1- Östrojen hormonu çılgın gibi salgılandığı için aşırı hassas ve duygusal olurlar. Uyuklarken düşen kediye bile ağlayabilirler.
2- Hamilelik sırasında rahim normal boyutunun 500 katına çıkar. Kalp ve ayaklar da büyür. Bu kadarla kalsa yine iyi. Beden ve iştah da büyür.
3- Sırt ve eklem ağrıları yüzünden son aylarda penguen gibi yürümeye başlarlar. Ama biz penguenleri seviyoruz. 🙂
4- Yine bir östrojen vakası. Aşırı salgılanan östrojen tat ve koku almayı artırır. Bu durum çilekte güzeldir de balıkta pek öyle olmaz.
5- Karnı büyüdüğü için herkesin ilgisini çeker. Dokunmak isteyen mi dersin, geleceği gösteren küre gibi okşamak isteyen mi… Kız bu kız, yok yok erkek…
6- Doğumdan sonra alınan kiloları asla verememe kaygısı gelir, içine oturur. Çünkü böyle bir inanış vardır. Yeryüzünde hiç spor salonu yokmuşçasına…
7- Durup dururken gelen telefonlardan daha kötü bir şey varsa o da durup dururken gelen kramplardır.
8- Hormonlar yüzünden kıllar uzar, boyalı saçların dibi çıkar, kuaförlük olurlar.
9- İki kişilik yiyorsun, karnındaki hamburger mi, bu bebeğin bir de çıkması var gibi kötü ve klişe hamile esprilerine maruz kalırlar.
10- Çok tuhaf hatta yenmeyen şeyleri aşerebilirler. Tebeşir, toprak, boya ve deterjan aşerenler olabiliyormuş.
11- Eğilmeyi unuturlar. Ayakkabılarını bağcıksız seçer, yere bir şey düşürmemek için denge çalışmaları yapar, yogada kobra olamazlar.
12- Sanki bebek doğduktan sonra uykusuz kalmayacaklarmış gibi, hamilelik sırasında da uykusuzluk çekerler.
13- Göbeklerinde hamile çatlağı oluşur ve bu onları vahşi bir çocuk doğurmak üzereymiş gibi gösterir.
14- Sık sık gelen çişler yüzünden evin en çok vakit geçirilen yeri tuvalet olur. Bir süre sonra tuvalete televizyon atmak gibi çılgınca şeyler düşünebilirler.
15- Bebek, bir “Back Mirror” karakteriymiş gibi, zihinlerini ele geçirir. Bebeğim tatlı mı yaramaz mı olacak, adını ne koysam, büyüyünce ne olsa…
Biraz da moral: Hamile kadınlarda kan miktarı arttığı için ciltleri güzelleşir ve yanakları al al olur. 🙂