Geçmişte ilaç olarak da kullanılan kahvenin, günümüzde pek çok hastalığa iyi gelme durumu olduğu gibi kimi hastalıkları da önleme özelliği bulunuyor. Genel kanı, düzenli olarak kahve içmenin kalp rahatsızlıklarına, kalp ritim bozukluklarına ve düzensiz kan basıncına yol açacağı yönünde. Ancak, son yapılan araştırmalar da gösteriyor ki güne kahveyle başlamak ve gün içerisinde kahve tüketmek son derece faydalı. Yine de gün içerisinde tükettiğiniz kahve miktarını iyi ayarlamanız gerekiyor. Aşırıya kaçtığınız takdirde sağlık problemleri ile karşı karşıya kalabilirsiniz. İşte karşınızda güne kahveyle başlamanız için 9 neden;
Enerjinizi toplamak için
Güne enerjik başlamanın en iyi yolu olan kahve, özellikle sabah yatağından kalkmak istemeyenler için adeta bir kurtarıcı görevi görüyor. Sabahları ayılmak ve güne başlamak bazen işkenceye dönüşebiliyor. Böyle anlarda bir fincan kahve içerek yorgunluk hissini üzerinizden atabilir, güne daha enerjik başlayabilirsiniz. Kahvenin içerdiği kafein, merkezi sinir sisteminde, algıda ve bilinçte değişikliklere neden olan bir takım psikoaktif maddelerin başında geliyor. Yalnızca güne mutlu ve enerjik başlamak için değil, gün boyunca ruh durumunuzu stabil düzeyde devam ettirmek için de insanların güne kahveyle başlaması tavsiye ediliyor. Ayrıca, sabahları vücudunuza kafein girmesi, gün boyunca hafızanızda ve reflekslerinizde olumlu etki yaratıyor.
Fazlalıklarınızı atmak için
Kahvenin kilo vermeye yardımcı etkileri yapılan araştırmalar sonucunda bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır. Kahvenin içeriğinde bulunan kafeinin kilo vermeye yardımcı etkisi olduğu biliniyor. Kafein giren vücutta metabolizma hızı %3 ila %11 arasında artıyor. Bu sayede vücudun yağ yakım hızı yükseliyor. Buna ek olarak, özellikle filtre kahvenin bir fincanında yalnızca iki kalori bulunuyor. Bu da demek oluyor ki kahvenin fazlalıklardan kurtulmaya yardımcı etkisinin yanı sıra, fazla kahve tüketen insanlarda da kilo alımına yol açmıyor. Sonuç olarak sabahları içeceğiniz bir fincan kahveyle metabolizmanızı hızlandırabilir, yağ yakımını arttırarak fazlalıklarınızdan kurtulabilirsiniz.
Fiziksel gücünüzü artırmak için
Kahvenin onlarca faydalı özelliği arasında fiziksel anlamda insan bedeni üzerinde yarattığı en belirgin değişiklik fiziksel gücü arttırmak oluyor. Vücuda girdiği andan itibaren olumlu sinyaller göndermeye başlayan kafein, hem sinir sistemini korumaya yardımcı oluyor hem de kişinin fiziksel anlamda daha iyi ve güçlü hissetmesini sağlıyor. Kahvenin içerisinde bulunan ve içildikten sonra kana karışan yağsız asitler, vücutta yakıt etkisi yapar. Özellikle spor yapmadan önce içilen bir fincan kahve kişinin performansında olumlu etkilere yol açar. Aynı zamanda spordan sonra oluşabilecek kas ve eklem ağrılarının bir kısmını absorbe edebilir.
Vücudunuzun ihtiyacı olan vitaminleri almak için
Öğütülerek paketlenmiş kahveler, insanlar için sabahları güne zinde başlamak veya gün içerisinde arkadaşlarla sohbet ederken tüketilebilecek leziz bir içecek olarak görülebilir. Fakat kahve, bundan çok daha fazlasıdır. Kahve çekirdekleri içerisinde potasyum, magnezyum, vitamin ve daha pek çok yararlı besin maddesi bulunur. Sabahları güne başlarken içeceğiniz bir fincan kahve içerisinde vücudunuzun günlük B12 vitamini ihtiyacının %11’i, B5 vitamini ihtiyacının %6’sı, potasyum ihtiyacınızın %3’ü ve B3 vitamini ihtiyacınızın %2’si vardır.
