Sarı ya da siyah, uzun ya da kısa saçlarımız görüntümüzün en güzel tamamlayıcısıdır. Sağlıklı ve bakımlı saçlar ise bence bir insanın en güzel aksesuarıdır.
Saç keratin denen bir proteinden oluşmaktadır. Tırnakların da temel maddesi olan keratin aşınmaya ve zorlanmalara dayanıklı bir proteindir. (Bu yüzden eczanelerimizde bulunan bir sürü saç bakım ürünü keratin ihtiva eder) .Çok kıymetli saç tellerimizin çıktığı yer saç köküdür o da saç derisinin yağ tabakasında bulunur. Saç kökünün en ucu saçın düzgün yönde olmasını sağlayan kılıflarla çevrili saç soğanıdır. Bu kılıfların şekilleri ve yönlendirmesi saç tipini ( düz saç , kıvırcık saç , dalgalı saç ) belirler. Zaman içinde saçlarımızda yaşadığımız problemlerin büyük bir kısmı bu yapıların çeşitli sebeplerle zarar görmesinden kaynaklanmaktadır.
Saç dökülmesi, saç derisinin florasının bozulması sonucu meydana gelen seboreik dermatit, egzema, kaşıntı gibi problemler, saç kepeği gibi sıkıntılar tüketicilerimizin bizlere danıştığı problemlerin başında gelmektedir. Eczanede bulundurduğumuz çok çeşitli ürünler ile önce problemi anlamaya çalışıp sizlere çözüm önerileri sunarız. Daha İleri bir durum varsa da dermatologlara yönlendiririz. bu yazımda saç dökülmesine bir bakalım istedim. Diğer problemleri ve çözümlerini de ilerleyen yazılarda sizlerle paylaşacağım.
Saç Dökülmesi Nedir?
Sağlıklı saçlara sahip kişiler, günlük ortalama 50-100 arasında saç teli dökmektedir. Ancak sağlıksız saçlara sahip kişilerin saç dökülmesi bu sayılardan fazladır. Normalin dışında bir saç kaybı yaşıyorsak dökülme problemini durdurabilmek ve saç gelişimine destek vermek için yardım almamız gerekir.
Saç Dökülmesi Nedenleri?
Genetik: Androjenik veya androgenetik alopesi olarak adlandırılan ve genellikle kadınlarda görülen saç dökülmesi, temelde erkek tipi kelliğin kadın versiyonudur. Ailedeki kadınlarda belli yaşlarda dökülme görülüyorsa, kişinin de buna yatkınlığı olabilir.
Stres: Kontrol edilmeyen aşırı stres saç dökülmesine sebep olabilir.
Diyet: Yapılan diyetler sırasında yeterli protein alınmazsa, vücut bu eksikliği gidermek için saçın büyümesini durdurabilir.
Erkeklerde görülen saç dökülmesi / kellik: Erkeklerin çoğunda görülen erkek tipi kellik olarak adlandırılan bu saç problemi 60 yaşla beraber yaklaşık 3 erkekten 2’si saç dökülmesi ile kendini gösterir. Bu tip saç dökülmesi, genler ve erkek seks hormonları karışımına bağlı gerçekleşir.
Aneminin( kansızlık ) sebep olduğu saç dökülmesi: 20 – 49 yaş aralığında neredeyse 10 kadından 1’ide demir eksikliği nedeniyle ( aneminin en sık görülen nedeni) anemi görülmektedir. Anemi nedeniyle yaşanan saç dökülmesi, basit bir demir takviyesiyle düzelebilir.
Hormonal değişiklikler: Özellikle östrojen seviyelerinin değiştiği hamileleik ve menopoz dönemlerinde saç dökülmesine sıklıkla rastlanır.
Hipotiroidizm: Boyunda yer alan tiroid bezi, metabolizmanın yanı sıra büyüme ve gelişme için kritik olan hormonları üretir. Bu bez yeterli çalışmayıp yeterli hormon pompalanmadığında, saç dökülmesine sebep olabilir.
B vitamini eksikliği: B vitamini seviyesinin düşük olması da saç dökülmesinin nedenlerindendir. Basit bir B vitamini takviyesi, sorunu çözmenize yardımcı olur.
İlaçlar: Kemoterapi ilaçları Antidepresanlar, kan sulandırıcılar gibi bazı ilaç grupları , saç dökülmesine neden olabilir.
Saç Dökülmesi Nasıl Engellenir?
Önce saç kaybının neden yaşandığı tespit edilmesi önemlidir. Bu tespitin uzman kişiler tarafından yapılması gerekir.. Eğer patalojik bir durum varsa eczaneniz sizi mutlaka bir doktora yönlendirecektir. Bunun dışında saç köklerinin tıkalı olması,kepek, saç kökünün iyi beslenememesi, yanlış ürün ve uygulamalar sonucu oluşan travmatik dökülmelerde ise saç analiz cihazı ile saç köklerini ve derisini inceleyip kişinin durumuna uygun saç derisini rahatlatan ve temizleyen bakımlarla saç dökülmesini durdurmak için ilk adımı atarız.
Saç dökülmesinin önlenmesi, ve saçların tekrar sağlığına kavuşması için eczanelerimizde ki dermatolojik saç kökünü güçlendiren serumlardan, yine saç kökünü güçlendiren gıda takviyelerinden faydalanabilirsiniz. Tedavi sırasında kullandığınız şampuan da mutlaka tedavinizi tamamlayıcı özellikte olmalıdır.
Ecz. Fulya Urgancıoğlu