Savaş, Moda ve Kadın

1939-1945 yıllarında gerçekleşen II. Dünya Savaşı’nın çok  ciddi sosyolojik etkileri olmuştu.  Etkilenen alanlardan biri de modaydı. 

Yazımda bu süreci bir kadın gibi güçlü ve akıllıca yöneten kadınların hikâyesini anlatacağım. “Savaş, moda ve kadın” sözcükleri birbirinden çok uzak gibi gelse de…

1939-1940 

Erkeklerin cepheye gitmesi kadınlar için yeni bir dönemin başlatır. Kadınlar erkek işi olarak nitelendirilen iş sahasına adım atar, çiftliklerde ve fabrikalarda çalışmaya başlar. Erkek nüfusu büyük oranda azalınca kadınların sosyal konumu değişir.  Kadınların görülmediği her alanda artık kadınlar hizmet vermeye başlar. Böylelikle daha maskülen bir tarzın temelleri atılır.

Kadınlar giyimlerinde rahatlığa daha çok önem vermeye başlar. Gündelik hayatta da üniforma giyen kadınlar kir tutmaması sebebiyle koyu renkler kullanır. Tüm bu değişimlerin sonucunda silüetler daralır, etek ve elbise boyları kısalır. Savaşın etkisindeki kıyafetlerde apoletler ve askeri detaylar da kullanılmaya başlanır. Birçok malzemenin üretimine ve kullanımına kısıtlama getirilir. Hayal güçleri kısıtlanan birçok modacı tasarım yapmayı bırakır. Pahalı yünlerde ve paraşüt imalatında kullanıldığı için ipekler tercih edilmez. Savaşan erkeklerin kıyafetlerinden, perde ve battaniyelerden, paraşüt malzemelerinden, endüstriyel atıkları ve şişe kapaklarından dahi kıyafetler üretilir. O süreçte fermuar halka yasaklanır. Fakat stil sahibi kadınların yaratıcılığını ve üretkenliğini kullandıkları bir dönem olur. O yıllarda popüler olan ve günümüzdeki gibi tek parça değil de arkası dikişli olarak üretilen naylon çoraplar savaş döneminde üretilemediği için kadınlar da naylon çorap giymişçesine bacaklarının arkasına kalemle dikiş hattı çizer.  Döneme damga vuran olaylardan biri olan bu hareket, o buhranlı döneme rağmen modanın hâlâ kadınların hayatını etkilediğinin bir göstergesidir aslında.

1940-1945

1940’lı yıllara kadar geniş vatkalı omuzlar, dar kalça, kalça hizasında ceketler, dolgu topuklu ayakkabılar kadın silüetinde hâkimken 1940’lı yılların birinci periyodunda kalın, gösterişsiz giysilerin yanı sıra askeri tarzda tayyörler kullanılır. Kalın yünlü kumaştan paltolar, pelerinler, kürk mantolar dış giyimde tercih edilir. Savaşın ruhunu yansıttığı düşünülen geometrik şekilli ve çiçek desenli gömlekler A kesim çan eteklerle kombinlenir. 1942’deki petrol kısıtlamasıyla bisiklet modası ortaya çıkar. Bisiklete binerken giymek üzere tasarlanan pantolon etekler dönem modasına damgasını vurur.

Savaş Bitti! 1945 ve Sonrası

1945’te savaşın sona ermesi ile modada büyük bir değişim yaşanır. Savaşın devam eden etkilerine tepki olarak Christian Dior 1947’de New Look akımını yaratır. Savaş döneminde maskülen tarzı benimseyen kadınların tekrar feminen ruha bürünmesi gerektiğini düşünür. Bu yeni stilde üstleri daraltarak feminen bir görünümü tekrar kazandıran Dior, savaştaki kıtlığa tepki olarak etekleri genişletir. Etekler öyle genişler ki günlük bir elbise üretmek için 14 metre kumaş kullanılır. Dior’un New Look silüeti yuvarlak omuzlu, bele oturan, kalçası dolgulu ve yuvarlak; etekleri bol ve pililerden oluşan bu görünüm kadın olmanın altını çizer.

Fakat Dior’un New Look stiline karşılık olarak Coco Chanel, kadınların savaştan sonra feminenleşmesine tepki göstererek maskulen çizgiler kullanmaya devam eder. Bu dönem iki moda devinin karşı karşıya geldiği bir dönem olur.

Chanel, peplumu olmayan yakasız ceketler ve düz etekler tasarlar. Maskulen tarzı devam ettirmek istemesinin sebebi; savaş kendine güvenen, iyi eğitimli ve işini bırakmak istemeyen kadın kitlesini yaratmıştı. Chanel’in tavrı ve stili, bu kadın kitlesi tarafından hemen benimsenir ve kısa sürede yayılır. 

Kadınlar her durumda, her koşulda yaptıkları işlere imzalarını atabilirler. Güçlü duruşları ve kendi ayakları üzerinde duran stil sahibi kadınlar, bugünün dünyasına ve modasına ışık tutmuştur. Savaşta, barışta, modada, hayatın her alanında imzalarını atabilen kadınlar; tüm sahalarda varlıklarını göstermeye devam ediyorlar. Geçmişten günümüze ve dünyanın nihayetine dek…

Yazar: 7-Circle

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir