Kahve, ilk keşfedildiğinde içecek olarak tüketilmiyordu. 1500 yıllık tarihe sahip olan kahvenin içecek formunda tüketilmeye başlanması son 500 yılda yaşanılan bir olay esasında. Kahvenin içilmeye başlanmasıyla birlikte dönemin ihtiyaçları ve teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak farklı çeşitlerde, farklı demleme yöntemleri kullanılarak hazırlanan kahveler insanların beğenisine sunulmuştur. Kahvenin popülaritesini giderek arttırmasıyla birlikte ‘kahve nesilleri’ adı verilen trendler ortaya çıkmıştır. Günümüzde varlığını sürdüren ve gençlerin dilinden düşürmek bilmediği akım ise 3. nesil kahveciliktir. 3. nesil kahveciliği doğru anlamak için öncelikle 1. ve 2. nesil kahveciliği öğrenmek gerekiyor.
1. Nesil Kahvecilik
5 asırlık bir geçmişe sahip olan kahvenin günlük hayatın içerisine yavaş yavaş sızdığı dönem 1. nesil kahvecilik olarak biliniyor. 1900’lerin başına denk gelen bu süreç, suda çözünebilen kimyasal işlemden geçirilen toz kahveyle başladı. 1. Nesil kahvecilik döneminde kahve alınır, satılır ve tüketilirdi. Bu döneme damgasına vuran olay ise R.W Hills ile Austin’in kahveyi vakumlu paketlere koyarak satma fikri oldu. Bu fikirle birlikte kahve, daha uzun sürelerde saklanabilir hale geldi. Böylelikle tüm dünyadaki tüketim oranı hızla arttı.
Kahveye talep arttıkça, üreticiler de en kolay ve hızlı yoldan kahve hazırlama yöntemlerini aramaya koyuldu. Bu da zararlı bir kahve kültürünün doğuşunu hazırladı. Herhangi bir meyve çekirdeğiyle formu aynı olan ve bitkiden elde edilen kahvenin suda çözünebilmesi için çeşitli kimyasal işlemlerden geçti. Tadı ve kokusunu yitiren kahveye çeşitli katkı maddeleri eklendi. Çıkan sonuç ise kahve olarak adlandırılsa da saf kahveden son derece farklı. Büyük firmaların onlarca kimyasal işlemden geçirip vakumlu paketlere yerleştirerek insanlara sunduğu, sıcak su döküp karıştırılarak tüketilen içeceğe kahve demek yerine, kahve aromalı kimyasal içecek demek daha doğru olacaktır.
1. Nesil Kahveciliğin Yararları ve Zararları
Yalnızca sıcak su eklenip karıştırılarak hazırlanabilmesi, zamandan tasarruf için oldukça önemlidir. Aynı zamanda hazırlanışı kolaydır. Kahveyi demlemek, demleme ekipmanını temizlemek ve artan posayı çöpe atmak gibi zahmetli işlere bulaşmanıza gerek kalmaz. Vakumlu paketlerde muhafaza edildiği için de uzun süreler bozulmadan kalabilir.
1. nesil kahveciliğin yararları olduğu kadar zararlı yönleri de vardır. İlki ve en önemlisi, kimyasal ve sağlığa zararlı olmasıdır. Suda çözünebilmesi için pek çok kimyasal işlemden geçirilir. Üstelik, kimyasal tepkimeye sokulmasından kaynaklı olarak kahve ve kafein oranı azdır. Aroması giderek kahvenin kafein oranı da azalınca, kahveden beklenen verimi alamazsınız.
2. Nesil Kahvecilik
1. Nesil kahvecilikle birlikte türeyen zararlı kahve kültürü yerine 2. Nesil kahvecilikle birlikte yavaş yavaş doğal ve daha kaliteli kahve çekirdeklerine bırakmıştır. Espresso, Cappucino, Latte vb. kahve çeşitlerinin ortaya çıkmasına ek olarak soğuk demleme gibi farklı demleme metotları da geliştirilmiştir. Özellikle kahve tutkunları için kahve aromalı tatlılar hazırlanmıştır. 2. nesil kahveciliğin doğuşu ise 60’lı yılların sonunda, Starbucks, Cafe Nero gibi kahve zincirlerinin giderek popülerlik kazanmaya başlamasıyla olmuştur. Bu tür kahve zincirleri, kahveden daha iyi tat alınabileceğini ve kahveyle daha güzel vakit geçirilebileceğini düşünerek ortaya çıkmıştır. 2. Nesil kahveciliği başlatan kişi ise 1966 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan Peet’s Coffee’nin sahibi Alfred Peet’tir. Peet’in arkadaşları da 1971’de Starbucks’ı kurarak, ikinci nesil kahvecilik dönemine mihenk taşı koydular.
