Neden İngilizce Öğrenmeliyiz?

Dünya çapında en çok konuşulan dil İngilizce. Bunu artık hepimiz biliyoruz. Bu yüzden, hayatımızın her anında karşımıza çıktığı için, İngilizce’ye oldukça aşinayız. İngilizce bu kadar popüler olmasının yanı sıra keyifli de. Bir kere kendini yenileyen bir dil İngilizce. Sonra kısaltmalarıyla, komik anlamlarıyla eğlenceli de olabiliyor. Sokak diline yansıyan versiyonlarıyla da, bir anda herkesin dili haline gelebiliyor. Ok? İngilizce’ye her yıl eklenen 4000 yeni kelimeyi de atlamamak lazım. Evet, bildiğin yaşayan bir dil İngilizce. Dünya üzerinde her 4 kişiden biri İngilizce konuşuyor. Taksicilerin “my friend”lerini hatırlayalım. Hatta işin komiği Amerika’nın İngilizce konuştuğunu sanmamız. Çünkü burada böyle bir “resmi dil” yok. Amerika biraz karışık yani. Birçok İngilizce lehçe var. Yine de Amerika’ya gidip de “cheeseburger, please” dediğinde kimse sana bön bön bakmıyor. Is this good? (Bu da İngilizce’de, “I”, “you” ve “time”la birlikte en çok kullanılan kelime. “Town” ise halen kullanılan en eski kelime.) Bir de İngilizce’ye eklenen başka dillerden kelimeler var tabii. Mesela sish kebab gibi. Bunu tanımışsındır herhalde. Yemeklerimiz meşhurdur yani. Son olarak İngilizce’ye kelime bazında çok şey kazandıran Shakespeare faktörüne de değinmeden olmaz. O adeta İngilizce’nin babası çünkü.

“Biraz barışçıyım, biraz da savaşçı. Biraz güçlüyüm, biraz zayıf. Biraz iyiyim, biraz kötü. İyi kötü, insanım! İnsan sevmeye başladı mı yaşamaya da başlar.” William Shakespeare

Bir dil bu kadar keyifli ve yaygınken, biz neden İngilizce öğrenmeyelim ki? Ya da şöyle sorayım: Neden İngilizce öğrenmeliyiz?

1- İngilizce dünyanın en mutlu dili. Çünkü “happy” yani mutlu kelimesi, “sad” yani mutsuz kelimesine göre çok daha fazla kullanılıyor. Artık mutlu olmak için sütlü, akışkan çikolatanın bir alternatifi var: İngilizce öğrenmek!

2- İngilizce o kadar uluslararası bir dil ki, dünya üzerinde 78 ülkenin resmi dili. Turistik amaçlı konuşulan İngilizce’leri saymıyorum bile. Yani İngilizce bilerek bir ordu kurabilir, dünyanın hakimi olabilirsin. O kadar da değil tabii! Ama birçok yerde iletişim sıkıntısı çekmeyeceğin kesin.

3- Bilgisayarlarımızdaki dilin %80’den fazlası İngilizce. Yani İngilizce tam bir internet dili. Yanlışlıkla fotoğraf silmemek, profilini akrabalara açmamak, biri LOL yazınca sinirlenmemek, absürt çevirilerle karşılaşmamak için İngilizce öğrenmelisin.

4- Bilim dili de İngilizce. Konuşan tost makinesi, termik bal bile icat etsen; derdini anlatman ve pazarlaman için İngilizce bilmen şart.

5- İngilizce bilmek, yurt dışında rehbersiz gezmek demek. Euro ve doların kullanılmadığı, vizesiz yerleri bulur; rezervasyonlarını yaptırır; başka ülkelerin sokaklarında kaşif gibi dolaşırsın. Hayat sana güzel!

6- Para kazanmak için de etkili bir yol olabilir İngilizce. Hani o özendiğimiz meslekler var ya, gezi programı yapmak gibi mesela. İşte onu sadece “yes” ve “no”yla yapmak zor. Sadece o da değil; turist rehberliği, tercümanlık, yurt dışında şirket kurmak hatta yaşamak için bile cevap İngilizce.

7- Şaka gibi ama İngilizce öğrenmek için yurt dışına gittiğinde bile biraz da olsa İngilizce bilmelisin. Biz buna İngilizception diyoruz.

