Altan Yiğit
1- Regl dönemlerinde halsizlik, şişkinlik ve günlerce devam eden akıntıya rağmen hayatlarına devam eder, yataktan kalkıp işe ve okula gider, üstlendikleri sorumlulukları yerine getirmeye çalışırlar.
2- Hamilelik döneminin fiziksel ve ruhsal getirilerinin üstesinden gelirler. Çocuk istemedikleri durumlarda, şaşkın ve yargılayan bakışlara rağmen bu kararlarının arkasında dururlar.
3- Bir kadın olarak toplumun kendilerinden beklentileri vardır. Kendi yollarında yürümek ve kendi hayatlarını yaşamak konusunda topluma kulak vermezler. Böyle durumlarda cesaretleri en üst seviyeye çıkar.
4- Yalnız olmak pahasına hayatlarına devam etmekten çekinmezler. Çünkü yalnız kalmaktan korkmazlar. Ama başka bir kadının desteği de onlar için önemlidir. Yardım almaktan çekinmezler.
5- Erkeklere göre acıya daha çok dayanıklı, savaşmaya daha çok hazırlıklıdırlar. Duyuları ve algıları daha gelişmiştir. Belki daha erken yaşlanırlar ama erkeklerden daha uzun yaşarlar.
6- Erkeklere göre daha kararlıdırlar. Erkekler işler zorlaştığında daha çabuk pes eder ve yeni bir şeye yönelirler. Kadınlar yaşamlarının son dönemlerinde bile hayata tutunmayı, başladıkları işi bitirmeyi tercih ederler.
7- Bir yandan çocuk yetiştirme konusunda titiz davranırken bir yandan da ev ve iş sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekebilir. Üstüne bir de kendileriyle ilgilenmeli, kendilerine zaman ayırmalıdırlar. İşte bu yüzden çoklu zekaya sahiptirler.
8- Bencilliğin ayyuka çıktığı dünyada, kendilerinden başkasını da düşünürler. Olayları hemen kavrar, yeni duruma göre yeni bir pozisyon alır, hayatı kendileri ve başkaları için daha yaşanabilir kılarlar. Başaramadıklarında da çabucak vazgeçmezler.
9- Erkekler savaşmış ve savaşlarla dolu bir tarih yazmıştır. Kadınlarsa doğayı ve insanın doğasını tanır, sağlıklı olmanın yollarını keşfeder, her şeyi daha iyi ve daha güzel yapmak için fikirler üretirler. Dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapmak onların ellerindedir.
10- İş hayatındaki erkek egemenliğine rağmen yaratıcılıkları, çözüm yetenekleri, insan ilişkilerindeki nüansları sayesinde ön plana çıkmayı başarırlar. Bazen de büyük fikirlerin, işlerin ve isimlerin arkasında tabii ki onlar vardır.
11- Moraran bacaklar, sıkan sutyenler, dökülen saçlar, kırılan tırnaklar, güneş kızarıklıkları, PMS sendromları, pantolona geçen lekeler, fikirlerinin sorulmaması, kendilerine bir açıklama yapılmaması, kıyaslanmak, sorgulanmak… kadınların dertleri saymakla bitmez. İşte bu yüzden savaşçıdırlar.
12- Bazen daha da önemli, daha da hayati şeylerle uğraşmak zorunda kalabilirler. Mesela meme kanseri, rahim içi kanseri, yumurtalık kisti, depresyon gibi. Her zaman güçlü durmayı bilirler ve her durumda bir B planları vardır.
13- Şımarmaya, kahkaha atmaya, dans etmeye, boş vermeye hakları olmadığı düşünülür. Ama buna takılmaz ve dolu dolu güler, dolu dolu yaşarlar. Çünkü hayatın değerini çok iyi bilirler.
