
Öz Kaynak Nedir?
Öz kaynaklar, kişinin zorlu yaşam olaylar karşısında güçlü durabilmesini kolaylaştıran, kendi kendini motive etmesini sağlayan ve herkesin kendisine ait olan iyileştirici kaynaklardır. Her kişi için güç aldığı kaynak farklı olabilir. Önemli olan kendi içimizdeki kaynaklardan beslenerek psikolojik sağlığımızı korumaktır. Ruh sağlığı uzmanları son zamanlarda yaşadığımız pandemi süreci ile baş etmede öz kaynaklardan yararlanmanın önemine değinmiştir.
Öz kaynaklarımız
- Öz saygı: Kişinin, kendisini değerlendirmesi sonucunda benliğine biçtiği değeri ifade eder. Kendisine değer veren, iyi hissetmeye yönelik çabası olan, kendi ihtiyaçlarına ve isteklerine saygı duyan kişiler öz saygısı yüksek kişilerdir. Öz saygısı düşük kişilerin ise dışlanmış, çaresiz, içe dönük ve değersiz hissettiği görülmektedir. Bu nedenle öz saygı, psikolojik sağlığımızı korumada etkili bir roldedir.
- Öz yeterlik: Kişinin, kendisinin ne kadar başarılı olabileceğine ve yeteneklerine dair olan inancını ifade eder. Çevresi tarafından destek gören, denedikleri işlerde çoğunlukla ilk seferde başarıya ulaşan kişilerin öz yeterlik düzeylerinin yüksek olduğu görülmektedir. Öz yeterlik kişinin başarı motivasyonunu doğrudan etkiler. Bu nedenle öz yeterlik düzeyi düşük kişilerde başarısız olacağına dair inançsızlık, yeni bir işe başlamaktan kaçınma, başarısızlık kaygısı gibi durumlar gözlemlenir. Öz yeterlik düzeyi yüksek kişiler ise ‘Yapabilirim.’ inancı ile başlayıp motive bir şekilde ilerlerler ve genelde başarılı olurlar.
- İyimserlik: Pozitif düşünme ile alakalı iyimserlik, geleceğe ilişkin olumlu beklentiler içinde olmayı ifade eder. Her insan zaman zaman karamsar hissedebilir. Ancak eğer bu karamsarlığın dozu artarsa kişide depresif ruh hali, mutsuzluk ve umutsuzluk gibi haller görülebilir. Bu nedenle iyimser kalmak, hem psikolojik hem de fizyolojik sağlığımızı olumlu anlamda etkiler. İyimser kişiler stresle başa çıkmada becerikli, mutluluk ve başarı hissinin kıymetini bilen, olumsuz düşüncelere daha az kapılan insanlardır. İyimserlik ve kötümserlik yaklaşımları genel olarak kalıtsal yapımızın mirası olsa da yapılan araştırmalar iyimserliğin geliştirilebileceğini göstermektedir.
- Yeteneklerimiz/ Becerilerimiz: Kişinin sahip olduğu yetenekleri ve becerileri psikolojik sağlığını koruyucu rol oynamaktadır. Spor, resim, müzik gibi alanlarda yeteneği olan kişilerin bu yeteneklerinden beslenerek zorlu yaşam olayları ile baş etmede daha başarılı olduğu görülmektedir. Aynı zamanda yemek yapma, yazı yazma, kişiler arası ilişkilerde başarılı olma gibi becerilerde zor zamanlarda psikolojik sağlığımız için sığınacak limanlarımızdır.
- Sahip olduğumuz güvenli ilişkiler: Sahip olduğumuz aile ilişkilerimize, romantik ilişkilerimize, arkadaşlık ilişkilerimize atfettiğimiz değer de bizler için psikolojik sağlığımızı korumada korunaklı alan görevi görür. İlişkiye değer vermek ve ilişkinin varlığından güç almak, zorlu yaşantılar ile başa çıkmada yardımcıdır.
Bunlar ve bunlar gibi pek çok kaynaktan bahsedilebilir. Kişilerin kendini tanıması, nelerden güç aldığını görmesi de öz kaynaklarından birisi olabilir. Eğer psikolojik sağlığımıza özen göstermek istiyorsak öz kaynaklarımızı arttırmayı, onları korumayı ve geliştirmeyi ihmal etmemeliyiz. En değerli yatırım kendimize yaptığımız yatırımdır.
Öz Kaynaklarımızı Nasıl Geliştirebiliriz?
Güvende ve konforlu olduğumuz ilişkiler ile geçirdiğimiz zamanı arttırma: İlişkilerimizin olumlu etkisini daha da hissedebilmek için bir arkadaşımız ile her hafta aynı yerde buluşmak üzere anlaşılabilir.
Bedensel ve zihinsel farkındalığımızı arttırma: Düzenli olarak meditasyon yapılabilir.
Sahip olduğumuz beceriler/yetenekler için şükretme ve yeni beceriler öğrenmeye açık olma: Merak duyulan ancak hiç denenmemiş bir konuyla ilgili becerileri geliştirmeye çalışılabilir.
Güçlü ve güçsüz yanlarımızı fark edip kabul ve takdir etme: Kendimizde olduğunu düşündüğümüz 5 güçlü ve 5 güçsüz yanları listeleme çalışması yapılabilir. Bir sonraki adımda yakın arkadaş ile buluşarak karşılıklı birbirimiz hakkında liste yapıp sonrasında tartışılabilir.
Her durumun kendi içinde bulunan olumlu yanını bulmaya çalışma: Bizi mutsuz eden, sıkıntı yaratan bir olayın olumlu ve olumsuz yanlarını listeleme çalışması yapılabilir.
Hedeflerimizi, isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı kendimize sık sık hatırlatma: Bir deftere ya da panoya hatırlatıcı görseller veya notlar bırakılabilir.
İletişim kurduğumuz kişilere karşı olumlu tutumlar geliştirmeye çalışma: Bizi kızdıran ya da hoşlanmadığımız bir kişinin olumlu yönünü bulmaya çalışılabilir.
Başarısız olduğumuz zamanlarda başarısızlığı genellememek için güçlü ve başarılı olduğumuz anları hatırlama: Başarılı olduğumuz anlar, şahit olan kişiler ile konuşulup var ise fotoğraflarına bakılabilir.
Mutsuzluğumuzu besleyen kaynakların da farkına vararak ve mutsuzluğa neden olan kaynakları azaltma: Mutsuz olduğumuzda bizi mutsuz eden sorunun kaynağını bularak elimizden geldiğince mutsuzluğun kaynağı azaltılabilir.
İlham verici filmler izleyip konuyla alakalı kitaplar okuma: Yakın çevredeki kişilerin ilham aldığı kitap ya da film karakterlerini sorarak önerileri dikkate alınabilir.
Hayal kurmaktan korkmama: Son olarak da iyimserliğimizi diri tutacak hayal kurmayı bırakmadan, geleceğe dair olumlu beklentilerimiz hayal kurarak tazelenebilir.
Fiziksel ve psikolojik sağlığınızın her zaman yerinde olmasını diliyorum.
Yazar: 7-Circle