8-“Sleepers”ın Kardeş Gibiydiler, “Leon”un Sevginin Gücü diye çevrildiğini görmüşsündür. Ya da alt yazıyı okuyarak filmden hiçbir şey anlamadığını. Bir filmi en doğru şekilde anlamak, yaşamak için de İngilizce gerek. Karakterin gerçek duygularının sana geçmesi için onu kendi sesinde dinlemelisin.

9- Belgeselleri, öğretici videoları, tarifleri İngilizce dinleyerek en doğru şekilde öğrenmiş olursun. Gözüne ayakkabı boyası sürüp, yemeğine karbonat atmanı istemeyiz, değil mi?

10- Sevdiğin İngilizce şarkıyı, ana dilinde bağıra bağıra söylemenin zevkini yaşamak için. Hatta bu şekilde arkadaş ortamlarının “hadi bir şarkı söyle” yıldızı olabilir, duştayken şarkıları uydurmanın ötesine geçebilir, dudağını yanlış bir şekilde oynatarak utanıp sıkılmaktan kurtulabilirsin.

11- Bir kitabı ana dilinde okuyup, yine de gözünde canlandırabildiğini görmek için. Doğru anlamış mısın diye sözlüğe bakma heyecanı, yazarın ne anlatmak istediğini gerçekten kavrama ve yazarla bağ kurma, kendi kitap özetini çıkarma da cabası. Yine de “hortkuluk” gibi bazı çeviriler hala çok güzel.

12- İş yazışmalarını doğru anlamak, okul kütüphanesinden en verimli şekilde faydalanmak, bilgiye asıl kaynaklarından ulaşmak için. Bir tır dolusu güneş kremini yanlışlıkla Londra’ya yollamamak, resmi bir yazışmanın sonuna “see you” yazmamak için. İn-gi-liz-ce.

13- İngilizce öğrendiğinde seni kandırmak hiç de kolay olmayacak. Birçok yanlış bilgiyi fark edecek, bilinçli eleştiren konumunda olacaksın. Biz de videoların, iletilerin altına yaptığın yorumları okuyor olacağız. Tabii seni anlamamız için bizim de İngilizce bilmemiz lazım. Görüyorsun ya. 🙂

14- Dünyada milyonlarca insan İngilizce konuştuğu için yeni insanlarla tanışabilir, arkadaş olabilir, iş yapabilir hatta evlenebilirsin de. Ne demişler, bir dil bir insan.

15- İngilizce bilmek sınırları aşmak demek. Konuşmak, anlamak, öğrenmek, keşfetmek demek. Senin de dilin pek açıldı canım! 🙂

Görüyorsun ki İngilizce öğrenmek çok önemli. Neyse ki artık çok da kolay. Cambly sayesinde İngilizce’yi online öğrenebilir ve anında İngilizce konuşma pratiği yapabilirsin. Cambly eğitmenleri; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi ülkelerden ana dili İngilizce olan eğitmenler. Sana uygun bir zamanda, sadece bir tıkla, 5 saniyeden kısa bir sürede bu eğitmenlerden seçtiğin birine bağlanıyor ve pratiklere başlıyorsun. Sıkıştığın zaman anlık çeviriden yardım alabilir, video kayıtları sayesinde konuşmayı tekrar izleyebilir hatta konuyu sen belirleyebilirsin. Yani her şey bu kadar basit. Vee ben işini biraz daha kolaylaştırıyor ve sana ücretsiz ders imkanı da sunuyorum! <3

Cambly’e üye olduğunda, yarım saatlik dersin benden sana hediye! 3 aylık üyeliğinde PepCambly3 kodu ile %28, 12 aylık üyeliğinde de PepCambly12 kodu ile %55 indirim senin olacak! Bu kodlardan herhangi birini kullandığında ödeme yapmadan deneyebilmen için yarım saatlik ücretsiz İngilizce dersi de otomatik olarak hesabına tanımlanacak! Muhteşem değil mi?

Böylece hiç zorlanmadan İngilizce öğreniyor, bilgine bilgi, kültürüne kültür katıyorsun. Sonra ver elini dünya!

Ben de seni ne kadar sevdiğimi dilimden düşürmüyorum. Bak mesela: I love you!

Hadi bakalım, gerisi sende, indiriyorsun, başka dünyaları keşfetmeye başlıyorsun, click:

https://faa3.app.link/MbEXL6gdJK

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir