Depresyondayken, kendimizi ve başkalarını gerçek olmayan şeylere inandırma eğiliminde oluruz: “hiçbir şeyi beceremiyorum”, “hayatım rezalet”, veya “asla iyileşemeyeceğim” gibi. Bu tarz düşünceler doğruluk payı ne kadar olursa olsun zihnimizde aralıksız olarak dolaşır, iyileşme yolunda atılması gereken adımları sekteye uğratır. İşte bu gibi olumsuz ve depresif düşüncelerin kaynağı zihnimizdeki birtakım olumsuz çarpıtmalardır.
1) Ya Hep Ya Hiç Düşüncesi
En ufak bir başarısızlığımızda, tüm geçmiş başarıları siler, unuturuz. Hayatın siyah ve beyazdan oluştuğunu düşünürüz.
2) Aşırı Genelleme
Yaşadığımız ufak bir sorunu tüm hayatımızla bağdaştırarak “zaten hep böyle oluyor” mantığına sığınırız.
3) Zihinsel Filtre
Tek bir olumsuz ayrıntıyla saplantılı bir şekilde uğraşır, resmin bütünü göremez hale geliriz. Azıcık parfümün tüm odaya dağılması gibi düşüncemiz tüm zihnimizi kaplar.
4) Olumluyu Geçersiz Kılmak
Olumlu bir şey yaşadığımızda onları “istisnalar” olarak yorumlar, bu duydunun ne zaman sona ereceğini ve yeniden ne zaman mutsuz olacağınızı düşünürüz.
5) Aşırı Büyütme / Küçültme
Olayların değer ve önemini abartır, kendi kişiliğimizi küçültürüz. Başarısız olunca bunu abartır, bir şeyi başarınca da buna rağmen kendi kendimizi ezeriz.
6) Duygusal Kararlar
Hissettiğimiz her şeyin gerçek olduğuna inanırız: “çok korkuyorum, demek ki ortada korkulacak bir durum var” gibi.
7) Etiketleme
Bir hata yapınca zihnimiz otomatik olarak kendi kişilik özelliklerimize “beceriksiz” ifadesini ekler. En ufak bir olayın karakterimizi oluşturduğuna inanırız.
8) Kişiselleştirme
Kendimizi, aslında ilgimizin olmadığı bir olayın başrolü gibi algılar, olayları kendi davranışlarımıza yorumlamaya çalışırız.