Altan Yiğit
Zarafeti ve güzelliğiyle Hollywood’un ikonik yıldızlarından biri Audrey Hepburn. Aslında o bir İrlandalı-Hollandalı ama yeteneği ve içtenliği sayesinde Hollywood’un altın çağına damgasını vurmuş bir isim. (1993’te, ölümünün ardından ona onur Oscar’ı verildi.) Sadece oyunculuğuyla da değil üstelik. İyi bir insan olması, kendini ihtiyacı olanlara yardıma adaması (80 sonrasında UNICEF iyi niyet elçisiydi.) ve sözleriyle kadınlara destek vermesiyle de bunu sağladı. 1961 “Breakfast at Tiffany’s”teki tarzı, 1953 “Roman Holiday”deki doğallığı, 1954 “Sabrina”daki sevimliliği hep akıllarda. Onu, canlandırdığı karakterleri ve ilham verici sözlerini seviyoruz. Çünkü günümüzü güzelleştiriyorlar…
“Mucizelere inanmayan biri gerçekçi değildir.”
“Vermek yaşamaktır. Eğer vermek istemeyi bırakırsan, uğruna yaşanacak bir şey kalmamış demektir.”
“Yarına inanmak bir bahçe yaratmaktır.”
“İmkansız kelimesinin içinde bile ‘imkan’ vardır.”
“Güzel gözler için insanlara iyilikle bak, güzel dudaklar için insanlarla nazikçe konuş, güzel beden için ekmeğini ihtiyacı olanlarla bölüş, güzel saçlar için çocukların saçlarını okşamasını sağla, güzel yürümek için bilgiyle ve yalnız olmadığını bilerek yürü.”
“En önemli şey hayatından keyif almaktır. Mutlu olmak, işte bütün mesela bu.”
“Bir kadın zekasıyla birlikte güzeldir.”
“Yaş aldıkça iki elin olduğunun farkına varırsın. Biri kendine yardım eder, diğeri de başkalarına.”
“Asla yok olmayan tek güzellik zarafettir.”
“Kavga sırasında sesini yükseltince daha mı haklı oluyorsun?”
“Uzun bir hayat ve güzel bir akşam yemeği arasında bir fark vardır: Akşam yemeğinde en tatlı şeyler en son gelir.”
“Yalnız olmak istemiyorum, yalnız kalmak istiyorum.”
“Arkadaşlar, seçebildiğiniz ailenizdir.”
