Kış aylarının en keyifli aktivitelerinden biri de dizi izlemek. Özellikle mis kokulu bir çay ve pofuduk terliklerin sıcaklığı eşliğinde; daha ilk bölümünde seni içine çekecek bir dizi izlemek gibisi yok. Hele ki bu dizi kadınlar ve onların dünyasıyla ilgiliyse kendinden bir şeyler bulman, kafanda yeni pencerelerin açıldığını hissetmen ve daha bir keyif alman olası. 2017 tabir-i caizse böyle dizilerin tavan yaptığı yıl oldu. Birçok kadın odaklı dizi yayınlandı ve 2018’de de yayın hayatlarına tam gaz devam ediyorlar. Eğer sana iyi gelecek bir şeyler izlemek, zamanını en iyi şekilde değerlendirmek istiyorsan bu dizilerden birine veye birkaçına takılabilirsin. Kettle’ın düğmesine bas ve okumaya başla derim. 🙂
The Marvelous Mrs. Maisel (2017 – ): Yıl 1950’lerin ortası. Miriam Maisel o dönem için bir kadının isteyebileceği (ya da istemesi gereken) her şeye sahip: Bir koca, 2 çocuk ve bir ev. Ama Mrs. Maisel bir gün içindeki gizli bir yeteneği keşfeder ve bu keşfi tüm hayatını değiştirir: Stand-up komedyenliği! Mükemmel bir ev kadınıyken gece kulüplerinde stand-up yapmaya başlayan bir kadına dönüşür. İşin ilginç yanı, aslında istediği hayat hep budur. Bazen sahip olduğumuz yeteneklerin farkına varırız ve bu bizim için konforlu bir hayattan daha önemli olur.
Big Little Lies (2017 – ): Dışarıdan mükemmel hayatlara sahipmiş gibi görünen 3 kadının yolları bir cinayetle kesişir. Ortada bir ceset var ama suçlu yok. Polisiye konusu ve oyunculuklarıyla ön plana çıkan dizi, kadınlar arasındaki rekabete ve aile içi huzursuzluklara değiniyor. Başrollerdeki Nicole Kidman ve Reese Witherspoon o görkemli oyunculuklarıyla bize; hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, aslında herkesin bir sırrı olduğunu gösterecek.
The Handmaid’s Tale (2017 – ): Bu dizi Margaret Atwood’un “Damızlık Kızın Öyküsü” kitabından uyarlanmış. Doğal sebepler nedeniyle nüfus düşüşü yaşayan Gilead isimli toplumda, kendi ayakları üstünde duran bazı kadınlar devletin malı olarak kabul edilir. Bunlardan biri olan Offred de toplumun yeniden çoğalması için üreme hizmetine zorlanır. Yani damızlık olması istenir. Bir kadının hayatta kalma mücadelesini izlerken kendini en distopik zamanlara hazırlayacaksın.
The Crown (2016 – ): II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımın ardından İngiltere siyasi karışıklık içine girer ve bu zorlu dönemde tahta bir kadın geçer: II. Elizabeth. Böylece hem halk hem de onun için yeni bir dönem başlar. Kraliçe II. Elizabeth’in tahttaki ilk yıllarının perde arkasının konu edildiği dizide, 20. yüzyılın ikinci yarısına yön veren olaylar bir kadının penceresinden anlatılıyor. Kraliçe olunca, önünde bütün kapılar açılmıyor…
Godless (2017 – ): Bu dizi dramatik ve alışılmışın dışında bir Vahşi Batı hikayesi. Joe, Batı’da terör estiren tehlikeli bir haydut. Bir gün ağır bir şekilde yaralanınca kendini tamamen kadınlardan oluşan La Belle isimli, sakin bir kasabada bulur. Bu arada ortağı Griffin de onu bulmak üzere bu kasabaya doğru yola çıkar. Bakalım La Belle’de neler yaşanacak, kasabanın sakinleri tehdit edildiklerinde sakin kalabilecekler mi… Vahşi Batı’ya bir de kadınların dünyasından bakıyoruz.