1 ) İnsan ütülemek:
‘’kendi adıma bilimin geldiği noktayı adet sancısı sayesinde tespit ediyorum. dünya nüfusunun yarısının yaşadığı bu sıkıntının hala aşılamamış olmasını aklım almıyor benim. yok füzyon, yok cern, yok higgs bozonu; arkadaş sen bu sancıya çözüm bulamadıktan sonra benim gözümde bir hiçsin ya. 21. yüzyılda 2-3 ayda bir hala hanımı ütülemek zorunda kalıyorsam bunda bir sıkıntı var arkadaş, insan ütülenir mi lan? ben bildiğin gömlek ütüler gibi insan ütülediğimi biliyorum kaç kere. sıcak su torbası olsun, majezik olsun; ben uzaktan acı çekiyorum ki bunu yaşamak ne menem bir şeydir tasavvur edemiyorum. hayır zaten bu adet olayının tümden engellenemiyor olması enteresan. madem elimizde döllenmemiş bir yumurta var, yap kardeşim bir hap işerken az az gitsin. nedir lan bu koca 1 hafta kan revan. bildiğin vahşet bu. dünya nüfusunun yarısı ayın bir haftasını altında bebek bezinin hallicesi bir şeyle geçiriyor diyorum aloooo… tampon kullananları tenzih ederim, sonra ben yaptım oldu diye gelinmesin rica ediyorum.’’
2 ) 5 yıl adet sancısı çekmek:
‘’şimdi kabaca şöyle bir hesap yapalım; 12-50 yaşları arasında bir süreyi alıyoruz, adet görülen yıl olarak;
38 yıl bir adet dönemi olarak; 4 gün
yıldaki ay sayısı; 12 (miladi takvime göre adet görmüyor her kadın ancak bir sayı almak zorundayım)
12×4= 48 gün bir kadının bir yıl içinde adet sancısı çektiği gün sayısı
48×38= 1824 kadının ömründe adet sancısı çektiği gün sayısı
bu gün sayısını da yıla düşürürsek yaklaşık olarak 5 yıla denk düşüyor.
kısaca normal bir kadın, ortalama bir ömürde tam 5 yıl adet sancısı çekiyor’’
3 ) Kadınlara özgürlük:
‘’tanım3: insanda intihar etme isteği uyandıracak kadar şiddetli olan ağrı. bu ağrı kadınlara zulümdür, kadınlara işkencedir, kadınlara şiddetin dik alasıdır. bu sancıyı durduramayacak tıbbı da reddediyorum ben. olmaz olsun öyle tıp, öyle doktor. gittiğim tüm kadın doğumcular buna normal deyip, yalandan ilaçlar verip geçiştirdiler. adam değilsiniz oğlum, topsunuz hepiniz. kadınlara regl dönemlerinde ekstra özgürlük istiyorum ben. tüm yetkilileri de göreve çağırıyorum.
tanım2: sancının şiddetinden iki büklüm hale getirebilecek, ağlatacak, nefes kesecek, kıvrandıracak, çığlık attıracak, yerleri yumruklattıracak kadar büyük bir sancı. düşünün ki şu paradoksun tam ortasında kalmışsınız: acıdan ölmek üzere olduğunuzu düşünüp böyle yavaş yavaş ölüyo olmak delirtiyor ve korkutuyorken öte yandan şu an bir çırpıda ölmek için dua ediyorsunuz.’’
4 ) Fırsata çevirmek:
‘’İtiraf etmek gerekirse, tarafımdan abartılmaktadır. O an kendimi çok özel ve süper güçleri olan biri gibi hissediyorum ve normal şiddette olan ağrımı çok devasa boyuttaymış gibi aksettiriyor, etrafa emir kipleri yağdırıp pek çok işten kaytarıyorum. Olayımın özeti budur.’’
5 ) Yorganlar çok yalnız:
“Bu ay da yorgan yedim anne” adlı belgeselimde tüm detaylarıyla anlatmaya çalışacağım olgu.’’
6 ) At doğurmak:
Bazen insana, “bu çektiğim doğum sancısı olsaydı çoktan bir at doğurmuştum.” dedirten işkence.