Tarz sahibi olmak neden önemli? Çünkü tarzımız imzamız gibi. Kendimizi ifade etme şeklimiz. Hem bizi yansıtan hem de keyif almamızı sağlayan bir ifade şekli bu. Aynı zamanda kişiliğimizin, tercihlerimizin, zevklerimizin dışavurumuзайм 10000 без процентов. Dış görünüşümüzden duruşumuza, renk seçimimizden konuşmamıza dek pek çok şekilde hem de. Bir tarzı var dendi mi bunun sadece bizimle ilgili ve ilgi çekici bir bütünlük olduğunu biliyoruz. O tarzı yaratırken ve yansıtırken kendimizi ortaya koyduğumuzu biliyoruz. Kendimize olan güvenimizi, kendimizi iyi tanıdığımızı ve kendimizi gösterirken keyif aldığımızı ortaya koyuyoruz. Şıklığımızın kaynağı taklit etmek ya da takip etmek değil, biziz. Bu yüzden elinde bir tarzın olmalı. O tarz ışığını yansıtacak, seni sen yapacak. Ve kendi tarzını yansıttığında yolların daha aydınlık olacak. Çünkü ben buradayım, bu benim, ben kendime güveniyorum diyeceksin. Hayatın her alanında kendini göstereceksin. Hadi, kendi tarzını oluştururken ne gibi donelerden ilham alabileceğine bir bakalım. Bir şey değil, biri olmak. Bu anlayışla başlıyoruz…
1- Bir ya da birkaç tane ilham perisine ihtiyacın olabilir. İşte bu benim tarzım diyebileceğin her şeyi kendine çıkış noktası olarak belirleyebilirsin. Shakespeare bile muse’lerden ilham almadı mı? “Ey ateşten bir ilham perisi için, keşiflerin en parlak cennetine yükselecek olan…”
2- Vücudunu iyi tanımak ve kabul etmek çok önemli bir aşama. Kilo alıp verebilirsin ama formun, hatların hep seninle. Bu yüzden kıyafet seçimini bu formu baz alarak yapmanda fayda var. Giyinmek, kusurları avantaja çevirmek ne de olsa.
3- Coco Chanel, “zarafet reddediştir” der. Bu söz tarzında sana ayna tutabilir. Ne kadar sade, ne kadar ölçülü, ne kadar sen olursa o kadar iyi. Buna şu açıdan da bakabiliriz: Bir kadının kendi için sınırları ve “hayır”ları olmalı.
4- Seninle bütün olan, adeta avatarın haline gelen bir obje, bir tavır, bir alışkanlık edinebilirsin. Mesela bir gözlük, kırmızı bir ruj, sana özel gülme şekli, simsiyah kıyafetlerine tezat oluşturan renkli ayakkabıların, hep senin kullandığın bir söz…
5- Temel kıyafetlerin gücüne inanmalısın. Özellikle de siyah rengin. Çünkü o, bütün renkler yok olmadıkça yok olmaz. Evet, en güzel renk sana yakışan renktir ama siyah demirbaşlar arasındadır. Siyah parçaların gardrobunda her daim olsun.
6- İstemediğin bir şeyi asla üstünde ve yanında taşımamalısın. Hayat bunun için kısa, inan bana. Bu düsturu hayatının her alanına uygulayabilirsin. Yanında iyi hissetmediğin insanlara, seni yansıtmayan kombinlere, artık sana hizmet etmeyen hiçbir şeye katlanma.
7- Her zaman bir çılgınlığın olsun. Biraz eğlenmekte sakınca yok. Zaten en tarz sahibi modacılar birbirinden çılgın defilelerle zihinlerinin ne kadar renkli olduğunu, bazen kuralların yıkılması gerektiğini ortaya koymuyorlar mı? Bu, tuhaf karşılanmaz bilakis merak uyandırır.
8- Kendi kimliğinle, kendin olarak bir farklılık yaratmalısın. Hayatı kendi istediğin gibi yaşamak, kendine zaman ayırmak, kendini önemsemek, taviz vermemek, hataları derse çevirmek… tarzını oluştururken seni besleyecek ve sana yol gösterecek unsurlar bunlar işte.
Kendini ifade etmekten çekinme. Tarz sahibi olmak biraz da cesaret ve macera duygusu ister. Bir de içindeki cevheri sunma kabiliyeti tabii. Yeni yollar yaratmak, konfor alanının dışına çıkmak ister. Her şey bununla başlar. Ama en önemlisi kendini sevmektir. Yanından ayırmadığın, tarzının tamamlayıcısı olan cep telefonun da seni yansıtsın; zevkini, ışıltını, öz sevgini ortaya çıkarsın. Ben böyle bir telefon biliyorum: Yeni Xiaomi 11 Lite! Tüy gibi hafif ve ince bir tasarıma sahip, oldukça şık ve zarif. Son derece rahat bir tutuşu var. Eline çok yakışıyor, zahmetsizce taşınıyor. Şeker Pembesi, Sakız Mavisi, Kar Beyazı ve İnci Siyahı olmak üzere 4 farklı rengiyle de göz kamaştırıyor. Bir tarz sahibi olarak önce seni, sonra görenleri büyülüyor. Bu kadar da değil. Kamerasının netliği, kalitesi ve gerçeğe yakın görüntüler sunması, renkleri, gölgeleri, ışığı birebir yansıtması; tek tıkla yapay zeka video moduna sahip olması onun diğer artıları. Bu sayede farklı filtrelerle yaratıcı içerikler üretmeni sağlıyor. Kendi hayatının yönetmeni oluyor, en sevdiğin anları ölümsüzleştiriyorsun. Tarzına sihirli zoomlar, rengarenk filtreler, güzelim gece çekimleri, zamanı durduran ya da hızlandıran dokunuşlar ekliyorsun. Tarzını en kusursuz, en ışıl ışıl şekilde yansıtıyorsun.
O zaman şöyle diyelim mi: Xiaomi 11 Lite ile tarzını yansıtmak senin elinde!