Onu neredeyse hepimiz biliyor ve son dönemlerde daha bir seviyoruz. 55 yaşındaki Amerikalı başarılı oyuncu, Matrix’ten John Wick’e pek çok filmle ve hayattaki mütevazi duruşuyla kalplerimizde yer edindi. Şimdilerde onun ne kadar iyi bir insan olduğunu da görüyor ve bu dönemde kaldı mı böyle insan diye şaşırmadan edemiyoruz. Aslında o, kişisel tarihi boyunca iyi bir insan olmaya devam etti. Sevdiği insanları kaybetti ama yoluna devam etti. Çok önemli filmlerde sırf iyi aktörlerle çalışacağı için az para almayı kabul etti, Matrix’ten kazandığı paraları çalışanlara verdi, lösemi olan ablasına baktı, lösemili çocuklarla ilgilenen hastaneleri finanse etti, halkın arasında karıştı ve herkes gibi toplu taşıma kullandı… Şüphesiz ki bu güzel insandan öğreneceğimiz bazı hayat dersleri var.
“Hiçbirimiz bu dünyadan sağ çıkamayacağız. Bu yüzden kendinize gereksiz biri gibi davranmayı bırakın. Lezzetli yemekler yiyin, gün ışığında yürüyün, okyanusa atlayın.”
“Çok kötü kırıldın ama hala yaşayan her şeye karşı merhametli olacak cesaretin var. O zaman sen meleğin kalbini taşıyan bir belalısın.”
“Hayatındaki her çaba, bugün olduğun kişiyi şekillendirdi. Zor zamanlara müteşekkir ol, onlar seni olduğun kişi yaptı.”
“Mutlu değilsen hayatını değiştirmek zorundasın. İşler istediğin gibi gitmiyorsa uyanmalısın.”
“Başka insanlara, kendime nasıl davranılmasını istiyorsam öyle davranıyorum. Ve bunun adı saygı.”
“Bir kere de hatalı davran, yanlış ol. Bu egon için iyidir.”