Mutlu olmak için ilişki yaşarız ve kimse kısa sürsün diye bir ilişkiye başlamaz. Fakat her şeyin hızlı olduğu, tüketime dayalı günümüz ortamında bir ilişkiye başlamak da onu sürdürmek de her zamankinden daha zorlu. Peki, nedir mutlu bir ilişkinin tanımı? Uzun sürmesi mi? Yoksa karşımızdaki kişinin bizi tamamlaması mı? Aslında mutlu ilişki; kendimizi yanında kendimiz gibi hissettiğimiz, paylaşmaktan keyif aldığımız ve karşılıklı bireyselliğe saygı duyduğumuz bir ilişki. Sevgi ve romantizm de şart tabii. Birlikte deneyimlemek, deneyimlemekten keyif almak ve bağlılık. Öyle zorla bir bağlılık değil, içinden geldiği için ama. İlişkide parıltının her zaman canlı kalması ve duyguların solmaması için yani mutlu bir ilişki için bazı yazılı olmayan kurallar var. İşte onlar:
1- İçinden geldiğinde seni seviyorum demek. Bu cümleyi pek sık kullanmayız ama aslında ilişkiyi canlı tutan bir yakıttır bu cümle. Karşımızdaki bunu bilse de bazen de duymak ister işte.
2- Seven kıskanır lafı doğru bilinen bir yanlıştır. Seven kişi sınırlara saygı duyar ve gereksiz kıskançlıklarla karşısındakini boğmaz. Tabii ki kıskançlık doğal bir duygu ama kendimize ve sevdiğimiz kişiye güvenmeliyiz de.
3- Bir sorun varsa küsmek ya da susmak yerine konuşmak. Herkes kendi duygularını ve düşüncelerini ortaya dökmeli, herkes birbirini saygıyla dinlemeli ve sonuçta ortak bir paydada uzlaşılmalı.
4- Birlikte zaman geçirmek ve kişisel zamanlara saygılı olmak. Hem birlikte yeni şeyler keşfetmeli ya da sevilen şeyleri deneyimlemeli hem de kendimizle geçireceğimiz yalnız zamanlarımıza anlayış göstermeliyiz.
5- Hediyelerle, özel aktivitelerle, cinsel hayat ile romantizmi hep canlı tutmak. Gönül ilişkilerinin temelinde romantizm vardır çünkü. Bir randevu, bir hediye, bir mektup iki kişi arasında çok şeyi tatlı hale getirebilir.
Bonus: Neşeli zamanlar kadar hüzünlü zamanları da paylaşmak.