1- Şöyle rengarenk bir sofra hazırlayabilirsin. İster sevdiklerinle sofra sohbeti yapmak için ister kendinle baş başa kalmak için. Belki dünya mutfağından yemekler de denersin. Bu sofranın tuzlusu, tatlısı eksik olmamalı. Bir de leziz bir şarap varsa değmesinler keyfine.
2- İçinde 35 ayrı rengin olduğu bir makyaj paletin ve her işlem için ayrı fırçan olsun, en yaratıcı makyajı sen yap derim. Bunun için YouTube’da bir sürü eğitici video var. Sonra da gözlerini süze süze, dudaklarını büze büze video çekersin ama en güzelini kesin sen çekersin. <3
3- En iyi arkadaşın, en rahat spor ayakkabıların ve bir şişe buz gibi suyla yürüyüşe çıkabilirsin. Hem günlük egzersizini yapmış olursun hem açık havanın tadını çıkarırsın hem de sinirini stresini atarsın. Yol boyunca yapılacak sohbetler, görülecek yerler de cabası.
4- Dışarı çıkmaya ve daha önce hiç yapmadığın bir şey yapmaya ne dersin? Mesela şehre yeni gelen bir sergiye gidebilirsin. Her bir eserin önünde, bilgilerini okuyarak, sana hissettirdiklerini yaşayarak bu sanat serüveninin tadını çıkarabilirsin.
5- Kısa bir bisiklet turu da renkli bir aktivite olabilir. Bacaklarını çalıştırdığın gibi hafif rüzgarın tenine değme keyfini de yaşarsın. Bisiklet sürmenin en güzel yanlarından biri de gezegeni yormayan bir ulaşım aracı kullanıyor olman. Çünkü B gezegeni yok.
6- Her neredeysen kalkıp pencereden dışarı bakabilir, mavi gökyüzünü izleyebilir, kuşların sesini dinleyebilir, şöyle derin bir nefes alabilirsin. Sonra da kendine kahve veya çay yapıp, her yudumun tadına vararak içersin. Yaşıyorsun, bundan keyifli aktivite mi var?
7- Bütün bedenini çalıştıran, aynı zamanda kültürü olan, zevkli bir dans kursuna yazılabilirsin. Mesela ateşli ve hareketli tango ya da hem kendini seksi hissetmeni sağlayacak hem de seni forma sokacak pole dance gibi. Veya tamamen stres atmak isteyip, swing de yapabilirsin.
8- Gününü kişisel bakıma ayırabilirsin. Ama bahsettiğim bakım, evde peeling yapmak ya da kuaföre gitmek değil. Hijyenik ve keyifli bir SPA deneyimi yaşayabileceğin bir güzellik merkezine gidebilirsin. Belki bu merkezde bir de yüzme havuzu olur. Belki şurada neşeli bir jakuzi de vardır. 🙂
9- Fotoğraf makineni kaptığın gibi tarihi yerleri keşfe ve fotoğraflamaya da çıkabilirsin. Yerel tezgahlar, kamera görünce gülümseyen mahalleli çocuklar, dar ve renkli sokaklar, taş binalar, gün batımları, akşam kızıllığı seni bekliyor. Güneşten korunmak için şapkanı takmayı unutma.
10- Şehrin en lezzetli ve doğal dondurmasını yapan yerleri araştırabilir ve en iyileri bulup hedefine doğru ilerleyebilirsin. Böylece hem minik bir gurme listen olur hem de dondurma yerken kendini çocuk gibi hissedersin. Sonra belki o bulduğun dondurmacıları Twitter’da takipçilerinle de paylaşırsın.
11- Asla es geçmemen gereken keyifli aktiviteler var. Dur ben sana birkaç tanesini tavsiye edeyim: Butik sabun ve mum yapımı, sushi atölyesi, pastacılık kursu, espresso ve cappuccino eğitimi, hayvan barınağında gönüllü çalışma, cheesecake workshop’u, oyunculuk yaz okulu, sinema semineri…
12- Havalar güzelleşti, pikniğe çıkmaman için bir neden göremiyorum. En pratik ve lezzetli şeyleri hazırlayıp, bol ağaçlı bir alanda piknik yapabilirsin. Senin böyle bir yerde ateş yakmayacağını ve piknikten sonra çöplerini toplayıp, atacağını biliyorum. ❤️
13- Bir çiçek ya da ağaç dikebilir, bahçe işleriyle uğraşabilirsin. Hatta sana sukulent yani kaktüsümsü bitki yetiştirmeyi önerebilirim. Minik kaplarda, rengarenk ve çeşit çeşit yapraklarıyla sukulentler göze de hitap ediyor. Belki arkadaşların için de aranjmanlar hazırlayabilirsin.
14- Açık hava sinemasında ayın filmini izleyebilir, mısıra ve limonataya doyabilirsin. Açık hava sinemasının en güzel yanı her anın 10 dakikalık ara gibi geçmesi, AVM’lere sıkışmış sinemalardan kopup, temiz havada film izleyebilmek. Tabii bir de nostalji yaşayabilmek.
15- Bir kültürü araştırıp, tanıyabilirsin. Bu kültüre ait yemekleri tadabilir, dili öğrenebilir, insanlarla tanışabilir, hatta o kültürü gidip yerinde yaşayabilirsin. Bu da seni turist değil, gezgin yapar. Böylece insanların çeşitliliğini ve kültürlerin kendine has güzelliklerini kutlamış olursun.
16- Gününü sokak hayvanlarına ayırabilirsin. Mamaları kapıp, sokakları arşınlayabilir, sokak hayvanlarıyla yakından ilgilenebilirsin. Bu arada hasta ve sakat hayvanlara da yardım edersin. Ama bu aktivitenin en keyifli yanı onları sevmek ve sevgileriyle mest olmaktır.
17- En sevdiğin grubun ya da şarkıcının konserine gidebilirsin. Hatta sevgilini de alıp, öyle gidersin. Onları canlı dinlemenin keyfi bambaşka olur. Bu arada deli gibi zıplamak, su gibi içmek, doğaçlama dans etmek ve hep bir ağızdan şarkı söylemek de serbest.
18- Evde yapabileceğin ve son derece keyifli hobiler de var. Öncelikle bir şeyleri tamir edebilir ya da objeleri boyayarak, süsleyerek yenileyebilirsin. Kendine aksesuarlar yapabilirsin. Evin için, hediye etmek için ya da Instagram’da satmak için bir şeyler üretebilirsin. Makreme, kanaviçe, patchwork, maket gibi.
19- Arkadaş grubunla birlikte kaçış oyununa katılabilirsin. Yapmanız gereken tek şey ipuçlarını toplamak, bulmacaları çözmek, anahtarları bulmak ve çıkışa ulaşmak. Bir de olabilecek gerilimli anlara karşı korkusuzca ilerleyebilmek. Ama işin eğlencesinin gerilimde saklı olduğunu da unutmayın.
20- Bir spor dalında ustalaşabilirsin. Eminim senin de sevdiğin ve adapte olabileceğin bir spor vardır. Sonra bu sporun tutkunu olur ve fitleştikçe keyfini daha çok çıkarırsın. Mesela suyu seviyorsan yüzme, dengeyi seviyorsan kaykay, macerayı seviyorsan serbest dalış tam sana göre.