Çoğumuz tartışmalardan kaynaklı ya da yanlış anlaşılmalar sonucu oluşan kırgınlıklarımızı geride bırakmakta zorlanırız. Ya affeder yolumuza özgürce devam ederiz ya da içimizdeki öfkeyi besleriz ve kinimizin esiri oluruz.
Size bu konuda küçük bir önerim var!
Bir değişiklik yapmaya çalışın ve barış elini önce siz uzatmayı deneyin!
Çünkü kızgınlığınızı ve kırgınlıklarınızı beslemenizin sizden başkasına bir zararı olmayacak üstelik bunu yapmaya devam ederseniz ruh sağlığınıza da zarar vermiş olacaksınız.
Önce kendinizi bağışlamakla işe başlamanız faydalı olacaktır. Olumsuz iç seslerinizi farkedip, kendinize hoşgörülü davranmaya özen göstermelisiniz. Bunu yaptıkça çevrenize karşı da ne kadar nezaketli olduğunuzu farkedeceksiniz. Çünkü kendisiyle barışık olan insanlar çevrelerine karşı da daha bağışlayıcıdırlar.
Geçmişte yaşanılanlar üzerinde artık hiç bir kontrolünüz olmadığını, yaşanılanları artık değiştiremeyeceğinizi unutmayın. Yaşadıklarınızı tekrar tekrar anımsamanız acılarınızı tazelemekten, ruhunuzda derin yaralar açmaktan başka işe yaramayacaktır. Bunu yapmaya devam ederseniz artık canınızın acımasına sebebiyet veren kişi sizden başkası olmayacaktır.
HAKLI OLMAYI MUTSUZ OLMAYA TERCİH ETMEK
Öfkenizin ve gururunuzun hiddetine kapıldığınızda küçük şeylerin büyük kızgınlıklara çevrileceğini aklınızdan çıkarmamaya gayret göstermeniz sizin ve çevreniz açısından sağlıklı olacaktır.
Haklı olmak hiç bir zaman mutsuz olmaktan daha önemli değildir. Karşınızdaki kişinin haklı olmasına izin vermeniz sizin haksız olduğunuz anlamına gelmeyecektir. Aksine bu sizin hoşgörünüzün ve iç huzurunuzun artmasını sağlayacaktır. Ayrıca insanlara nezaketle ve barış elini uzatarak yaklaştığınızda size kendilerini daha az savunduklarını ve daha insancıl yaklaştıklarını farkedeceksiniz.
DÜŞÜNCE GÜCÜ
Düşüncelerinizin ne kadar güçlü olabileceğini biliyor musunuz? Olumsuz düşünceler olumsuz bir hayatı beraberinde getirir. Kendinize olumsuz olanın hayatınız ve çevreniz değil düşünceleriniz olduğunu hatırlatın. Olumsuz düşüncelerinizi gözardı etmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışın.
Düşünceleriniz üzerinde ne kadar çok diretirseniz o düşünceye o kadar çok inanırsınız. Öfkeniz ve kızgınlığınızda ne kadar dirençli davranırsanız, kendinizi o derece haklı görürsünüz. Fakat bu kısımda bir değişik yapabiliriz. Kendinizi öfke ve kızgınlıkla beslemek yerine karşınızdakini affedici, ona karşı güzel düşünceler beslemeniz ve bunu tekrarlı bir şekilde düşünmeniz daha faydalı olacaktır.
ÖNERİ SEVENLERE:
- Affetmek bir güçsüzlük göstergesi değildir aksine özgürce ve hissederek verdiğimiz bir karardır. Öfkeli ve kinci olmanın bir faydası olmadığını anlayıp öfkeye ve kine karşı verilmiş güçlü bir karar olduğunu anımsayın.
- Empati kurmaya çalışın, bunu bir başkasından istemek çok kolaydır ama kendinize bunu ne kadar yapabildiğinizi sormak faydalı olacaktır.
- Bir tartışmanın hiç bir zaman tek başına yapılmadığı gerçeğini unutmamaya özen gösterin
- Size karşı olan davranışların altında yatan iyiliği görmeye çalışın. Bunu yapmanın kötü düşüncelere odaklanmaktan daha iyi bir yol olduğunu farketmeniz olumlu sonuçlar almanızı sağlayacaktır.
- “Akıl okuma’’ gibi bir hataya düşmemeye çalışın. Belki de sadece bu yüzden kendinizi bu kadar öfkelendirmiş ve kinlenmiş olabilirsiniz.
- Tartışma esnasında kendi yaptıklarınızı da hatırlamaya çalışın. Farkında olmadan karşınızdakinin de en az sizin kadar incinmiş olma ihtimali olduğunu unutmayın.
- Affedici olmanın sizi ne kadar hafifleteceğini düşünün. Öfkeyle yaşamanın enerjinizi ne kadar düşürdüğünün farkında olmayabilirsiniz.
- Genellemelerden uzak durmaya çalışın. Tartışmalardan sonra “o zaten hep böyleydi” dediğimiz çok olmuştur. Oysa sakince düşündüğümüzde aslında hep öyle olmadığını farkedeceksiniz.
- Hepimizin bağışlanmaya ihtiyacı olduğu zamanlar olabileceği gerçeğini görmezden gelmemeye çalışın.
- Karşınızdaki kişiyle geçirdiğiniz güzel zamanları hatırlamaya çalışın. Bunu düşünmek, aslında onu sevdiğinizi ve anlaşabildiğinizi hatırlamanız için belki size bir ışık tutacaktır.
- Her insanın yaşam yolunda kendisi için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını, bazen bu yüzden bencilleşebileceğini unutmayın.
- Hayat şartlarının siz dahil bütün insanları yıpratabileceği ihtimalini hatırlayın! Biraz hafızanızı zorlayıp, bazen farkında olmadan hiç alakasız insanlara nasıl nezaketsiz davrandığınızı anımsayın. Belki size kaba davranmasının sebebi sizinle alakalı değildir, davranışın ötesini görmeye gayret gösterin.
- Kusursuz olmadığımızı hatırlayın. İnsanız ve hata yapabiliriz. Bu hoşgörülü anlayışı hayatımızdan eksik etmemek daha affedici olmamızda çok önemlidir. Bunu unutmamaya çalışmanız faydalı olacaktır.
Hayatınızı istediğiniz tarafa yönlendirmek sizin elinizde! Onu isterseniz affetmenin hafifliğiyle, isterseniz öfke ve pişmanlıklarınızla şekillendirirsiniz. Unutmayın, hayatınız sizin eseriniz…
Affedici olabilmek dileğiyle…
Sevgiler
Psikolog Aslıhan Sönmez