Zamanı kullanamamak, teknoloji bağımlılığı, gelecek kaygısı derken, hep olduğumuz an dışındayız. Yaşadığımızı kaçırıyor ve pişmanlık duygusu ile günü kurtarmaya bakıyoruz. Dünde yaşayıp, yarını düşünüyoruz ve andan tamamen kopuyoruz.
1) Çok Düşünmek
Beynimizin sürekli aktif olması demek, çok fazla düşünmek demek değildir. Çok düşünme eylemini bir konuda kendimizi şartlamamız gereken durumlarda yaratmalıyız.
2) Gelecek Kaygısı
Kaygı, düşündüğümüz sorun ne ise sonucun değişmesini sağlayıp bize yardımcı olacak bir durum değil. Endişe ederek, anın tüm özgürlüğünü yaşayamadığımızı fark etmemiz gerekiyor. Sürekli gelecek konusunda kaygılı olmak da bizi strese sokmak dışında pek bir işe yaramıyor. Boş zamanın en büyük habercisi olarak adlandırılan bu durum; zamanı iyi değerlendirmemiz ve altını doldurmamız gerektiğini de belirtiyor.
3) Birden Fazla İş ile Uğraşmak
Modern dünyanın en büyük problemlerinden biri, zamanın getirdiği telaş ile zamanı verimli kullanamamak ve işleri güne yetiştirmek adına anı kaybetmek.
4) Farkında Olmamak
Çağın artık yaşayan insanlara değil robotlara eğrildiğini biliyoruz. Ama robot yapmamız gerekirken kendimizi mekanikleştirdiğimizi farkında değiliz.
Haftada en az bir kere tüm duyu organlarınıza dikkatinizi vererek yürüyüşe çıkın. Çevrenizdekileri dikkatle görün, dokunabildiklerinize dokunun, adımlarınıza ve nasıl adım attığınıza dikkat edin, çevrenizdeki kokulara odaklanın, sesleri dinleyin, yaşayın her şeyi. Zihin ve bedeninin aynı yerde olmasını, birlikte anı yaşamasını sağlayın.”diyerek andan zevk almamız gerektiğini unutmamalıyız.
5) Teknolojiye Ara Vermemek
Çoğumuzun yaptığı en büyük hatalardan biri. En basit örneği; telefona o an ihtiyacımız olmasa bile gün içerisinde elimizde taşımak.
Yaşamak, yeryüzünde en nadir rastlanan şeydir, insanların çoğu, yalnızca var oluyorlar o kadar.
-Oscar Wilde
Kaynak: Ceotudent