Altan Yiğit
“Yağ yok, tuz yok, şeker yok… eee ne var?” diyor olabilirsin, haklı olarak! Bu yeni diyetler, kilo kontrolü, regl döneminde şişkinliği önlemek için önerilen şeylerden bıktın mı? O zaman gel de beraber doğru bildiğimiz yanlışlardan uzaklaşalım!
“Yağ yok” da neymiş öyle? Yağsız olmaz. Özellikle kadınların östrojen hormonlarını koruması ve adetlerinin düzenli olması için yağ oranlarını koruması gerekmektedir. Fakat günümüzde vücudumuza aldığımız besinler çok katkı maddesi içerdiği için, en doğalını tercih etmemiz ve mutfağımızda onu kullanmamız gerektiğine inanıyorum, ya sen? O halde seni “ghee” ile tanıştırmak isterim. Gel, yemeklerimizde artık ghee kullanalım, güvenilir adresimiz bu olsun. 
Ghee nedir?
Anadolu ve Kafkaslarda “sade yağ” olarak bilinen “ghee”; inek sütünden yapılmış tereyağından elde edilen, yağın en doğal ve katkısız halidir. Yağ tüketiminin vücut sağlığımız için oldukça önem taşımasıyla beraber, spesifik olarak ghee’nin tüketiminin de bir çok yararı var. Dolayısıyla yemeklerimizi ghee yağında pişirebilir, diğer yağların ısıyla etkileşimi sonucu oluşan kanserojen etkiyi yok edebiliriz. Ayrıca trans yağ tüketimini de engellemiş oluruz.
Bütün bu yararlarının yanında, ghee yağını diğer yağlardan ayırt eden özellikler neler mi?
1- Kolay bozulmaz.
2- Yüksek yanma ısısına sahiptir.
3- Uzun süreli enerji verir.
4- Diğer yağların yakımına yardımcı olarak yağ yakımını hızlandırır ve kolaylaştırır; dolayısıyla kilo kaybına katkı sağlar.
5- İçerdiği sitotoksik hücreler sayesinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
6- Bağırsak hareketlerini düzenler ve bağırsak sağlığını korur.
7- Antikanserojen etkisi mevcuttur, kansere karşı korur.
Mutfağının olmazsa olmazlarından biri de bu yağ olsun, afiyet olsun! 🙂
Yazan: femmelle.tr
