Çevrenizdeki insanların genel davranış modelleri üzerine kafa yoruğunuzda, düşündüklerini ya da hissettiklerini dışarıya yansıtmaktan kaçınanlar ve kendini ifade etme konusunda sorun yaşamayanlar olmak üzere iki kategoriye ayrıldıklarını fark edersiniz.
Aynı şey kendiniz için de geçerlidir, günlük hayatta söz gelimi kırıldığınızı ya da sinirlendiğinizi belli etmemek konusunda normalde olması gerekenden fazla çaba harcıyorsanız ilk kategoriye, aksine insan ilişkilerinde bu tarz bir hassasiyete gerek duymadan daha rahat bir tavra sahipseniz ikincisine dahil olduğunuz söylenebilir.
Kendiniz bizzat ilk kategoriye dahilseniz, ya da bu şekilde davrananlara karşı nasıl bir tutum sergilemeniz gerektiği konusunda çekinceleriniz varsa, psikologların duygusal acıyı saklama eğilimi gösteren bireylerde tespit ettiği 9 yaygın davranış modeline göz atmanızda fayda var.
1)Aslında içinizde, duygularını gösterme konusunda çekincesi olmayanlara göre kat kat yoğun duygularla yüzleşirsiniz.
Herhangi bir olaya dudağınızı ısırmak ya da tırnaklarınızı avucunuzun içine batırmak haricinde tepki vermemeye özen gösterirken, kimsenin görmeyeceği bir zamanda bağırmak ya da ağlamak yahut sessizleşerek kabuğunuza çekilmek, e nihayetinde kızgın değil de kırgın hissetmek aşina olduğunuz durumlardır. Uzun süre içinizde tuttuklarınızın birikmişlikleri yüzünden her şeyi daha da yoğun yaşar, yine de bunlrı dışarıya yansıtmamak için kendinizle savaş verirsiniz. Bir noktada, belki küçük bir olayda bütün bu birikmişlikleri dışarı vurduğunuzdaysa dramatik olmakla suçlanmanız olasıdır.
2) Başkalarına karşı, size olunulandan daha ilgili ve verici olma, dikkat etme ve empati kurma eğilimindesinizdir.
“Eğer üstünü giymezse hasta olacak.” “Bu sözleri, bana kırıldığını mı ifade ediyor?” “Geçtiğimiz hafta gittiği yurt dışı seyahati nasıl geçti?” gibi, karşınızdakinin hayatıyla ilgili detaylara değer vermenize rağmen, bunun başkaları tarafından size aynı şekilde yansıtılmadığını düşünüyorsunuzdur. Aynı ilgililiği karşı taraftan beklediğiniz için, çoğu zaman hayal kırıklığıyla yüzleşmek durumunda kalırsınız.
3) İnsanların, zayıflık olarak gördüğünüz duygularınızı kullanarak sizi yaralaması düşüncesinden dehşet duyar, gözyaşlarınızı hissettiğinizde koşarak kaçarsınız.
Ağlamayı, özellikle de başkalarının yanında ağlamayı zayıflık olarak görür, başkalarının hissettiklerinizi size karşı kullanması ihtimaline karşı duygularınızı saklamak konusunda elinizden geleni yaparsınız
4) Sorun nedir? sorusunun sorulmasını bekleyen tarafınız, cevap vermek konusunda çekinceli davranan tarafınızla çelişir.
Karşınızdaki kişi bu soruyu sormazsa daha çok kırılabileceğiniz gibi, sorarsa nasıl cevap vereceğinizi bilmemeniz sebebiyle bocalarsınız.
5) Yakın bir dostunuz veya dostlarınız, bir başkasıyla ya da bir olayla ilgili hissettikleriniz hakkında içinizi döktüğünüz yegâne kişilerdir.
Duygularınızı asıl hedefine göstermekten itinayla kaçınırsınız, direkt olarak söylemenizse söz konusu dahi olamaz.
6) Gizli anksiyete sahibi olma ihtimaliniz bir hayli yüksektir.
Gerçek bir anksiyete krizi değil burada bahsedilen, ama heyecanlanmanız ya da stres yaşamanız muhtemel durumlarda hızlı nefes alma, titreme gibi semptomlarla karşılaşabilirsiniz.
7) Her konuyla ilgili fazla düşünürsünüz.
Her bir detay, nüans, başkalarının davranışlarının arkasında yatanlar, bir konuyla ilgili bilmenize gerek dahi olmayan bilgilere kafa yormak… Tanıdık geldi mi?
8) Çabuk sinirlenirsiniz.
Bazı günler, çevrenizdeki herkese ve her şeye sinirli hissedersiniz, en küçük bir cümle ya da sözcük bile size batar. Sözlerinizi filtrelemeden ve bazen de bilerek kırıcı olmayı hedefleyerek sarf ettiğiniz böyle günlerde, neden sinirli olduğunuzu açıklamayı bile gereksiz bulursunuz çoğunlukla.
9) Kolay güvenmezsiniz.
Her duyguyu yoğun ve gizli yaşamak, kalbinizin etrafına çektiğiniz güçlü duvarları aşıp size ulaşmayı zorlaştırırken, biri gerçekten güveninizi kazanırsa ve o duvarları aşmayı başarırsa, tam anlamıyla sever ve ilgi gösterir, dikkatinizi tamamen o kişi(ler)e yoğunlaştırırsınız. Duygularınız konusundaki hassasiyetiniz, yanlış ellere onları etkileme şansını vermekten kaçmanıza sebep olur.