Çoğumuzun Yaşadığı Sorunlardan Biri: Anı Yaşayamamanızın 5 Nedeni

Hayatımız parçalardan oluşan bir ömürdür. Peki, biz neden bu parçaların tadını çıkaramıyoruz?

Zamanı kullanamamak, teknoloji bağımlılığı, gelecek kaygısı derken, hep olduğumuz an dışındayız. Yaşadığımızı kaçırıyor ve pişmanlık duygusu ile günü kurtarmaya bakıyoruz. Dünde yaşayıp, yarını düşünüyoruz ve andan tamamen kopuyoruz.

Hayatı kaçırmamıza sebep olan 5 neden:

1) Çok Düşünmek

Beynimizin sürekli aktif olması demek, çok fazla düşünmek demek değildir. Çok düşünme eylemini bir konuda kendimizi şartlamamız gereken durumlarda yaratmalıyız.

Kafamıza taktığımız sorunları sürekli düşünerek halledemeyeceğimiz gibi, çok fazla düşünmek durumu işin içinden çıkılması zor bir hale de getirebiliyor. Bu yüzden sorunları tamamen ertelemek ve düşünmek yerine, ona özel bir zaman ayırmamız gerekiyor. Böylelikle anı kaybetme ihtimalimiz azalmış olur.

2) Gelecek Kaygısı

Kaygı, düşündüğümüz sorun ne ise sonucun değişmesini sağlayıp bize yardımcı olacak bir durum değil. Endişe ederek, anın tüm özgürlüğünü yaşayamadığımızı fark etmemiz gerekiyor. Sürekli gelecek konusunda kaygılı olmak da bizi strese sokmak dışında pek bir işe yaramıyor. Boş zamanın en büyük habercisi olarak adlandırılan bu durum; zamanı iyi değerlendirmemiz ve altını doldurmamız gerektiğini de belirtiyor.

3) Birden Fazla İş ile Uğraşmak

Modern dünyanın en büyük problemlerinden biri, zamanın getirdiği telaş ile zamanı verimli kullanamamak ve işleri güne yetiştirmek adına anı kaybetmek.

Nasıl ki araba kullanırken, telefon ile uğraşmak felaketi getiriyorsa bu da aynı kapıya çıkıyor. Günü bölümlere göre planlamalıyız, düşünmek için bile özel bir an yaratırken işleri yığmamak adına zamanı ona göre ayarlamak gerekiyor.

4) Farkında Olmamak

Çağın artık yaşayan insanlara değil robotlara eğrildiğini biliyoruz. Ama robot yapmamız gerekirken kendimizi mekanikleştirdiğimizi farkında değiliz.

Örneğin; yediğimiz yemeği ihtiyaç için değil tadını çıkarmak için de yemeliyiz. Dr. Hasan İnsel bunun için ‘farkındalık yürüyüşü’ yapmamız gerektiğini öneriyor.

Haftada en az bir kere tüm duyu organlarınıza dikkatinizi vererek yürüyüşe çıkın. Çevrenizdekileri dikkatle görün, dokunabildiklerinize dokunun, adımlarınıza ve nasıl adım attığınıza dikkat edin, çevrenizdeki kokulara odaklanın, sesleri dinleyin, yaşayın her şeyi. Zihin ve bedeninin aynı yerde olmasını, birlikte anı yaşamasını sağlayın.”diyerek andan zevk almamız gerektiğini unutmamalıyız.

5) Teknolojiye Ara Vermemek

Çoğumuzun yaptığı en büyük hatalardan biri. En basit örneği; telefona o an ihtiyacımız olmasa bile gün içerisinde elimizde taşımak.

Sürekli olarak can sıkıntımızı, boş zamanımızı, hatta dolu olan zamanımızı bile farkında olmadan teknoloji ile boşa harcıyoruz. Bu en sevdiğimiz sanatçının, en sevdiğimiz şarkısını dinlerken hissetmek yerine, video kaydına almamız gibi bir durum. Bazı anları sadece anılarımızın kaydına almamız gerektiğini unutmayalım.

Yaşamak, yeryüzünde en nadir rastlanan şeydir, insanların çoğu, yalnızca var oluyorlar o kadar.

-Oscar Wilde

 

Kaynak: Ceotudent

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir