‘Su içsem yarıyor! Diyet yapıyorum ama bir türlü kilo veremiyorum.. Benim metabolizmam yavaş!’ diyenlerden misiniz? Peki ya ağırlık döngüsünden haberiniz var mı? Ağırlık döngüsü diğer bir adıyla ‘yo-yo sendromu’!
Bu isim, Yale Üniversitesi doktoru Dr. Kelly D. Brownell tarafından, yo-yo oyuncağının aşağı yukarı hareketi baz alınarak türetilmiştir.
Zayıflamak nispeten kolay, ulaşılan ağırlığı korumak ise zordur. Çeşitli araştırmalara göre, kilo verenlerin sadece %5’nin verdikleri kiloyu koruyabildikleri, %95’lik kısmının ise kaybettikleri ağırlığı geri kazandığı belirtilmiştir. Beslenmesini yaşam biçimine uygun duruma getirmeden bir süre sıkı diyet yapıp sonra eski yeme sistemine dönen bireylerde ağırlık döngüsü
oluşmaktadır. Bir noktada ise vücut artık kilo vermeye direnç gösterir ve bu noktada kalır. Düşük kalorili diyetler, tek tip beslenme, sık aralıklarla diyet uygulama, bilinçsiz zayıflama ilaçlarının ve diüretiklerin kullanımı, diyet kampları ve sonrasında aynı yoğunlukta yapılamayan egzersizler gibi sürdürülebilir olmayan yöntemler yo-yo sendromuna neden olur.
Yo-Yo sendromu olarak adlandırabilmemiz için en az 4-5 kg verilip aynı hızla geri alınması gerekir. Kişinin kaç kez bu döngüye girdiği de önemli bir faktördür. Döngüye ilk girildiğindeki etkiyle, 4.kez girildiğindeki etki aynı değildir. Ağırlık kaybı ve kazanımı devam ettikçe, vücut yağ-kas oranı bozulur, vücutta deformasyonlar oluşur. Her ağırlık kaybında kas dokusu bir miktar daha azalırken yağ dokusu artar. Bu durum bazal metabolizma hızını da azaltarak ağırlık artışını kolaylaştırır ve her denemede başarının biraz daha azalmasına neden olur. Aynı zamanda yo-yo sendromu, vücutta metabolik sıkıntılara da neden olmaktadır. İnsülin sekresyonunda dalgalanmalara yol açarak tip 2 diyabet, kan lipid profilini bozarak da kalp damar hastalıkları için ciddi risk faktörleri oluşturur.
Erkekler kadınlara oranla yo-yo sendromuna daha az yakalanmaktadırlar. Bu durumun en önemli nedeni, erkeklerin diyete bakış açılarında yaşam tarzı değişikliklerini daha kolay benimseyebilmeleridir. Kadınlar diyete başlamaya daha kolay karar verip hızlıca bırakırken, erkekler daha zor karar verip hedefe ulaşana kadar sürdürürler.
Ağırlık döngüsüne girmemek için; size özel, yaşam tarzınıza uygun hazırlanmış sürdürülebilir bir diyet programına ihtiyacınız vardır. Diyet yapmaya kararlı başlamak ve amacı kilo vermek değil verilen kiloyu korumak olarak özümsemek gerekir. Bir uzmandan destek almayı unutmayın!
Dyt. Sevil Dilara Günaldı