Altan Yiğit
Son dönemlerde sosyal medyada sıklıkla karşılaştığımız fakat hakkında yeterince bilgiye sahip olmadığımız, hatta insanların farklı şekilde yorumlamaları sonucu yanlış bilgiler edindiğimiz bir konu; Beden Olumlama.
Ülkemizde 2 senedir tanınmaya başlanan bu hareket aslında 1960′ ların sonuna doğru Amerika’da ortaya çıkmaya başlamıştır. Başlangıçta kilolu insanların haklarını, sosyal hayatlarını korumak, onlara karşı ön yargılı yaklaşımları ortadan kaldırmak için başlamıştır.
Dünyada uzun süredir konuşulan ve farkındalık oluşturulmaya çalışılan önemli bir konudur. Türkiye’de ve diğer ülkelerde de Beden Olumlama Hareketi’nin bir çok destekleyicisi var. Başka bir yazıda Beden Olumlama Hareketi’yle tanınmış kişilerin sosyal medya hesaplarını paylaşacağım.
Beden Olumlama Hareketi Nedir?
Kısaca tanımlamak gerekirse kadın, erkek, LGBT bireyler fark etmeksizin insanların kendi vücutlarının belli bir güzellik kalıbına uymak zorunda olmadığını savunan, medyanın ve toplumun dayatmış olduğu güzellik algısına karşı çıkan bir harekettir. Bu harekette cilt lekeleri, selülit, çil, şişman, zayıf, kısa, uzun ya da engellerinizle bedeninizi sevmenizi, mutlu olmanızı ve kimsenin size vücudunuz hakkında bir yargıda bulunmaması gerektiğini savunuyor. Sizin bedeniniz sizin kararınız. Hareketin savunucuları çoğunlukla kadınlardan oluşmakta bunun nedeni ise toplumun kadınlara ‘ideal’ olarak adlandırılan güzellik anlayışını yüklemesinden ve sadece bu standartlara uyan kadınların güzel olabileceği algısından kaynaklanıyor.
Beden Olumlama Hareketi Ne Değildir?
Bu hareket sanılanın aksine sadece kadınlara yönelik bir oluşum değil, erkekleri, LGBT bireyleri de kapsamakta. Engelli, lekeli, kıllı, tüylü, yaralı, her beden, Beden Olumlama Hareketi’nin alanına giriyor. Kısacası bu hareketi desteklemek için bir bedene sahip olmak yeterli.
Birçok sosyal medya platformunda insanların yaptıkları yorumları göz önünde tutulduğunda Beden Olumlama Hareketi yanlış algılanmış durumda. Özellikle şişmanlığa özendirme şeklinde toplumda bir algı var. Aslında sanılanın aksine Beden Olumlama Hareketi kişilerin kendi bedenlerini sevmesi, kalıplaşmış güzellik anlayışı dışında kalan her bedenin de güzel olduğudur. Kişi eğer aynaya baktığında gördüğünden memnun değilse onu değiştirmek isteyebilir, önemli olan bu kararın toplum tarafından değil kişinin kendisinin veriyor olmasıdır.
Toplumda yaşayan her birey vücudu hakkında eleştiriye maruz kalmıştır. Şişkosun, çöp gibisin, burnun eğri gibi bir çok olumsuz eleştiriye, kalıplaşmış güzelliğe sokan cümleleri duymuşuzdur. Hatta belki insanlara bu eleştiriyi biz yapmışızdır. Bütün bunlar kişilerin iyi olma halini sağlıklı birey olmasını etkiliyor. Psikolojik, fizyolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkilemeye başlıyor. Şimdi biraz kendimizi düşünelim. Biz böyle bir duruma maruz kaldık mı, böyle bir duruma maruz bıraktık mı?
Kaynak: Ceotudent
