Hiçbir şey yapmak istemediğimiz, göğüslerimizin şiştiği, canımızın sürekli yemek çektiği, bir dakika önce neşeliyken bir dakika sonra duygusallaşabildiğimiz, zaten gerilimli ve de sevimsiz bir dönemdir PMS dönemi. Üstüne bir de duymak istemediğimiz ve bize iyi gelmeyeceği belli olan sözlerle karşılaşırsak aniden battaniyenin altına kıvrılma ya da saman alevi gibi parlama isteği duyabiliriz. Bu biraz da hormonlarımızdan kaynaklıdır tabii ki. Ama bu dönemde gereksiz tartışmalardan, ani kararlardan, önemli anlaşmalardan kaçınmamız gerektiğini de biliriz. Zaten dikkatimiz de biraz dağınık olur. Ve isteksizlik, halsizlik, gerginlik bizi kuşatmıştır. Tuzu keser, kahveden uzak durur, muz gibi yatıştırıcı besinler tüketir, çıkabilirim diyen sivilceleri yatıştırır ve bolca dinleniriz. Ama bizi her an çileden çıkartacak gizli tehlikeler de yok değildir. İşte kadınların sakin geçmesini planladıkları bu dönemde karşılaşabildikleri kaş titreten, tırnak bileten cümleler:
1- Sen biraz kilo aldın galiba? (Bunu bir de göbeğime bakarak söylerse fitil ateşlendi demektir.)
2- Fazla duygusalsın ya. (O sırada beynim: Seçili görsel fırıncı küreği.)
3- Yine mi acıktın? Yakın zamanda yemiştin. (Kendimi şişko mu hissetsem sana var gücümle bağırsam mı? En iyisi yemek yiyeyim.)
4- Bizimkiler toplanıyormuş, ben de geliriz dedim. (Hem de bana sormadan? Yalnız git, yeter ki git.)
5- Senin istediğinden yoktu, bunu aldım. (Ne demek benim istediğimden yoktu? Sevseydin bütün marketleri dolaşırdın!)
6- Bence abartıyorsun. Sonuçta her ay yaşadığın şey. (Bence duvar bile daha anlayışlı. En azından yaslanabiliyorsun.)
7- Neden bir garip olduğun anlaşıldı. (Ben gülüyor muyum?)
8- Yok artık, buna da ağlanmaz ya. (Bunu bir yere not edeyim, ayrılırken söylerim. Tamam, şahane!)
9- Kendine baksan moralin düzelir aslında. (En meşhur son sözler.)
10- Hep yatacak mısın böyle? (Mümkünse evet.)