Altan Yiğit
Meleklerim benim, sizi ardından gözü yaşlı bırakan o zalım için artık derbeder etmeyi bırakın kendinizi. Çünkü biri gideeer, biri gelir. Evet bunu söylerken ‘yok öyle bir şey biri gitti sittin sene oldu diğeri gelmedi daha’ diyenlerinizi duyar gibiyim. Biraz atasözünden güç alıp mübalağa etmiş olabilirim.
Ama demeye çalıştığım şey artık yeni bir sayfa açma vaktinizin geldiği. Bana güvenin. Her sabahınızı öğlenizi ve akşamınızı hayatınızdan kopan kişiyi düşünerek geçirmekten vazgeçin artık. Nasıl mı yapacaksınız bunu? Pepapp anlatıyor…
Öncelikle şunu söyleyelim, eski sevgili unutulmaz, sonunda unutacaksa neden sever ki insan. Bu bahsettiğimiz başka bir şey. Artık hayatınızın merkezine koyduğunuz kişiyi hatıralarınız ve güzel anlarınızla hayatınızın bir köşesine kaldırıp merkeze tekrar bireyselliğinizi koymak.
Bunu yapmak sandığınız kadar zor değil ama tabi zamanında büyük etkisi var bu yolda. Biz zamanı rehberiniz,bendeniz Pepapp’ı da bu yolda yoldaşınız yapmak istedik.
1.Her sabah uyandığınızda kahvaltınızı etmeyi aksatmayın, ettiğiniz güzel kahvaltıdan sonra içinizi ısıtıcak ve sizi güne hazırlayacak bir kahve eşliğinde bugün içerisinde yapacaklarınızı bir kağıda yazın bu yazdıklarınız günlük planlarınız ve onlara ek olarak her gün için farklı, bu zamana kadar yapmadığınız ya da belki sık yapmadığınız bir eylem olsun.
Örneğin, uzun zamandır bilmediğiniz bir semtin sokaklarında yürümüyor ya da çok merak ettiğiniz malta erikli muhallebiyi yapmıyor olabilirsiniz…
2.Maddi olarak kendinizden taviz vermeyeceğiniz evde bile kolayca yapabileceğiniz bir eğlence/hobi bulun. Örneğin, makremeden aksesuarlar yapmak, gitar çalmak, hulo hoop çevirmek ya da örgü örmek… Bana inanın bu durum size o kadar iyi gelecek ki okulda ya da işteyken bile bazen kendinizi evde yarım bıraktığınız örgü kazağınızı düşürken bulacaksınız
3.Aklınıza ne zaman hatırlamaya hazır olmadığınızı düşündüğünüz bir şey gelirse ilk sarılacağınız şey telefonunuz değil kalem ve kağıt Belki ona hala söylemek istediklerinizi o duymak istemiyor o zaman siz de yazın. Gönderilmeyecek mektuplaryazma fikri her ne kadar hüzünlü gelse de bu mektuplar birikmeye başladığında hislerinizin de başka bir form almaya başladığını ve rahatladığınızı hissedeceksiniz. Bana güvenin.
4.Yanınıza kendinizi yanlarında çok rahat hissettiğiniz, hepiniz sustuğunda ortamda huzursuz bir sessizliğin olmayacağı ve birirnin bu sessizlikten rahatsız olup bozmaya çalışmayacağı çok sevdiğiniz arkadaşlarınızı alın ve doğru doğaya… Buna bahane bulmak isteyebilirsiniz, arabam yok, çadırım yok hem ben doğayı çok sevmem bilmemne… Ama inanın bu saydıklarımın hepsi bahane atlayınbir otobüse nereye gidiyorsa götürsün sizi, hemçadır dediğiniz nedir ki, artık ev alışverişi yaptığımız süpermarketlerde bile satılıyor. Alın yanınıza da en çok sevdiğiniz kitabı. Oh! Mis… Doğa gibisi yok.
5.Ve son olarak, unutmayın siz kendinize her konuda yetebilen, dünyanın en akıllı, en güzel, en seksi ve en tatlı kadınlarısınız. Önce kendinizi sevin ve kendinize saygı duyun. Siz kendinizi sevince hayat çok daha güzel bir yer olucak bunu unutmayın. E tabi beni de sevmeyi unutmayın hehe 🙂