2. Nesil kahvecilğin doğuşundaki temel nedenlerden bir diğeri de, ev iş yerleri dışında insanların sosyalleşebileceği yeni alanlara ihtiyaç duymasıdır. Günümüzde dahi insanlar kahveciye, yalnızca güzel kahve hazırladıkları için gitmiyor, arkadaşlarıyla buluşup sohbet etmek genellikle ana hedef olduğu için kahvecilerin yolunu tutuyorlar. Sonuç olarak, 3. Nesil kahvecilik dönemine girmiş bulunsak da 2. Nesil kahvecilik halen, hayatımızın önemli bir parçasını oluşturuyor.
2. Nesil Kahveciliğin Yararları ve Zararları
1. Nesil kahveciliğe nazaran daha sağlıklıdır. Kahvesini yoğun sevenler için Espresso, daha yumuşak içimli sevenler için Latte, aromalı sevenler için Mocha gibi çeşitler ortaya çıkmış, bu sayede tek tip kahve alışkanlığı aşılmıştır. Kahve müşteriye hazır halde servis edilir. Hazırlanma sürecinin hiçbirine dahil olmaz, sadece kahvenin tadını çıkartırsınız.
Maddi durumunuzun iyi olmasa da yeterli olması, 2. Nesil kahveciliğin getirdiği ürünlerden faydalanabilmeniz için esastır. Maddi yetersizlikler içinde olan bireyler ve kahve bağımlıları için kahve içmek lüks sayılmaya başlanmıştır. 2. Nesil kahveciliğin temsilcileri, ticari kurum ve kuruluşlar oldukları için, daha fazla kar sağlamak adına kalitesiz kahve çekirdeklerini tercih edebilirler. Fakat, satın aldığınız kahvenin tadından memnunsanız, herhangi bir sorun olmadığını söyleyebiliriz
3. Nesil Kahvecilik
Son birkaç yılda lügatımıza giren, özellikle gençlerin dilinden düşürmediği 3. Nesil kahvecilik ve bu neslin savunucuları kahveyi, bir kültür olarak görüyor. Kahve kültürünün doğuşu olarak da tanımlayabileceğimiz bu dönemde kahvenin yetiştiği coğrafi bölge, çekirdeğinin türü, içerdiği kafein miktarı, hasat dönemi ve şekli, kavrulması süresi, derecesi ve tarihi, dinlendirilme süresi, hangi ekipmanla demlendiği, sertliği gibi konular hem üretici hem de tüketici açısından büyük önem arz ediyor. Kahveye derinlikle anlamlar yükleyerek üzerine araştırmalar yapan kişiler, müşteriyi en iyiyle buluşturabilmek adına çalışıyorlar.
3. Nesil kahvecilikle birlikte yeni kavramlar ve iş alanları doğdu. Kendine ait bir terimler sözlüğü dahi olan kahve, son kullanıcı tarafından dahi temel bilgiye sahip bir içecek haline geldi. Tabii terimler arttıkça, bilmesi de zorlaştığı için ‘barista’lık mesleği ortaya çıktı. Bu terimlere hakim olmanın yanı sıra hangi kahvenin ne kadar demleneceği, hangi ekipmanın kullanılacağı, çekirdek boyutuna göre yoğunluğun anlaşılması ve ona göre farklı aromalarla kahvenin zenginleştirilmesi gibi pek çok konu baristalık mesleğini icra eden kişilerin uzmanlık alanına giriyor. Eğer siz de kahveyle ilgileniyor, bu kültür hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak istiyorsanız, “Cup of Excellence”a bir bakabilirsiniz.
3. Nesil Kahveciliğin Yararları ve Zararları
3. ve 2. Nesil kahveciliğe göre daha sağlıklıdır. Ne içtiğinizi bilirsiniz. Doğal kahveden alınabilecek lezzetin son noktasıdır. Yüzlerce kahve çekirdeği arasından damak tadınıza en uygun olanı seçerek, farklı aromalarla zenginleştirebiliyor oluşunuz, asırlar boyu süregelen kahve deneyimindeki en iyi tadı elde etmenize olanak tanıyor.
3. Nesil kahvecilikle aynı soruna sahip olan bu dönem, maddi durumu iyi olmayan bireyler için lüks olabiliyor. Fakat rekabetin artması ve ulaşılabilirlik anlamında kahve, düşük gelir düzeyine sahip kişiler tarafından dahi tüketilebilir bir içecek olma özelliği taşıyor.
Yazar: Kahvegibikahve