Kara bir yıl olan 2020 ve devamında 2021’in ilk ayları geride beyazlayan saçlar bırakmış olabilir, peki saçlarımız neden beyazlar? Sebeplerini biraz inceleyelim.
Saçların beyazlaması, yaşlanmayla birlikte görülen doğal bir süredir, evet bunu kabul ediyoruz. 30 yaş ile beyazlamaya başlamışsa bu durumda genetik olduğunun göstergesi fakat daha da bu can sıkıcı beyaz saç telleri merhaba diyorsa aynaya baktığında bunun üzerine biraz konuşmamız lazım.
Saçların renginden sorumlu olan pigment saç kökünde bulunan bir hücreden gelir. Bu hücre ciddi bir miktarda melanin yani koyu pigment üretilmesi için genetik olarak kodlanmaktadır. Zamanla melanin üretim kapasitesi azalmaya başlar. Melanin üretim kapasitesi ve melanin miktarındaki azalma saçlarda beyazlamaya neden olan bir süreçtir. Bu süreç dışında ani travma, şok, aşırı üzüntü gibi duygu durumlarında saçta ani beyazlamalara neden olabilmektedir. Hatta üzüntüden bir gecede saçın beyazlaması da insan hayatında görülebilen bir durum olduğu kanıtlanmıştır.
Saç beyazlamasının nedenlerini sıraladığımızda:
- Stres
- B12 eksikliği
- Hormonal bozukluklar
- Sigara içme alışkanlığı
- Kalsiyum, D, C vitamini ve bakır eksikliği
- Hava kirliliği
- Güneşin UV ışınları
- Alkol kullanma
- Yetersiz beslenme
Önemli bir ise bilim dünyası stresin saçları nasıl etkilediğine dair net bilgiye sahip değildi. Doğal yaşlanma süreci ve genlerin etkisi büyük olsa da stresin de saçların beyazlamasında etkili olduğu düşüncesiyle Sao Paolo ve Harvard Üniversitelerinin araştırmacıları bazı çalışmalar yapmışlardır.
“Saçların ağarmasında saç ve saç rengi oluşturmada etkili olan melanin maddesini yaratan melanosit kök hücresine bağlı olduğunu savunuyorlar. Harvard Üniversitesinin araştırmacısı Prof. Ya-Cieh Hsu “Saç ve ciltteki değişimlerinin en büyük sorumlusunun stres olduğundan artık eminiz,“ diyor ve fareler üzerinde yaptıkları bir deneyi paylaşıyor: “Acı yaşayan farelerin vücutlarında salgılanan adrenalin ve kortizol, sinir sistemlerini etkileyerek şiddetli strese, kalplerinin daha hızlı atmasına be tansiyonlarının yükselmesine sebep oldu. Bu durum, saç köklerinde oluşan melanin hormonu etkileyerek saç köklerinin azalmasında artışa yol açtı.”
Prof. Hsu
Prof. Hsu stresin insan bedenine olumsuz etkisinin olduğunu ekleyerek “Keşfimiz, stresin zarar verici etkisinin, tahmin ettiğimizden daha fazla olduğunu gösteriyor. Birkaç gün sonra, pigment yenileyici kök hücreleri tamamıyla kaybolmuştu. Kök hücreler bir kere kaybolduğunda, pigment tekrardan yenilenemez. Bu sebeple hasar kalıcıdır,” açıklamalarını yapmıştır.
Bilimsel açıklamalardan sonra tekrardan hatırlatmak istediğim söz ise “Duvarı nem, insanı gam yıkar.” Her zaman aklımızda olmalı ulaşılabilir tüm bakım ürünleri, yaptırabileceğiniz profesyonel bakımlar etkisini en güzel şekilde hayatınızda stresi bir nebze kontrol altına aldığınızda daha farklı gösterecek.
Kendiniz için düşüncelerinizi bilmek, olumsuz etkilere ve düşüncelere meydan okumanın ilk adımıdır. Her gün, istediğiniz her an kendinize hatırlatma yapın “Olduğum kişiyi kucaklıyorum ve olduğum kişiyle gurur duyuyorum,” diyerek strese güzelliğimizi kaptırmayalım.
Yazar: 7-Circle