Altan Yiğit
Regl dönemi çirkinliği mi dedin kuzum?
Saçın şekil almıyor ve yüzünü sivilce mi bastı?
Efendim?
Ne demek çok çirkinim?
Sus rica ederim, o ne çirkin bir söz!
Makyaj yaptın, olmadı.
Saçına maşa da yaptın, ı-ıh.
Ne cildin makyaj tutuyor, ne saçın maşa di’ mi?
Sana sesleniyoruz ey hormonlar! Ne’niz var kuzum sizin?
Aynalara küsmüşüm, regl oldum abi!
Hormonlar birbiriyle bir halay çekiyor, bir vals yapıyorlar. Onların da kafası karışık. Karın desen ağrıyor, uyku desen bir öyle bir böyle, evreni yiyerek yok edecek kadar iştah, kas ağrısı, derken şişkinlik, halsizlik. OF BE!
Tamam, şimdi sakin oluyoruz ve ben size güzel bir şeyler söylüyorum.
Hormonların değişimi, psikolojini de ister istemez etkiliyor ve kendini bu yüzden çirkinmiş gibi hissediyorsun. Öncelikle bunu bilmende fayda var. Çirkin falan değilsin!
Ayrıcaaa…
Regl döneminde biz kendimizi çok çirkin hissetsek de araştırmalar, bir kadının erkekler tarafından en çekici bulunduğu dönemin “regl dönemi” olduğunu gösteriyor. 😉
Regl döneminde kendini çirkin hissedenler ne yapsın?
Öncelikle yukarıda söylediklerimi unutmasınlar.
Sonra böyle zamanlarda önce ılık bir duş alsınlar. Ohh. Bir rahatlama oldu bile.
O giyilmekten dizleri pot yapmış çirkin pijamaları da çıkarsınlar bi’ zahmet. Rahat ve şık bir ev kıyafeti (bu başka bir eşofman olabilir, başka bir pijama olabilir) giysinler.
Bence güzel gidiyoruz.
Bu dönemde hücreler kendilerini yeniliyorlar. O kendini çirkin hissedenler, yüzlerinin ve ellerinin ne kadar simetrik göründüğüne bir baksınlar önce!
Sonra yüzlerindeki o matlığı ve renksizliği almak için hafif bir allık sürsünler. Mesela çoğumuz şeftali tonlarını çok seviyoruz.
Hafif renk verecek bir parlatıcı ya da ruj da sürünce, yüzlerine renk gelecek. Kendilerini daha iyi hissedecekler.
Eğer üşenmiyorlarsa, saçları için de kuaföre gidebilirler. Oh, hem yürüyüş olur. Unutmasınlar ki egzersiz, regl döneminin rahat geçmesini sağlar, sökülme kolaylaşır.
Neymiş, aslında çirkin değilmişiz. Sadece kendimizi iyi hissetmiyormuşuz. Regl döneminde “çok çirkinim yaaa” diyerek aynalara küsmüyormuşuz ve kimseyi kıl etmiyormuşuz.
(Tarkan’a da buradan kokulu kokulu öbücüklerimizi gönderiyoruz, muah!)
