Tatillerin, ufak kaçamakların başlamasıyla beraber kitaplarımız da metrolardan, ofislerden, sıralardan kurtulup kendilerini kumsallara, şezlonglara, şemsiyelerin altına atmaya başladı. Nerede olursak olalım bizi içlerine çekerek, içinde bulunduğumuz dünyadan farklı yerlere götüren yol, tatil arkadaşlarımız, canımız kitaplarımız! Bazen meraktan uykusuz kaldığımız bazen ineceğimiz durağı kaçırdığımız sürükleyici dostlarımız. Plajda da asla yalnız kalmana izin vermemek için sana kitap önerilerimi hazırladım, hadi bir göz at!
Ikigai-Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı – Hector Garcia, Francesc Miralles
“Japonlar herkesin bir ikigaisi olduğuna inanır, her sabah yataktan kalkmaları için bir sebepleri vardır.” Bu kitap da bize kendi ikigaimizi keşfetmemiz için yol göstericilik yapıyor. İkigai ise yaklaşık olarak “hep meşgul kalarak mutlu olma” şeklinde çevrilebiliyor.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı – Mark Manson
Pokerde elinde korkunç kağıtlar olan biri, çok güzel eli olan birini yenebilir. Elbette eli güzel olanın kazanma ihtimali daha büyüktür ama sonunda kazanan, her oyuncunun oyun süresinde yaptığı seçimlerle belirlenir. Hayatı da aynı şekilde görüyorum. Hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kağıtlara bakarak berbat durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kağıtlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere ve birlikte yaşamayı seçtiğimiz sonuçlara bağlıdır. İçinde bulundukları duruma göre sürekli en iyi seçimleri yapanlar tıpkı pokerde olduğu gibi hayatta da öne çıkarlar ve illa da eline en iyi kağıtlar gelmiş olmaları gerekmez. (Tanıtım bülteninden.)
Sanma ki Yalnızsın – Elif Şafak
Popüler kalemlerden Elif Şafak’ın aşkı ve yalnızlığı anlattığı bir kitaptır. Bu kitabı tanıtım yazısından “Sana noktalardan güller, virgüllerden bülbüller, ünlemlerden yaylalar, noktalı virgüllerden dağlar ve ovalar yaptım. Her bir imla işaretini özenle ekledim isminin büyüsüne. Çünkü sevmek, yeni bir dil inşa etmek demek. İki kişilik bir dil. Çünkü aşkın olduğu yerde muhakkak kelam vardır, sessizlik değil.” şeklinde özetleyebiliriz minnoşum.
Kırlangıç Çığlığı – Ahmet Ümit
Polisiye severlerin kaçırmayacağı bir Ahmet Ümit kitabı. ‘Vicdanını yitirmiş bir dünyadan başka nedir ki cehennem?’ sorusunun peşinde olan bir roman. “İnsanın insanı öldürdüğü o ilk ânı gördüm, katilin zafer haykırışını, kurbanın korku çığlığını işittim. Her an uyanmaya hazır o muhteşem dürtüyü bastırmak, insanlığın en masum haline, en saf doğasına dönmemek için yıllarca ihanet ettim kendime. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım. Neredeyse başaracaktım ama bırakmadılar, benim adıma onlar öldürmeye başladılar. İşte bu yüzden geri döndüm…” diyor tanıtım yazısında.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig
Az sözle çok şey anlatmak dersek Stefan Zweig’ın kısacık kitaplarına uyar sanırım. “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Stefan Zweig’in kaleme almayı sevdiği marjinal karakter ve olaylardan bir başkası. Bir ömrü dolduran büyük bir suskunluğun, tek bir mektupla, son bir patlamayla bozulması. ‘Mektup’un ne kadar tehlikeli bir edebi form olduğunun göstergesi. “ (Tanıtım yazısından.)
Rüzgarın Şarkısını Dinle – Haruki Murakami
Murakami yirmili yaşlarının sonlarına doğru yazdığı ilk kitabı olan bu kitabın, uzun bir süre çevrilmesine izin vermemiş. Hayranları için sürprizlerle dolu olan bu kitabın tanıtım yazısında “Kız arkadaşımın neden öldüğünü kimse bilmiyor.” cümlesi geçiyor ve şimdiden merak tohumlarını içimize ekiyor.
Elia ile Yolculuk – Zülfü Livaneli
“Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya “Anadolu gülüşü” dediği yetenekle ikna ederdi. … Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan’ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı. Livaneli’nin büyülü satırlarından okuyacağımız bu sıra dışı yolculuğu, M.K. Perker’in muhteşem çizgileriyle izleyeceğiz.” (Tanıtım yazısından.)
Bülbülü Öldürmek – Harper Lee
Daha ilk sayfalarından seni kendisine bağlayacak bu kitap da bir çocuğun gözünden ırkçılık üzerinde duruyor. İyilik ve kötülük kavramlarını hem bireysel hem toplumsal düzeyde inceliyor. “İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.”
Kördüğüm – Ayşe Kulin
“Kördüğüm, hayatının hassas bir evresinde, günümüzün acımasız çarkları arasına sıkışmış genç bir kadının yaşadıklarını çarpıcı bir ‘geri dönüş’ hikayesiyle anlatıyor. Ayşe Kulin, çok sevilen Kanadı Kırık Kuşlar’da olduğu gibi, ülkesinin çalkantıları ile sarsılan ama tutkularına da sorumluluklarına da sahip çıkan genç bir kadının ayakta kalma mücadelesini gözler önüne seriyor.” (Tanıtım bülteninden.)
Bazı Yollar Yalnız Yürünür – Özgür Bacaksız
Yalnızlığın dayanılmaz cazibesinin, felsefik bakış açısıyla anlatıldığı bu kitabın tanıtım yazısı, uzak durman gereken şeylerden bahsettikten sonra “Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.” cümlesiyle bitiyor. Hadi hemen okumaya başla ve nelerden uzak durman gerekiyor bir bak bakalım.
İyi okumalar tatlım! Umarım geçireceğin müthiş tatile bir katkım olmuştur. 🙂