Belki Şurada Küçük Mutlu Bir Ağaç Vardır: Ressam Bob Ross Hakkında 22 İlginç Bilgi

Onu hepimiz “bonus saçlı ressam” olarak tanısak da hakkında çok az şey biliyoruz. Peki çocukluğumuzu güzelleştiren o güzel insan Bob Ross’un nasıl bir hayatı vardı?

Lise birde okulu bırakıp çalışmaya başladı.
Katıldığı ABD ordusuyla Alaska’ya gittiğinde doğal güzelliklere hayran kalıp resim yapmaya başladı.
Askerde öğrendiği “wet-on-wet” tekniğinde hem tuval hem boya ıslak kullanılıyordu ve bu teknik resmin çok daha hızlı bitirilmesini sağlıyordu.
Aslında kıvırcık saçlı değildi.

Bob’un resim öğretmeni emekli olacağı için işleri Bob’a devretmek istedi. Bob da karavanla ülkeyi gezerek hocasının “wet on wet” tekniğini sergiledi. 1 yıl süren bu süreç için masraflarını azaltmayı hedefledi ve saçlarını kestirmemeye karar verdi. Daha sonra reklam kampanyasında kullanılan permalı saçları bir sembol haline gelince istese bile kestiremedi.

20 yıl askeriyede kaldıktan sonra bu mesleğin kendine uygun olmadığını düşündüğü için askerliği bıraktı.
Askeriyeden ayrıldıktan sonra da bir daha kimseye bağırmamak için kendine söz vermiş.

Onu seksenler ve doksanlardaki en sevilen televizyon karakterlerinden biri yapan konuşma tarzı ve kendine has tavrının kaynağı bu olmalı.

Sanat okullarında resim öğretmeni olarak çalıştı ve çok sevilen bir öğretmen oldu.

Bob’un öğrencilerinden Annetta Kowalski eşine hocasını öyle övmüş ki çift Bob’a TV reklamı, daha sonra da bir program yapmayı teklif etmiş. Hatta reklam harcamaları için kendi evlerini bile ipotek etmişler. Televizyoncular Annette Kowalski’ye Ross’un ölümünden sonra bir teklifte bulunurlar: “Ross’un programları güzeldi. Halk çok tutmuştu. Programlar hala ilgiyle izlenmeye devam ediyor. Onun bir taklidini çıkarın, hemen yayınlayalım…” Kowalski ise onlara şu cevabı verir: “Siz başarının sırrını programda mı sanıyorsunuz? Başarının sırrı Bob’daydı…”

İlk önce reklam fikrine sıcak bakmamış ancak bunun sayesinde çoğu insanın resim öğrenebileceğini düşününce ikna olmuş.
1983’te yaptığı program başka ülkeler de yayınlanmaya başlandıkça ünü arttı. Diğer ülkelerde yapılan bu yayınlardan ise hiçbir geliri olmadı.
Programı TRT’de 1993’te yayımlanmaya başlandı ve program 10 yıldan fazla sürdü.
Sokakta bulduğu yaralı hayvanları iyileştirdikten sonra doğaya salan bir hayvanseverdi.
Her program için 3 resim yapardı. Biri prova olması için programdan önce, biri program sırasında, diğeri ise bitiş jeneriğinde gösterilmek için programdan sonra çizilirdi.
Her gün yaşadıkları şehrin ya da köyün resminin yapılmasını isteyen insanlardan yüzlerce mektup alıyordu.
Program yaptığı PBS kanalı devlet yardımı ve bağışlarla finanse edildiği için buradan para almadı.
Geçinmek için çizdiği resimleri sattı. Resimlerden kazandığı paranın yarısını da kanala bağışlıyordu.
Daha sonra Bob Ross adlı bir şirket kurdu. Bu şirket video kasetler, resim malzemeleri ve kitaplar satıyordu.
Son yıllarında MTV’de çalışmaya başlamıştı. Şirketi maddi olarak iyiye gitse de zenginleştiğini göremedi.
Şirketi Netflix’te yayınlanan bölümlerden hala para alıyor. YouTube’daki Bob Ross kanalı da şirket tarafından yönetiliyor.
Bob Ross’un ölümünden sonra ailesine ne olduğunu bilmiyoruz. Hiçbirinin sosyal medya hesabı yok. Oğulları da kendi gibi ressam ama şirkette söz sahibi değiller.
Bugün tablolarının orijinalleri 10-15 bin dolar değerinde.
Kendisi için “Resim sanatını basitleştiriyor, sanat yapmıyor ancak manzara yapıyor” yorumuna ise şöyle cevap vermişti: “Evet, ben manzara resimleri yapıyorum. Çünkü, doğanın binbir güzelliğini ve bu kusursuz dengeyi insanlara aktarmak hoşuma gidiyor. Siz güzelliklerin farkına varın, yeter.”