Ağrı, kramp, mod değişikliği, yorgunluk ve hassasiyet dışında regl; yeme atakları ve hormon değişikliklerine bağlı duygusal yeme ve içme olarak da kadınlar için çoğu zaman sıkıntılı dönemler yaratabiliyor. Regl öncesi kendini şişkin ve değişen metabolizmana bağlı aç hissedebilirsin. Bu değişimlere bağlı porsiyonlarına ve yöneldiğin besinlerin ne olduğuna dikkat etmezsen bu dönem kilo artışı ile sonuçlanabilir. Regl öncesi ve esnasında yediklerine dikkat etmene rağmen tartıda fazla çıkıyorsan bu ödemdir, bol su içip, hareket edip ödemle kolaylıkla
başa çıkabilirsin. Daha çok kendini dinleyip hissettiğin, bol oksijen aldığın açık alanlarda yürüyüş ve yoga sporlarını tercih edebilirsin. Öğünlerinde bol life, sebzelere ve protein kaynaklarına yer vermelisin. Bu arada bu genel beslenme önerilerini hayatının regl dışında diğer zamanlarında da uygulaman sağlıklı ve uygun bir tercih olacak. Tahıl, sebze, süt, meyve, protein ve yağ gruplarını hiçbirini atlamadan gün içinde öğün ve ara öğünlerine yay ve kendini 2.5-3 saatten fazla aç bırakmamaya çalış. Bu tarz bir beslenme gastrointestinal
sistemi çalıştıracak, yemeği tek öğüne yığmak yerine sık öğünlerle azar azar beslenmek vücutta enerji kullanımını regüle ederek yorgunluk hissini ve şişkinliği azaltacaktır.
Regl döneminde kansızlık, demir kaybı çoğu kadında sık sık yaşanmaktadır. Çiğ ve koyu yeşil yapraklı sebzeler vitamin minerallerden ve özellikle de demirden zengindir. Hem regl öncesi hem de regl esnasında demir kaynaklarına öğünlerinde yer ver. Ispanak, kırmızı et, kurubaklagiller, kuru meyve ve kuruyemişlerde demir yüksektir. Vücutta biyoyararlılığını arttırmak, enerji ve modu da aynı zamanda yükseltip iyi hissetmek adına demiri C vitamini
kaynakları ile tüketmelisin. Örneğin kırmızı et yerken yanında domatesi C vitamini kaynağı olarak tüketebilirsin. Omega-3 kaynaklarını eklem ve kas ağrılarını azaltıp sinir sistemini yatıştırmak, krampları gidermek adına tüketmende fayda var. Balık tüketmek istemiyorsan ceviz ve avokado da iyi birer omega-3 kaynağıdır. Aşırı tuz tüketiminden kaçınıp, şekerli yiyecek ve içecekleri abartmamaya çalış. Karbonhidratları kesmene gerek yok; tam tahıl ve tam buğdaya yönelmek bu dönemde ortaya çıkabilecek kabızlığı giderirken kan şekerindeki dengesizlikleri düzeltecektir. Tatlı ihtiyacını meyve, yulaf, yoğurt karışımları yaparak giderebilirsin. Yoğurttaki kalsiyum kas ve kemik sistemine faydalı; probiyotikler ise sağlıklı bir sindirim sistemi için gereklidir. Paketli
tatlılar ve şekerlemeler, hamur işleri, abur cuburlar, fast food türevleri, cips, şekerli içecekler yerine bitter çikolata tercih et. Çikolatadaki kakao oranı yükseldikçe şeker oranı azalmakta, antioksidanlar artmaktadır. Bitter çikolata aynı zamanda içerdiği magnezyum ile serotinin salgılanımını da dengeleyecektir. Kahve içerdiği kafein ve antioksidanlarla seni daha iyi hissettirebilir, ama aynı zamanda fazla tüketimi kabızlığa yol açabilir. Toplamda 3 bardağın üstüne çıkmamaya çalış. En önemlisi porsiyon belirlerken dikkat etmek, kişinin ihtiyacından fazla besini tüketmekten kaçınması ve besin tercihlerinin akıllıca ve sağlıklı olanlardan yana çeşitlendirilerek yapılması; bu davranış biçimini benimsemek seni her anlamda daha sağlıklı ve pozitif yapacak, mensturasyon döneminin daha az sancılı ve ruhsal değişimlerin daha sakince yaşanmasını sağlayacaktır.