Sağlıklı bir ruh hali için
Çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi olan depresyonla savaşmak için güne, bir fincan kahve içerek başlayabilirsiniz. Sabahları uyanmak istemeyip tüm gün yatakta kalmayı arzu etmek bir tür depresyon belirtisidir. Bunu aşmak için sabahları kahve tükettiğinizde, güne zinde başlarsınız ve derhal işe koyulursunuz. Kahve, yaşam kalitenizi arttırır ve stresi azaltır. Buna ek olarak, Harvard Üniversitesi’nde yapılan araştırma sonucunda günde dört bardak veya daha fazla kahve tüketen insanların depresyona girme oranının, diğer insanlara nazaran %20 daha az olduğu kanıtlanmıştır.
Parkinson ve Alzheimer hastalıklarından uzak durmak için
Alzheimer ve Parkinson hastalıkları, bilim adamlarının henüz çare bulamadığı en yaygın nörodejeneratif hastalıklardır. Alzheimer hastalığının önüne geçmek için sabahları bir fincan kahve tüketebilirsiniz. Unutkanlık hastalığı olarak da bilinen Alzheimer’ı önlemek ya da geciktirmek için gün içerisinde 3 fincan kahve tüketmeniz öneriliyor. Parkinson ise halk arasında titreme hastalığı olarak biliniyor ve beyindeki dopamin salgılayan nöronların ölmesi sonucunda meydana geliyor. Sabahları ve gün içerisinde düzenli olarak kahve tüketenlerin Parkinson hastalığını yakalanma riskleri ise yüzde 32 ile yüzde 60 oranında azalıyor.
Diyabet riskini azaltmak için
Toplum tarafından genel inanış kahvenin diyabet riskini arttırdığına yönelik olsa da bu yanlış bir kanıdır. Bilim adamları tarafından da test edilerek onaylanan bu konu üzerinde onlarca çalışma yapılmıştır. Kahvenin içerdiği kafein miktarı, diyabet hastalarına doğrudan etki eder. Bu nedenle, sabahları kalkıp da bir fincan kafeinsiz kahvenin diyabet hastalarına hiçbir zararı olmadığı gibi vücut için saymakla bitmeyecek yararı bulunur. Fakat, kafeini kahveden ayırma işleminde yerine birçok kimyasal madde yerleştirilebiliyor. Bu nedenle, kafeinsiz kahveleri tüketirken içerisine farklı kimyasal maddeler konulmadığından emin olmanızda yarar var.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için
Yapılan araştırmalar sonucunda kahve içen insanlarda erken ölüm riski azalıyor. Yani kahve içen insanlar daha uzun yaşıyorlar. Ancak bunun anlamı, günde 15 fincan kahve içen birinin ölümsüzlüğü bulacağı anlamına gelmiyor. Kararında tüketmekte yarar var. Düzenli olarak kahve tüketenlerin daha uzun yaşamasının sebebi ise kahvenin bağışıklık sistemini güçlendirerek kişiyi hastalıklara karşı daha dayanıklı hale getirmesi. Yalnızca bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmayan kahve, karaciğer, akciğer, kalp ve sindirim sistemi için de son derece faydalıdır, ancak kahvenin tüm bu nimetlerinden yararlanabilmek için suda çözünebilen kimyasal kahvelerden uzak durmanız gerekiyor. Doğal öğütülmüş taze kahve içmek, vücudunuzdaki olumlu değişikliklere önayak olacaktır.
Hafızanızı güçlendirmek için,
Bilim insanları ders çalışmak için en uygun zamanın akşam yatmadan önce veya sabah kalktıktan sonra olduğunu söylüyor. Bunun iki nedeni var; ilki akşam yatmadan önce beyne yerleştirilen bilgilerin uyku döneminde işlenerek daha akılda kalıcı hale gelmesi, diğeri de sabah boş kafayla uyanıldığı için bilgilerin akılda daha kalıcı yer edinmesi. Kahvenin de insanın ruh halini değiştiren ve enerjisini yükselten özelliklerinin yanı sıra hafızayı güçlendirici etkisi de vardır. Kısa süreli de olsa hafızayı ve yaratıcılığı arttıran kahvenin sabahları ders çalışmak zorunda kalan insanlar için kurtarıcı özelliği vardır. Edinilen bütün bilgilerin ilk olarak kısa süreli hafızada depolanması, bir saat sonra da uzun süreli belleğe aktarılmasını göz önünde bulundurursak, sabahları kahve içip ders çalışmanın önemini kimse yadsıyamaz.
Yazar: Kahvegibikahve