Bir anda çok başka davrandığınız, kendinizi tanımadığınız zamanlar oldu mu? Yaşadığınız bir olay karşısında içinizden adeta bir canavarın çıktığı ve sakinleştiğinizde de neden böyle davrandığınıza anlam veremediğiniz anlar. İşte bu yazımızda bu durumların nedenleri üzerine konuşacağız.
Anne karnına düştüğümüz günden bugüne kadar farklı yoğunlukta da olsa çevremizde olan her şeyi algılamakta ve kaydetmekteyiz. 5 duyu organımız ile algıladığımız şeyler beynimizde bir filtreleme sisteminden geçer ve kaydedilir. Ancak bazı yaşantılar bu filtreleme sisteminden geçtiğinde beynimizde yanlış bir şekilde kodlanır, kendimizle ilgili olumsuz inançlar oluşturur ve bu durum olayların bizde travmatik etkiler bırakmasına yol açar. Travmatik olaylar, aradan yıllar geçmesine rağmen, aklımıza her geldiğinde sanki az önce yaşanmışçasına aynı rahatsızlığı hissetmemize yol açar ve biz çoğu zaman farkında olmasak da bugünümüzü şekillendirirler.
Bir insanın hayatı boyunca hiç travma yaşamaması mümkün değildir. Ancak yaşadığımız travmatik olayların sayısı artıkça bugünümüzde olumsuz olarak etkilenmeye başlar. Beynimizde yaşadığımız hayat boyunca tecrübelerimizle şekillenen sağlıklı bir taraf oluşurken aynı zamanda travmalarımız tarafından da şekillenen bir taraf oluşur. Sağlıklı tarafımız çoğu zaman hakimiyeti elinde bulundururken bazı anlarda özellikle de travmalarımıza benzeyen bir durumla karşılaştığımızda travmalarla şekillenen, yaralı tarafımızın etkisi altına gireriz. Yani verdiğimiz tepkiler o an olan olaylara veya karşımızda olan kişiye karşı değil de geçmişte yaşanan ve zihnimizde halen etkileri devam eden durumlara karşıdır.
Bu durumda aklımıza gelen şey, peki o zaman ben kimim?
Travmalarım tetiklendiğinde ortaya çıkan ve aslında kabul etmek istemediğim kişi miyim yoksa olmasını istediğim, yıllardır kazandığım tecrübeleri yansıttığım sağlıklı tarafım asıl ben mi? Bu sorunun cevabı aslında travmatik tarafımız da sağlıklı tarafımız da bizi yansıtmaktadır. Travmalarımızdan da bir şeyler öğreniriz ve bizi oluşturan taraflarımızdandır.
Ancak bazı durumlarda artık kendinizden memnun olmadığını hissederseniz, aslında bu ben değilim aslında bu şekilde davranmak istemiyorum şeklinde cümleleri çok fazla dile getirmeye başlamışsanız bu durumda travmalarınız hayatınızı çok fazla ele geçirmiş diyebiliriz. Böyle durumlar psikolojik destek almanın tam sırasıdır. Peki Hayatımızı bu kadar şekillendiren ‘’Sen Kimsin?’’ Sorusuna cevap olabilen travmalarımızın varlığından nasıl haberdar olacağız?
1.Adım: Beni Şu An Neler Rahatsız Ediyor? sorusunu Sormak
Önce kendinize şu soruyu sorun: Hatırladığım ilk anıdan bugüne kadar yaşadığım tüm hayatı düşündüğümde şu an beni halen etkileyen, rahatsız eden ne gibi anılarım var?
Bu soruya cevap verirken şunu da düşünebilirsiniz: Aradan uzun yıllar geçti, artık unutmam lazım, rahatsız olmamam lazım. Ancak beynimiz bu şekilde çalışmaz ve aradan uzun yıllar geçse de bazı anılar rahatsızlık derecesini halen korur. Bu nedenle bu soruyu cevaplarken mantığınızla değil duygularınızla cevap verin. Eğer sizi halen rahatsız eden anılar yakaladıysanız, bu anılar çok eski zamanlara ait de olabilir veya yakın zamanda gerçekleşmiş olaylar da olabilir.
2. Adım: Derecesini Belirleyin
Kendinize soracağınız ikinci soru: Anılar beni ne kadar rahatsız ediyor?
0 ile 10 arası bir ölçekte 0 ‘’Hiç rahatsız etmiyor,’’ 10 ‘‘Çok fazla rahatsızlık veriyor,’’ olarak düşünürseniz anılarınızın sizleri şu an ne kadar rahatsız ettiğini belirleyebilirsiniz. Burada önemli olan diğer bir noktada belirlediğiniz anıların sizi şu an ne kadar rahatsız ettiği. Olayın yaşandığı sıradaki rahatsızlık derecesi bize doğru bir bilgi vermez önemli olan ‘şu an’da hissettiklerinizdir.
3. Adım: Anılarınızı Sınıflandırmak
Eğer anılarınız arasında sizi 5 ve üzerinde rahatsız eden anılarınız varsa bu durum geçmiş yaşantılarınızın bugününüzü yoğun miktarda etkileyebileceğini söyler. Rahatsızlık derecesi yüksek olan anılar tetiklendiğinde mantıklı düşünme sisteminizin devre dışı kalması ve hayatta kalma modunuz olan öfke, sinir, saldırı gibi modların aktif hale gelmesi daha sık rastlanan bir durumdur. Eğer sizi rahatsız eden anıların sayısı fazla ise bu durumda profesyonel destek almanız gerekmektedir.
Aslında kim olduğunuz sorusunun cevabı geçmişinizin farkında olmakta ve anılarınıza göz atmakta yatar. Kim olduğumuzu keşfetmek bir serüvendir. Bu serüvende güzel durumlarla karşılaşmanız dileğiyle…
Yazar: 7-Circle