1- Popomuzdan şıp şıp ter damlarken regl olmak, pişiğe davetiye çıkarmak.
2- Özene bezene yaptığımız “bu sefer tam istediğim gibi oldu” makyajının dondurma gibi erimesi.
3- Jiletle alınan tüylerin çıkmış olduğunu tam da bikini giyince fark etmemiz.
4- Tam yaz diyetiyle önlem aldık derken çekici kokteylin bize göz kırpması ve akabinde şişen göbeğimiz.
5- Birbirine sürten bacak arası ve kaçınılmaz kızarıklık. Kalın bacaklıysak anladık onu.
6- Bir kısmımızın yazın bağrında topuklu ayakkabı ve döpiyesle çalışmak zorunda olması.
7- Beyaz tenliysek güneşten Morticia Addams misali kaçmamız. Kaçamazsak sonumuz ıstakoz çünkü.
8- İşkence anlamına gelen sütyenlerle hayata tutunmaya çalışmamız.
9- Şöyle sağlıklı beslenin, şöyle yağlı yemeyin diyen listelere inat hamburgeri bir ısırıkta yok etmek istememiz.
10- İlk defa giyilen sandaletin ayağı feci sıkması, birkaç gün topallayarak dolaşmamız.
11- Tatile çıktığımız gün regl olmamız. (Şimdi reklamlar: Neyse ki ben sana ne zaman regl olacağını söylüyorum. :))
12- O olağanüstü, çiçekli çilekli, tiril tiril elbisenin üstümüzde çuval gibi durması.
13- Parfüm sıkmayı deli gibi istememiz ama sıcak havalarda etrafa bayık bir koku yaymaktan korkmamız.
14- Saç boyatmanın, tırnak yaptırmanın eziyet olması. Kuaför seanslarında rahatlamamız gerekiyordu halbuki.
15- Çok da dilediğimiz gibi giyinememek. (Oysaki gelişmiş toplumlarda kadınlar özgürdür.)