Yalnızca Kadınların Bildiği 20 Sinir Bozucu Durum

1- Çantada aradığını bir türlü bulamamak. O el oraya bir daldırılır. Sanırsın çantanın dibi yok. Çanta yaklaşık 15-20 dakika tombala kesesi gibi karıştırılır ve en sonunda aranılan şey bulunur. Akabinde hazine bulmuş gibi sevinilir.

2- Topuz yapılan saçın iki ufak harekette bozulması, saç lastiğinin oraya buraya fırlaması ve bir daha da bulunamaması. Saç lastikleri kara deliğe düşüyor ve şu an evrenin bir yerinde toplanmış, Satürn halkası gibi dönüyor olabilir.

3- Reglin 2. gününde hapşırmak, kahkaha atmak veya zıplamak sonrası gelen şelale şov. Sanki bütün regl kanı tam da o günü bekliyormuş gibi coşar, bendini çiğner aşar.

4- Eyeliner’ın her iki gözde asla aynı olmaması, günün ilerleyen saatlerinde sabah sürülen rujun sadece çerçevesinin kalması, yağmurlu günlerde rimelin akması, yüzdeki fondötenin boyun renginden farklı olması… Bir of çeksek karşıki dağlar yıkılır.

5- Popo arasına sıkışan külotların toplum içinde, belli etmeden, düzeltilmesi bir savaş gibidir. Bir de kayan pedler vardır ki etrafta tuvalet yoksa aklımız tamamen orada kalır. Söylenen hiçbir şeyi anlamayız. Reddederiz anlamayı.

6- Biraz kilo almışken çok önemli bir davete çağrılmak, iddiasız iç çamaşırı giyilen günde hoşlanılan kişiyle özel saatler geçirme fırsatı yakalamak, ağda yapmamışken o gün havuz partisinin olduğunu hatırlamak. Dağda yaşasak yeridir.

7- Topuklu ayakkabının bacakları çok hoş göstermesi ama onlarla yürürken akrobasi yapıyor gibi hissetmek. Artık topuklu ayakkabıyla yürüme kurslarının açılması lazım. Bir de topuklu ayakkabının topuğunun mazgala girmesi durumu var ki ona hiç girmeyelim.

8- Uçuş uçuş etek ya da elbise giyilen günlerde rüzgar çıkması. Etek ya da elbisenin formunun dışında havalanması hatta neredeyse başımıza geçmesi. Ve eteği indirdikten sonra izlendiğimizi fark etmek. Her şeyi gördün mü?

9- Sütyen takmanın sağlıklı ve gerekli olduğunu bilmek, çok da hoş sütyenlerin olması ama sütyenle bir türlü rahat edememek. Eve gelince sütyenin çıkartıldığı o an var ya, işte o an sanki bulutların üstünde uçuyormuşuz gibi hissederiz. Salla salla!

10- Makyaj yapmadığımız günler gözlerimizin altının mosmor olması. Makyaj yaptığımız günlerde ise makyajı unutup gözlerimizi ovuşturmamız ve gözlerimizin altının mosmor olması. Ne çektin be göz.

11- Komple PMS ve regl dönemleri. Yani şişkinlik, karın ağrısı, mide bulantısı, yeme isteği, sinir, stres, duygusallık… Daha fazla söze gerek var mı?

12- Rüzgarlı günlerde saçların parlatıcılı dudaklara bir sevgili gibi yapışması. Çekeriz yine yapışır, çekeriz yine yapışır. Bu işleme kapalı alana girene kadar devam ederiz.

13- Birbirine karışmış kolyeler. Bazen birkaç kolye birbirine girer ve onları çözmek karışık bir fizik denklemini çözmekten daha zor bir hal alır. Kaçımız o kolyeleri açmaya çalışırken kırmadık ya da bıkıp çöpe atmadık ki.

14- Yeni sürülen ojeyle yatmak ve yastık izli ojeyle uyanmak, külotlu çorabın en görünen yerden kaçması, kola açarken çok zor uzatılan tırnağın kırılması gibi insanlık için küçük, bizim için büyük sinir bozucu durumlar.

15- Sessiz ortamlarda guruldayan karınlar. Daha komplike bir karna sahip olduğumuz için içeride birçok şey gerçekleşiyor olabilir. Yalnız sevgiliyle film izlerken guruldamasaydı iyiydi.

16- Bazen ciddi anlamda canımızın hiçbir şey yapmak istememesi, şöyle birkaç gün bakım bile yapmaya üşenmemiz. Tam olarak yalnız kalmak istediğimiz ve tembelliğin tadını çıkarmak istediğimiz zamanlardır onlar.

17- Sezgilerimizin güçlü olması ama bunun kanıtlanacak bir şey olmaması, merhametli olmamız ama bunun zayıflık olarak algılanması, iyi niyetli olmamız ama bunun suistimal edilmesi.

18- Kadınlar araba kullanamaz, kadınlardan futbolcu olmaz, kadınlar fiziksel olarak yeterince güçlü değildir, elinin hamuruyla erkek işine karışmamalısın, hanım hanımcık olmalısın gibi birtakım toplumsal inanışlarla mücadele etmek. Survivor’ız yeminle.

19- İş hayatının hala biraz “erkek” olması. Bu yüzden kadın olarak başarı merdivenlerini tırmanırken Everest’e tırmanan en yaman dağcı gibi, buz pistinde yağlı kağıtla yürüyor gibi hissetmek.

20- Kalıplara sokulmaya çalışılmak. Şişman olabiliriz, zayıf olabiliriz, lezbiyen olabiliriz, trans erkek olabiliriz, anne olmayabiliriz, çiçek olmayabiliriz, güzel ve arzulanan olmayabiliriz… Hayat bizim.

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir