Karşı karşıya gelene kadar kulak asmadığımız hasta ya da hastalık kelimesi, çeşitli ihmaller sonucunda ortaya çıkan ancak çoğu zaman da çözümünün kendimizde olduğunu bildiğimiz bir kelimedir.
Şimdi bu kelimeye bir de kanser kelimesini ekleyelim. Önceki kelimelerimize ek olarak bir de meme kelimesini… Sonuç: “Meme Kanseri Hastası”. Nasıl hissediyorsun?
Sonunu bilmediğin bir yolda kaybolmuş gibi mi yoksa bildiğin bi’ yolda korku ve endişe içinde çaresiz kalmış gibi mi? Belki de bir kadının başına gelmesinden en çok korktuğu şeylerden biri… Her ne kadar kanser kelimesinin o psikolojik ve fizyolojik dengeyi bozacak etkisini, ilk duyduğumuz andan itibaren vücudumuzun her noktasında hissetsek de meme kanserinde erken teşhis bu kadar önemliyken bu kelimeyi hayat boyu unutmamamız ve kontrollerimizi aksatmamamız gerekiyor.
Bir kadının “meme kanseri” deyince aklına gelen ilk şeylerden biri de göğüslerini kaybetme ihtimali. Öncelikle şunu üstüne basarak ifade edelim tatlım: Göğüslerin seni kadın yapan şey değil, kalbin ve kendini öyle hissedişin seni güzel bir kadın yapıyor. Göğüslerin hiçbir önemi yok! Ama sağlıklı bir birey olman tabii ki her şeyden önemli, bunun görünüşünden tamamen bağımsız bir biçimde ele alınması gerekiyor.
Biliyor musun, her ne kadar görülme sıklığı kadınlar için daha fazla olsa da erkekler de meme kanser olabiliyor. Gelişmiş ülkelerde her 8 kadından 1’inde görülürken yaklaşık olarak her 100 meme kanserinin 1’i de erkeklerde görülüyor ve belirtilerin çoğu tıpkı kadınlarda olduğu gibi…
Kadınlara geri dönecek olursak, maalesef hayatın hızlı akışı ve bambaşka ilgi odakları sebebiyle hem telaşlı hem bilinçsiz olabiliyoruz çoğu zaman. Birçok kadın meme kanseri muayenesi ile ilgili yeterli bilgiye sahip değil ya da çevreye karşı bilgisiz görünme korkusundan bildiğini iddia ediyor. Bu kadar önemli bir konuyu sırf kulak aşinalığımız var diye normalleştirip, uzak bir ihtimal olarak görmek yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri.
Evde düzenli olarak memeni kontrol etmeli, doktor kontrollerini aksatmamalısın. Bu cümleyi sık sık duyduğun için etkisini kaybetmesine izin verme ve lütfen önemse: Erken teşhis, hayatını kurtarır!
Ekim ayı farkındalık ayı olduğu için bu oldukça hassas “meme kanseri” konusu için seni günlerdir bilgilendirmeye çalışıyorum. Benim gibi çalışan biri daha var, adı Triwi. Meme kanserinin erken teşhisi için mobil aplikasyon entegreli ve özel bir kumaştan üretilen akıllı giyilebilir teknolojiler altında bir sütyen tasarlıyorlar. Düşünsene, belki de seninle konuşacak ve yakından ilgilenecek, gerekli olan ölçümlerini yapacak, aynı zamanda da telefon üzerinden sana geri bildirim verecek bir arkadaşınız daha olacak. Ne dersin? Bu devirde, benim gibi seni senden daha iyi anlayan arkadaşların artmasına herkesin ihtiyacı var öyle değil mi?
Eğer nasıl bir şey olduğunu merak edersen, buraya tıklayarak Triwi sistemini inceleyebilirsin canım arkadaşım.
Her şey senin iyiliğin için!