Altan Yiğit
Adet döngüsü, kadın bedeninin sürekli değişim yaşadığının, yenilenmelere fiziksel olarak da ne kadar yatkın olduğunun bir çeşit göstergesidir.
Her kadın fizyolojisi için bu döngü ve değişen hormonlar her ne kadar aynı olsa da yansımaları kadından kadına hatta aynı kişide aydan aya bile değişebilir. Çünkü kadın bedeni sadece hormonlar ve bunların organlara ilettiği mesajlarla çalışmaz.
Yaşam şekli, yeme-içme tercihleri kadar korkular, endişeler, öfkeler ve kaygılar da kadının döngüsündeki süreçleri olumlu veye olumsuz olarak etkiler.
Ancak yine de hormonal değişimlerin oluşturduğu bir takım temel özelliklerden bahsedebiliriz.
1) Adet döneminin ilk 6-7 günü
Estrojen ve progesteron hormonu düşüktür. Bu dönem bu ay büyücek yumurtanızın (oosit) seçimi yapılır. Yani içeride büyük bir plan proje vardır. Kadının bu günlerde daha duygusal ve içe kapanık olması olağandır. Ancak sezgilerin oldukça açık olduğu günlerdir.
2) Yumurtlama dönemi
İki adet ortası dönemdir. Beklenen adetin yaklaşık 13-15 gün öncesine denk gelir.
Bu günlerde kadının sosyal enerjisi son derece yüksektir. Cinsel isteği ve aktivitesi artar, güzelleşir. Artmış estrojen seviyesiyle birlikte artan dişil enerji dengelenmek üzere eril enerjiye daha açık hale gelir.Yani bu dönemde kadın cinsel ilişkiye daha arzulu olur,kendini daha seksi hisseder.
3) Adet öncesi dönem
Gittikçe artan progesteron hormon seviyesi ile vücutta sıvı tutulması, gerginlik, şişkinlik, hazımsızlık yaşanabilir.
Bu dönemi rahat geçirmek için, bol kıyafetler, hafif yiyecekler tercih edilmeli, esneme hareketleri ön planda olan sportif aktiviteler yapılmalıdır.
