1- Hem fiziksel hem ruhsal sağlığın için zararlı olan toksik yiyecekler tüketmek. Yani rafine şekerler, kalitesiz karbonhidratlar, yapay tatlandırıcılar, işlenmiş ve renklendirilmiş gıdalar, koruyucu içeren besinler, trans yağlar. Tabii ki bir de hem cildine hem ciğerlerine düşman sigara.
2- Her şeye evet demek ve sınırlarını belirleyememek. Çünkü hayır demek güç ve cesaret ister. Başkalarının senin hayatına dahil olurken duracağı yeri belirler, kişisel sınırlarını da belirler. Bir kez hayır demeye başladığında hayatının kontrolünün sende olduğunu görür ve özgür hissedersin.
3- Negatif enerji yayan, anlayışsız, iyi gün dostu arkadaşları çevrende tutmak. Hayat, yanındayken kendini iyi hissetmediğin arkadaşlara vakit ayıracak kadar uzun değil. Arkadaş seçiminde en birinci kriterin; sana iyi gelen, her zaman yanında olan ve seni geliştiren kişiler olmalı. Arkadaşların artık böyle değilse vedanın vaktidir.
4- Kendine sürekli engeller koymak, yapabileceğine inanmamak ve onaylanma ihtiyacı hissetmek. Bir şeyleri başaracağına inanmamak ve bu yüzden adım bile atmaktan vazgeçmek, sadece olduğun yerde saymana ve başkalarının kararlarını uygulamana neden olur. O zaman da hayatın, senin hayatın olmaz. Başarabilirsin, başaramazsan da tekrar denersin.
5- Başkalarına karşı anlayışlı olup da kendine karşı acımasız olmak. Bir dostun sana geldiğinde onu teselli etmek için sarf ettiğin sözleri hatırla. Nasıl da ilaç gibisin demi? İşte bir dahaki sefere kendinde de, başkalarına verdiğin iyileştirici tavsiyeleri uygula.
6- Uykuna, beslenmene, bedenine yeterince özen göstermemek. Sağlığın senin için her şeyden önemli. Bedeninden hoşlanmadığın için değil, sağlıklı bir yaşam istediğin için çaba göster. Egzersiz yap, sağlıklı beslen, iyi uyu. Her şeyden önce kendini çok sev.
7- Hayatın tadını çıkarmaktan utanmak. Keyif almak, biraz eğlenmek, arada bir mola vermek senin de hakkın. Bu durum aynı zamanda şarj olmanı da sağlar. Somurtan, her şeyi kötüleyen, isteksiz biri olmaktansa hayatın tadını çıkaran ve başkalarını da mutlu eden biri ol.
8- Pasif ve görünmez olmak. Kendini küçümsemeyi bırakmalı, varlığını her haliyle ortaya koymalısın. Sen fikirlerinle, eylemlerinle, tarzınla varsın, buradasın. Senin bu dik duruşunun, kendin oluşunun, aktifliğinin ve aktivistliğinin; kime ne şekilde ilham vereceği belli olmaz.
9- İş hayatında güçlü olmaktan korkmak. İş dünyası çoğunlukla erkek patronların elinde olduğu için kadınlar genelde hırslı görünmek ve ön plana çıkmak istemez. Oysaki sen de çok çalışıyorsun ve başarılarını hak ediyorsun. Adil olmayan bir durum varsa da hakkını aramalısın. Ses çıkarmaktan korkma.
10- Başka kadınların hayatına özenmek. Hayatını başka kadınlarla kıyaslamamalı ve kendi hayatına odaklanmalısın. Özellikle sosyal medyadaki hayatları kendine örnek almayı bırak. Hem hiçbir şey göründüğü gibi olmayabilir hem de bu mutsuzluk sebebidir. Sen kendi hayatına bak, kendi hayatını güzelleştir.
11- Başka kadınları hayatları yüzünden yargılamak. Kadınlar birbirlerine destek olduklarında, hayatı daha yaşamaya değer kılarlar. Bu yüzden birbirimizi yargılamak yerine birbirimizin yanında durmalıyız. Hem başkasını, onun yaşamını yargılayacak kadar tanıyor musun ki?
12- Kendine zaman ayırmamak. Kimsenin son sözü “keşke o işi yetiştirseydim” olmaz. Henüz vakit varken, henüz nefes alıyorken kendine zaman ayırmalı, kendini keşfetmeli, ertelediğin tatile çıkmalı, hayalini kurduğun şeyleri gerçekleştirmelisin. Hem bu enerjiyle işlerini de en iyi şekilde yapabilirsin.
13- Cinsellikten utanmak. Cinsellik doğamızın bir parçası ve hayatımıza renk katan bir eylem. Çok da abartmaya gerek yok. Cinselliğinden utanmamalı, aynı zamanda sağlığın açısından bu konuda da bilinçli olmalısın. Bu da cinselliği bir tabu olarak görmeyi bırakmak anlamına geliyor.
14- Hep kötü özelliklerine odaklanmak. Hayır, senin hep kötü özelliklerin yok. Aksine bir yığın da olumlu özelliğin var. Kendine bu olumlu özellikleri, başardıklarını, kat ettiğin yolları, kendinde sevdiğin şeyleri hep hatırlat. Ne neşeni ne heyecanını ne de çocuksuluğunu kaybetme.
15- Yalnızlıktan korkmak. Yalnızlıktan, kendinle baş başa kalmaktan korkmazsan daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsin. Sırf çift olmak adına çift olmayı bırakmalı, hazır hissettiğinde sana bir şeyler katacak partnerle olmalısın. Tabii bu arada da yalnızlığın tadını çıkarmalısın.
Bonus: Çılgın biriysen öyle hareket et, sana deli denmesinden çekinme. Planlı olmayı seven biriysen anı yaşayan biri gibi davranma. Yani kim olduğun sadece seninle ilgili. Başkalarının ne düşündüğünün çok da önemi yok. Önemli olan kendini nasıl iyi hissettiğin. Sen olduğun halinle güzelsin.
Bir de moda ve güzellik adına kendine sakın acı çektirme. Kıyamam çünkü. 🙂