Altan Yiğit
Menopozdan önceki ve ilk menstruasyondan sonraki hayatımızın tam olarak yarısının regl ve pms ile gececeği gerçeği zaten çok da katlanılabilir bir şey değilken, işin içine hormonlar, kanama, yumurtalıklar ve insanı zora sokan bir takım duygu değişimleri de girince, halimizi varın siz düşünün.
Bununla bitiyor mu?
Nerdeee…
Mesela regl sancısı çekerken şunlara da inanın hiç katlanılmıyor.
1. Yürüdükçe ses çıkartan, kanadı düzgün yapışmadığı için kayan ped.
Hem süper emici, hem dev kanatlı, hem petek dokulu olsun. Ayrıca yüdürükçe hışırdamasın lütfen!
2. İşe gelmek!
Bir de tüm bunlara bitmek tükenmek bilmeyen isteklerini sinek vızıltısı gibi anlatan patron ve yaptığın her işten tam performans beklenmesi de eklenince…
3. “Neyin var, hasta mısın? Ne oldu ya sana?” şeklindeki sorularını nefessiz sıralayan erkek iş arkadaşları.
Bu sancının regl sancısı olduğunu onlara bir türlü açıklayamamak, onların da ısrarla anlamamaları.
4. TV’de çıkan ped reklamları ve beyaz pantalonla “oleeey regl olduuum” şeklinde zıp zıp zıplayan kızlar.
Halbuki biz yatağa mıhlanmış gibiyiz, pozisyonumuzu bile değiştirmekten korkuyoruz.
5. Yazın herkesin denize/havuza girmesi.
Ama bizim şezlongta pineklemek zorunda kalmamız.
6. İş çıkışı canhıraş kendimizi eve atmaya çalışırken trafiğin sıkışması, kilitlenmesi ve o trafikte saatlerce mahsur kalmak.
Bir de toplu taşımadaysınız ve ayaktaysanız…
7. Geçmeyen PMS şişkinliği!
Regl olunca balona şiş batırılmış gibi ineceğimizi sanmak ama PMS şişkinliğinin öylece durduğunu fark etmek 🙁
8. Hepsi yetmiyormuş gibi bir de üşütüp ishal olmak.
Kaç kaç kaç kaç!
9. Regl döneminde olduğunu söyleyince “Hımm, hastalandın yani?” diyerek teyit edenler.
Hasta değiliz, yalnızca regl olduk!
10. Aslında kan kokusu yokken “Benden kesin buram buram kan kokusu geliyor!” paranoyası.
(Gelmiyor.)
