Yaşadığımız Anda Kalmak Neden Çok Zor?

Zaman zaman hepimiz yaşadığımız anın içinde kalamadığımızdan dert yanarız. Ne yapsak o anın içine giremiyormuşuz gibi hissederiz. Çevremizi karşı algılarımız değişir, bir an önce başka bir yere gitmek isteriz, hatta belki oldukça mutsuz da hissederiz. Sinir bozucu olan bu durum günlük yaşantımızı negatif etkileyen sorunlardan biridir.
Örneğin güneşli bir günde güzel bir kumsaldayız fakat büsbütün orada değiliz, sanki beynimizin içinde bir şeyler bizi geçmişe veya geleceğe götürüyormuş gibidir. Ya da çok sevdiğimiz bir insanın doğum günündeyiz ama sanki sadece vücudumuz oradayken beynimiz orada değilmiş gibidir. Böyle zamanlarda davranışlarımız da içtenliğini kaybettiği için absürt bir durum ortaya çıkar.
Peki yaşadığımız o güzel anları tamamıyla yaşamamamızı zorlaştıran şeyler nelerdir? Ne yazık ki bu sorunun yanıtı kesin şudur demek mümkün değil, ancak kaygı sorunları yaşamanın şimdiki zamanda kalmamızı zorlaştıran en büyük etkenlerden biri olduğu söylenebilir.
 Yaşadığımız an, her zaman belleğimizin arka planında farkında olduğumuz, muazzam sayıda olasılık içerir. Bunların bir kısmı deprem, reddedilme, başarısız olma gibi olumsuz olasılıklardır. Bu tür olasılıkların toplamı da spesifik olmayan, genel bir kaygıya neden olabilmektedir. ‘Neyin geleceğine dair bilinmezlikteki basit korku’ bu kaygıyı ifade eden en özet açıklamadır.

Yaşadığımız andan kopmamızın başlıca sebeplerinden bir diğeri de her şey yolunda olmasına rağmen bir şeylerin yanlış olduğu/gittiği hissene kapılmaktır. Diyelim ki arkadaşınızla buluşmak için bir kafeye gittiniz ve oturup muhabbet etmeye başladınız. Sonra bir anda beyninizin içinde “Neden buradayım? Neden şimdi bunları konuşuyoruz? Acaba şu an onun karşısında nasıl görünüyorum? Kalkmak için izin istesem nasıl düşünür gibi sorular dönmeye başladı ve bir şeyler yanlış gidiyormuş hissine kapıldınız. Ne yazık ki böylelikle yavaş yavaş konsantrasyonumuzu kaybederiz ve yaşadığımız andan kopmamız kaçınılmaz olur.

Bu durumu en aza indirgemek için öncelikle yaşadığımız şeyin normal olduğunu kabullenmeliyiz ve düzenli bir şekilde farkındalığımızı arttıracak egzersizler yapmalıyız. Özellikle mindfulness (bilinçli farkındalık) meditasyonları yapmak, yaşadığımız anın farkındalığına varmak için bizlere oldukça yardımcı olacaktır.
Kaynak: Ceotudent

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir