Altan Yiğit
Her şeyiyle minimalizmin dekorasyon ayağı.
Türkiye’de yaşayanlar için minimalist ev döşemek biraz zor aslına bakarsan. Mobilyalar ve ev tekstilinde oymalar, parlak renkler, ışıltılar, taşlar almış başını gidiyor. Ama bazılarımızın tercihi bu ihtişamlı, gösterişli eşyaları reddederek sadeleşmek. İşte bu yazı onlar için. 🙂
Son dönemde sık sık duyduğun “minimalizm”, yalnızca ev dekorasyonu tarzı değil, aslında bir felsefe. Sadeleşmek ve sadeleştirmek felsefesi. Ben, minimalizmi “hayatımızda işlevi olmayan hiçbir şeye yer vermemek ve fazlalıklardan arınmak” gibi açıklayabilirim. Pluton ise bu felsefeyi ”Hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymak lazımdır.” diyerek açıklıyor. Son yıllarda iyice çığrından çıkan tüketim çılgınlığı ve “sanki ben eşyaların değil, eşyalar benim sahibim” hissi, minimalizme yönelmek için güzel bir sebep…
Minimalizm, sadeleşme felsefesi olsa da aslında tüketime sınır koyma anlamına da geliyor. Yani sahip olduklarından arınman değil, henüz sahip olmadıklarından da arınman lazım. Alışveriş hastalığından örnek vereyim. İhtiyacın olmayan şeyleri almamalı, alacağın şeyleri de ihtiyacın kadar almalısın. 🙂
İşe evden başlayalım: Minimalist ev dekorasyonu!
Evlerimizde ihtiyacımız olmayan bir sürü şey var değil mi? Ne bulursak dolduruyoruz evlerimize. Karmakarışık renkler, lüzumsuz süs eşyaları, misafir gelince kullanmalık yemek takımları… Tam bir kaos olan iş hayatı ve şehir yaşamı yeterince karışıkken bir de evlerimizde karışıklığa maruz kalmak biraz saçma. Evimizde huzur bulmamız için minimalizm şart gibi. 🙂
Minimalist ev dekorasyonu nasıl olur?
Evimizi minimalist tarzda döşemek, yalnızca fazlalık eşyalardan kurtulmak demek değil kızlar. Daha fazla değişiklik gerektiriyor. Mesela, minimalizm felsefesiyle döşenmiş evlerde genellikle tek renk kullanılıyor. Bu renkler genelde beyaz, bej, krem rengi gibi açık ve yumuşak renkler oluyor. Eğer illa farklı bir renk kullanılacaksa, yine ana rengin tonlarından kullanılıyor.
Az ama fonksiyonu olan eşyalar da minimalist dekorasyonun önemli bir parçası. Bu eşyaların konumlanması da minimalizm için önemli. Eşyalarımızı sağa sola serpiştirmiyor, benzerliklerine göre kümeliyoruz. Mesela odanın her bir duvarına bir tablo asmıyoruz, dört tabloyu da tek duvara, yan yana asıyoruz. 🙂
Fazla eşyalarımızdan arınıyoruz!
Biliyorum, kıyamıyorsun. Aslında çok lüzumsuz olduğunu ve hiç kullanmadığını bildiğin eşyalarını, sırf atmaya kıyamadığın için evinde tutuyorsun. Hiç gerek yok. Artık onlardan kurtulma zamanın geldi! Önce gardrobuna git ve giymediğin kıyafetlerine bak. Onları şimdiye kadar kaç kez giydiğini düşün? 10 oldu mu? Eğer olmadıysa güle güle! Çöpe at demiyorum tabii ki. Mutlaka ihtiyacı olan birileri vardır.
Ohh, bi’ rahatlama geldi.
İşte artık böyle huzurlu, sakin ve dingin bir şekilde yaşayacağız.
Fazlalıklarımızdan arındık!
