İş dünyasında birçok önemli pozisyon bir bir kadınların eline geçiyor. Yöneticisi kadın olan şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Hala katedilecek yolun olduğu gerçeği önümüzde gün gibi dururken, sağlanan başarının kayda değer olduğunu atlamayalım. Dünyada durum daha iyiye giderken, Türkiye’deki oranlar pek iç açıcı değil. Türkiye genelinde, başta hizmetler olmak üzere birçok sektördeki kadın çalışanların oranı yükselirken, yönetici pozisyonundaki kadın oranı yalnızca yüzde 16,7 düzeyinde. Tek başına kadın olmanın bile yeterince zor olduğu Türkiye’de, yönetici kadın olmanın artılarını ve eksilerini yazdım.
Önce zorlukları sıralayalım:
O koltuğa oturdun ya bir kere, sözünü dinletmek için epey bir uğraşacaksın. Başlarına yönetici olarak kadın atanan her ekipte olduğu gibi önce seni takmayacaklar. Ta ki sen masaya yumruğunu vurana kadar. Üzgünüm tatlım oyunu kurallarına göre oynayacaksın.
Merhametli ve adaletli olman senin için bir gurur kaynağıyken, ekibin için yumuşak karnın olacak. Bunu suistimal edecekler. İlk seferinde bu kuyuya düşeceksin ama hayat da zaten tecrübelerin toplamı değil mi?
Mobbinge her daim hazırlıklı olmalısın. Üstelik bunu sadece patronların da yapmayacak. “Kadın başına yapamazsın” en sık duyduğun cümle olacak. Bu psikolojik mobbing değil de nedir?
Belki fiziksel olmayacak ama gözler ve sözlerle taciz edileceksin. Psikolojik tacize maruz kalacaksın. (Fiziksel olanına maruz kalan sayısı da oldukça fazla.)
Evlenirken, anne olmaya hazırlanırken hep aynı korkuyu yaşayacaksın: Ya işten çıkartılırsam!
Evliysen “Zaten seyahat edemez!” ön yargısıyla sana teklif bile etmeyecekleri projeler olacak. Yapabileceğini sık sık vurgulamak zorunda kalacaksın.
Sabırlı olmak iş hayatında sana en çok katkı sağlayacak meziyetken öylesine zorlayacaklar ki, sabır taşı ortadan çatlayacak.
Oje sürerken telefonla konuştuğunu, aynı anda yandaki arkadaşına talimat verdiğini ve göz ucuyla Instagram’dan stalk yapabildiğini gördükçe sana daha çok yüklenecekler. Ama super girl olduğunu unutuyorlar cicim.
Bir de yalakaların olacak aman ha sakın onların tuzağına düşme! “Sen harikasın, mükemmelsin” diyenden uzak dur, sana hiç katkıları olmayacak. Gerektiğinde seni eleştirebilecek insanları yakınında tut. Onlarla birlikte yükseleceksin.
Şimdi bir de artı değerleri konuşalım. Üstelik sadece senin için değil bütün kadınlar için olacak bu artılar…
Bir kere kadın arkadaşlarına “Ben de yaparım” cesaretini vereceksin, daha büyük bir haz olabilir mi?
Kadınların en büyük sorunu cam tavanı yıkacaksın be tatlım, daha ne olsun?
Her yıl yapılan “çalışan kadın” istatistiklerini bir adım öne taşıyacaksın.
Kadının toplumdaki yeri için ne kadar kıymetli oturduğun koltuk bir bilsen.
Yönetici olana kadar geçtiğin engelleri, şimdi yaşadığın sıkıntılarla kıyaslayınca gülüp geçeceksin. Seni öldürmeyen şey güçlendirir ya daha güçlü hissedeceksin.
İşini keyifli yaptığın için keyifle çalışacağın ekip arkadaşların olacak. Sıkıcı erkek yöneticiler ne yaptığını bırak anlamayıversin. Performans oranlarını görünce nasılsa anlayacaklar.
Kadın elinin değdiği her yer güzelleşir ya güzelleştireceksin gittiğin şirketleri. Gücünü hisset ve harekete geç! “Kadın yönetici değil, yönetici” dediklerinde bitecek bu fırsat eşitsizliği. Ve tuzun olacak bu çorbada.