İngilizce “deep thinker” olarak bilinen ve dilimize “derin düşünen birey” olarak çevirebileceğimiz kavram, gördüğümüz, deneyimlediğimiz şeylerin özüne dalabilme ve daha bilinçli düşünebilme yeteneği olarak tanımlanıyor. Yine de yaşadığımız modern toplumun materyalist değerleri ile sürekli sorgulama ve derin bir düşünür olmanın verdiği farkındalık oldukça zorlayıcı olabilir.
1) Sürekli kendini gözlemlemek ve sebepsiz üzüntü dönemleri
Eğer derin bir düşünürseniz, zaman zaman ortada bariz bir sebep olmadan yaşayabileceğiniz üzüntü duygusuna aşinasınızdır. Bir çeşit varoluşsal depresyon. Bu dönemlerde, yaşamınızı analiz ederek kendinizi sorgulamaya başlarsınız ve düşüncelerinizin akışı bir karara bağlanmadıkça hiçbir şey sizi bu durumdan çıkaramaz.
2) Diğerlerinden farklı olduğunu hissetme
İnsanların ahlaki, entelektüel ve manevi değerlerinin sürekli düştüğü; açgözlülük, ilkel arzular ve maddi çıkarların hüküm sürdüğü bir dünyada, derin düşünürlerin buraya ait olmadıklarını hissetmeleri şaşırtıcı bir durum değildir. Derin bir düşünürün diğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanmasının temel sebeplerinden biri anlamlı iletişim eksikliğidir.
3) Zihninden kurtulup gerçek hayata dönme konusunda sıkıntı yaşama
Bir kitap okurken veya düşüncelere daldığımızda alternatif bir gerçekliğe yolculuk eder gibi oluruz. Gerçek bir mücadele, “gerçek” dünyaya geri dönmemiz gerektiğinde başlar ve bu dönüşe her zaman bir karışıklık ve hayal kırıklığı eşlik eder. Derin düşünürler, bu hissi normal insanlardan daha fazla yaşar. Sürekli düşündükleri için bu ruh halinden çıkmaları onlar için çok zor olur.
4) Her şeyi sürekli ve detaylıca düşünmek
Derin düşünmek neredeyse her zaman düşünmeye eşittir. Derin bir düşünür, eylemlerini ve davranışlarını genelleştirmeye meyillidir. Var olmayan hatalarını, başarısızlıklarını ve kusurlarını bulurlar ve bunlar için kendilerini suçlarlar. Gerçek şu ki, derin bir düşünür olmak, birey için çok zorlayıcı olur. Çünkü bu, onların olumsuzluklara odaklanmalarına ve önemsiz şeyler hakkında çok fazla endişelenmelerine sebep olur.
5) Başkaları tarafından yanlış anlaşılmak ve yanlış yorumlanmak
Derin düşünürleri, çoğu zaman düşüncelerine dalmış ve başkalarına kolayca açılamayan içe dönükler olarak tanımlayabiliriz.
6) Popüler kültür ve aktivitelere ilgi göstermemek
Derin düşünürler, diğerlerinden farklı olma hissine benzer bir şekilde insanların çoğunluğu için ortak olan ve herkesin sevdiği şeylerden hoşlanmayan bireylerdir.
7) Anlaşılma eksikliği
Derin düşünürler, sürekli düşünme halinde olduğu için yakınları tarafından yüz ifadelerine bakılarak “İyi misin?”, “Her şey yolunda mı?” gibi sorulara maruz bırakılırlar. Sorun şu ki, bu ruh halini açıklamak onlar için kolay değildir. Sonu üzücü veya düşündürücü olan bir belgesel gibi basit bir şey de olabilir- kelimenin tam anlamıyla bir şey onları derin düşüncelere sürükleyebilir.
8) Kararsız olmak ve eyleme geçememek
Derin düşünürler yüksek derecede farkındalığa sahiptirler. Ancak bu niteliğin sakıncaları vardır. Derin düşünmeye yatkın olanlar, yaşamlarını ve dünyayı değiştirmek için gerçek eylemlerde bulunma konusunda zorluk yaşarlar.
9) Ayaküstü konuşma gibi sosyal becerilerin zayıf olması
Derin düşünme çoğu zaman sosyal yetersizlikle gelir. Sosyal beceriler, geliştirilebilecek olsalar da genellikle doğuştan gelen yeteneklerdir. Bununla birlikte, sosyal iletişim temel olarak yaşamın pratik, günlük yönüne dayanır. Derin düşünürler, teorik zihinlere sahip oldukları için iletişimde sıkıntı yaşarlar, diğer insanlarla kolayca bağlantı kuramaz, kopma hissine kapılırlar. Aynı zamanda, derin düşünme diğer insanlara ilişkin algıları da etkiler.
10) Topluma dair derin hayal kırıklıkları yaşamak
Dünyada olup bitenleri takip ettiğimizde geleceğimizin ne kadar karanlık olduğunu hepimiz görürüz. Çünkü insanlık, sürekli olarak gerçek değerlerden ve gerçekten önemli olan şeylerden uzaklaşıyor.
11) Gündelik sorunları çözmenin zorluğu
Gerçek şu ki, derin düşünme nadiren pratik düşünceye eşittir. Onlar için alışveriş yapmak bile zorlayıcı olacaktır. Gündelik problemler, derin düşünürlerin ilgisini çekmez ve genelde bu tür sorunlarla uğraşmaktan kaçınırlar.
Yazan: Ceotudent