Bir ara ümidimizi kestiğimiz yaz mevsimi, İstanbul’a nihayet geldi. Hem de öyle bir geldi ki; klimasız kapalı alanlarda, gölgesiz dışarılarda durmak ne mümkün. Esmiyor, gürlemiyor. Hal böyle olunca da hepimizde denize gidip serinleme, sahilde, havuzda arka arkaya soğuk şeyler içme isteği oluştu. Ama herkes tatil yapacak, İstanbul’dan kaçacak kadar şanslı değil. İş var, yaz okulu var, staj var, aile var, bebek var, para yok. Yine de İstanbul’da yaşamak denize girmeye engel değil. Evet, belki şehrin içindeki plajların çoğu kullanılmayacak durumda ve deniz kısmen pis ama İstanbul’un dört bir yanı deniz kenarı. Kendine küçük bir plaj çantası hazırla. İçine güneş kremini, kitabını, havlunu koy. Müziklerini seç, şapkanı tak. Bu hafta sonu denize gidiyoruz!
İşte İstanbul ve çevresinde denize girilebilecek yerler:
Kilyos: Şehir içindeki ulaşım olanaklarıyla gidebileceğin Kilyos plajları, çok çeşitli ve çok renkli. Burada hem halk plajları var hem de bütçene göre özel plajlar. Kilyos’un favori plajları Suma Beach, Babylon Kilyos ve Uzunya Plajı. Kilyos, Sarıyer tarafında ve özellikle hafta sonları İstanbulluların akınına uğruyor. Vaktin varsa ve sakinlik seviyorsan hafta içi gitmen daha iyi.
Adalar: Özel ve belediyeye ait ada vapurlarıyla kolayca ulaşabileceğin adalarda, birçok plaj mevcut. Denizi yosunlu ve taşlık olmasına rağmen keyifli. Büyükada’da Yörükali Plajı, Nakibey Plajı, Prenses Koyu Plajı ve Yada Beach Club en ünlü plajlardan. Heybeliada’da Ada Beach Club, Burgazada’da Düşler Sahili, Kınalıada’da da Kumluk Plajı gidebileceğin diğer plajlar. Adalar; plajlarının yanı sıra ağaçları, mekanları, bisiklet keyfi ve fotoğraflık kareleriyle de görmeye değer.
Şile: Haziran’la birlikte dolmaya başlayan Şile plajları, Karadeniz’in dalgalarını seviyorsan tam senlik. İstanbul’dan otobüsle kolayca ulaşabileceğin Şile’de en popüler plajlar Uzunkum ve Ayazma plajları. Eğer Şile’ye kadar gittiysen Ağva’yı da görebilir, nehirde tekne turu yapabilirsin. Şile’ye gitmek, İstanbul’dan uzaklaşmışsın ve tatile çıkmışsın hissi yaşatacak. Bu arada Şile bezi de al ki, serin serin gezesin.
Kıyıköy: İstanbul’a 2 saat uzaklıkta, Kırklareli sınırları içinde yer alıyor ama bu yolculuğa değer. Çünkü hem kıyıları sakin ve güzel hem de ormanlarıyla huzur veriyor. Burada bir plaj yok ama alabildiğine kum var. Havlunu serip güneşlenebilir, masmavi suların tadını çıkarabilirsin. Köyün eski evlerini görmeyi ve neşeli insanlarıyla sohbet etmeyi de ihmal etme.
Çatalca: İstanbul’a çok yakın olan Çatalca, genellikle piknik için tercih edilir. Oysa burada özgürce yüzüp, kamp kurabileceğin deniz ve dere kenarları da var. Yeşil doğası da “on be dinlendim, tatil iyi geldi” dedirtiyor. Bizans surları, saat kulesi, tarihi camiler ve çeşmeler de cabası. Yapman gereken Çatalca-Silivri otobüslerine binmek ve kıyıyı takip etmek.
Silivri: Silivri yolu boyunca zaten bir sürü yazlık site göreceksin. Silivri’ye vardığında da seni İstanbul’un en girilebilir denizlerinden biri bekliyor. Sapsarı kumlar, boyunu aşmayan sular ve kalabalık olmayan sahiller… Burada Semizkum ve Gümüşyaka plajlarına gidebilir, biraz daha ileride – Tekirdağ içinde- Marmara Ereğlisi ve Kumbağ’ı da tercih edebilirsin. Ayçiçeği tarlalarında selfie çekmeyi ve köftesini denemeyi de unutma.
İstanbul’un içinde yer alan plajlar: Suadiye Plajı, Büyükçekmece Albatros Plajı, Florya Menekşe Plajı, Florya Güneş Plajı, Yeşilköy Çiroz Plajı, Caddebostan Plajı, Tuzla Plajı, Beykoz Küçüksu Plajı, Beykoz Poyrazköy Plajı, Beykoz Riva Plajı, Tarabya Big Chefs Plajı.