Müzik dinlemenin bize birçok konuda yardımcı olduğunu çoğu kez tecrübe ediyoruz. Spor yaparken, yolculuk yaparken, sabah uyanmaya çalışırken… Müzik hayatımızın büyük bir parçası.
Müziğin beynimizle olan etkileşimi, bizim müziğe olan düşkünlüğümüzün sebebi aslında. Yapılan araştırmalara göre müzik sayesinde, beynimizde birçok duyguyu deneyimlememize yardımcı olan nörokimyasallar üretiliyor.
Beynimiz kompleks bir yapıya sahip olduğu için hala tam olarak çözülemese de müziğin beynimiz üzerindeki etkileri hakkında birçok şey biliyoruz. İşte müziğin beynimiz üzerinde etkileri:
1) Uzun süreli hafıza (long-term memory) için sevdiğimiz müzikler
Müzik, beynimizde çok güçlü duygusal bağlantılar kurulmasını sağlıyor. Çocukluğumuzda dinlediğimiz bir şarkıyı, tekrar duyduğumuz zaman ilk dinlediğimiz zaman hissettiklerimizi hissedebiliriz.
Demans hastalarında müziğin etkileri daha belirgindir. Yapılan çalışmalara göre müzik, Alzheimer hastalarının zihinsel olarak tetikte kalmasını sağlıyor ve deliryumun önlenmesine yardımcı oluyor.
Sınava hazırlanırken müziğin bu olağanüstü etkilerini kullanabiliriz. Çalışırken müzik dinleyip, sınav öncesi aynı müziği dinleyerek çalıştıklarımızı hatırlayabiliriz.
2) Spor yaparken Dubstep
Müzik dinlerken daha enerjik hissettiğiniz oldu mu? Cevabınız evet ise, bunun bilimsel bir açıklaması var.
Spor sırasında hızlı müzik dinlemek, daha iyi bir performans göstermemizi sağlar. Yapılan bir çalışmaya göre, sporcular müzik dinleyerek spor yaptığında daha az oksijene ihtiyaç duyarlar.
Oksijen ihtiyacı %7 azalır, her ne kadar düşük bir rakam olsa da müziğin beynimizdeki etkinliğini gösteriyor. Beynimiz, özellikle yoğun bir antrenman yapıyorsak, spor esnasında strese boğulur. Müziğin amacı ise odağı antrenmanın zorluğundan uzaklaştırmaktır. Spor için en uygun tempo, pek çok Dubstep parçasının temposu olan 145 BPM’dir. Bundan daha hızlı olan müzik daha fazla stimülasyon üretmez.
3) Yaratıcılık için pozitif müzikler
Müziği sevmemiz çığır açan bir keşif değil. Ancak sinirbilim popülerleştikçe daha fazla araştırma yapıldı ve artık neden müziği sevdiğimizi biliyoruz.
Müziğin beynimizdeki en dikkat çekici etkilerinden biri, ruhumuzu yükselten dopamin salınımını uyarmasıdır.
Güzel bir yemek veya iyi bir maaş almak da dopamin salınımını arttırabilir. Sevdiğimiz müziklerden %9 daha fazla dopamin üretiyoruz. Bunun yaratıcılıkla ne alakası olabilir?
Dopaminin yaratıcılığa yardımcı olduğuna dair kanıtlar var. Kesin mekanizma tartışma konusu olsa da bilim adamları, müziğin beynimize olan etkileri konusunda hemfikirdir. Gerçekten sevdiğimiz müzikleri dinleyerek yaratıcılığımızı arttırabiliriz.
4) Hafıza için klasik müzik
Tennessee Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre klasik müzik hafızamız için çok yararlıdır.
Rap müzik ve klasik müzik dinletilen denekler arasında yapılan bir hafıza testinde klasik müzik dinleyenlerin daha iyi sonuçlar aldığı görüldü. Yani bu bulgu, sözleri olmayan tüm müzikler için geçerli olabilir.
5) Öfke durumları için metal müzik
Metal müziğin öfkeli insanlar olduğu görüşünde birçok insan hemfikir. Yapılan araştırmalarla bunun doğruluğu kanıtlandı.
Öfke sorunlarımız olduğunda metal müzik dinlemek bizi daha sakin bir insan yapabilir. Sinirli ya da depresyonda olduğumuzda metal müzik dinleyebiliriz. Bilim, sakinleşeceğimize ve daha iyi olacağımıza garanti veriyor.
6) Dikkat için klasik müzik
İş hayatında veya ders çalışırken konsantrasyona ihtiyacımız olduğu su götürmez bir gerçek. Müziğin beyindeki etkilerinden biri de konsantrasyon sağlamak. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, klasik müzik dinleyenlerin dikkat testlerinde daha yüksek puanlar aldığını tespit etti. Sessizce testi tamamlamaya çalışanların sonuçları ise belirgin bir şekilde kötüydü.
Eğer sadece odaklanmamız gerekiyorsa Rachmaninoff veya Bach yardımımıza koşacaktır. Bununla birlikte, klasik müziğin beyindeki etkisi diğer müzik türlerinin sahip olmadığı bir tür özgün nitelikten ziyade kelimelerin yokluğundan kaynaklanıyor olabilir. Bazı araştırmalar, sözleri olmayan her türlü müziğin konsantrasyonu arttırdığını gösteriyor.
7) Yaratıcılık için Ambient
Çevremizde çok gürültü ve hareketlilik olduğunda yaptığımız işe odaklanamaz ve çalışamayız. Gürültülü insanlar epeyce dikkatimizi dağıtabiliyor. Fakat tam tersi de geçerlidir. Komple sessizlikte çalışmak da sinir bozucu olabilir.
Çözüm? Ortam gürültüsünün dinlenmesi.
Çalışmalar, ılımlı gürültünün yaratıcılığını teşvik ettiğini göstermektedir. Bunun işe yaramasının nedeni ise ortam gürültüsünü dinlerken en uygun stimülasyon seviyesine gelmiş oluyoruz. Müzik çok hızlı ve yüksek sesli olursa aşırı uyarılmış oluruz, aynı şekilde tam bir sessizlik de beynimizi sıkar.
Müzik, sahip olduğumuz, her zaman ulaşabileceğimiz en güzel araçlardan biri. Her şey için nihai çözüm olmasa da birçok durumda bize yardımı dokunabilir. Yaratıcılığımızı %10 arttırdığı düşünüldüğünde, ihtiyacımız olduğunda en sevdiğimiz parçayı dinlemeyi unutmayalım.
Yazan: Ceotudent