1- Pijama mı giyeceğim yoksa gömlek mi sorunsalı. Video konferans yapılmadıkça pijamadan şaşma derim.
2- Evde ikamet eden kedinin laptopa yatacağının tutması. Yani o kadar yer varken neden klavye? Sadece soruyorum.
3- Aynı zamanda düzenli temizlik de yapmanın gerekmesi. Yoksa biriken kahve kupalarının, fast food çöplerinin haddi hesabı olmaz.
4- Rahatsız gibi işe gitmeyi özlemek. Evet, bir noktadan sonra sabah trafiğini bile özleyebiliyor insan evladı.
5- Evden çalışınca iş arkadaşların ve patronunla daha sık iletişim kurmak zorunda olmak. Gözden ırak olan gönülden ırak olamıyor maalesef.
6- Video konferanslarda ne giyeceğini şaşırmak. Bu sefer altına pijama, üstüne gömlek giysen iyi olur sanki.
7- Dışarıdan söyleme şansın yoksa öğle yemeği derdi. İş yerinde olsaydın kalkıp, yemek yapmak zorunda kalmazdın değil mi?
8- Evdekilerle daha çok ilgilenme fırsatının işleri aksatması. Bir zamanlar deadline diye biri vardı, hatırlar mısın?
9- Masa başında oturmaktan kilo alma rutininin hiç değişmemesi. Hah işte bir bu değişmedi bak.
10- İş saatlerini bir türlü düzene koyamamak. Nasılsa evdesin diye akşamın ayazında iş gelebilir, geyük çıkabilü.
11- Hala alarmla uyanmak zorunda kalmak. Bak bu da asla değişmeyen şeylerden biri. Beyaz yakalı olmak zor zanaat.
12- Video çekerken arkadan köpek falan geçmesi. Düşününce önemli videolarda arkaya kütüphaneyi almak en iyisi.
13- Toplantılarda yanlışlıkla patates filtresini açmak. Oluyor böyle şeyler. 🙂