Cildimiz/derimiz bizi koruyan çevre bariyeri sağlar. Mekanik ve radyoaktif çevreden bizi korur. Vücut ısısını düzenler, sıvı kaybını kontrol eder. D vitamini ve kolesterol sentezler. En dışta epidermis; kollajen ve protein üretir. Dermis gibi alt tabakalarda ise su, kan ve elektrolitler yer alır. Cilt bozuklukları yetersiz ve dengesiz beslenme ile ilgili olabilir. Buna ilaveten UV ışınlar, serbest radikaller, çevresel durumlar cilt sağlığını bozar. Sadece beslenme değil genetik yatkınlık, stres ve hormonal dengenin de cilt üzerinde önemli etkileri var. Beslenmede makro ve mikronutrientler açısından değerlendirirsek; protein tüketimi büyüme, gelişme, yenilenme ve cilt sağlığını olumlu etkiler. Düşük yağ tüketimi egzama ve cilt kuruluğuna sebebiyet verebilir. Bir çok cilt hastalığı tedavisinde özellikle omega 3-6 yağ asitleri kullanılmakta. Az yağ tüketimiyle beraber, kuru ve inflamasyona yatkın ciltlerde siyah/beyaz nokta artabiliyor. Sandığımız gibi fazla yağlı beslenmenin yanı sıra yetersiz yağ tüketimi ciltte sebum üretimini tetikleyebiliyor. Yağ kaynaklarının cilde faydası için yağların sağlıklı yağlardan yana tercih edilmesi gerektiğini, fast food-kızartma-hazır gıdalardan gelen yağın bu etkiyi yapmayacağını hepimiz biliyoruz. Mikronütrient olarak ADEK vitaminleri (A selülit ve cilt sağlığı, K gözaltı leke/halka+yara iyileşmesi), C vitamini (kollajen çapraz bağ oluşumu, akne dahil bir çok cilt tedavisinde iyileşme arttırıcı), B grubu vitaminleri (pul pul dökülme önleyici), bakır (sıkı ve esnek cilt+yara iyileşmesi), çinko (akne ve yaralar), hyalüronik asit(hücre bütünlüğü ve yumuşaklığı), Koenzim Q10 (antioksidan, yaşlanma karşıtı) önemli rol oynamakta. Tüm cilt rahatsızlıkları tedavilerinde (akne ve sedef dahil) tek vitamin değil çoklu vitamin bileşiklerine gidilmekte. Mineraller için ise hem ağızdan hem de lokal uygulamalar mevcut. Akneye gelecek olursak. Sebepleri hormonal, ergenlik ve yanlış ürün kullanımına dayanabilir. Spesifik bir gıda akneye sebep olur diyemediğimiz gibi spesifik bir gıda iyileştirir de diyemeyiz. Ama bazı çalışmalar sütün azaltılmasının ve yeşil çayın iyi geldiği yönünde. Gıdalara yaklaşırken kişisel deneyim önemli yani herkeste farklı etkiler görülebilir. Sanıldığı gibi çikolata/kakao tüketiminin akne üzerinde olumsuz bir etkisi yok.
Yine yağ konusuna dönecek olursak eskimolar üzerine yapılan araştırmaya göre bu insanlar bolca yağ tüketmelerine rağmen(derin su balıklarından gelen yağ) akne oluşumları çok düşük. Basit karbonhidratların ve sağlıksız yağların cilt sağlığına iyi gelmediği, yağ salınımını arttırdığı bir gerçek. Basit karbonhidratlar buna ilaveten inflamasyona yol açabilir ve kollajen harabiyetine sebep olabilir. Kollajen takviyeleri ise mutlaka doktor kontrolünde yapılmalı. Kollajen üretimini desteklemek için beslenme yolları; kurubaklagiller ve hayvansal proteinler, antioksidan ve lif içeren sebzeler, sarımsak(sülfür kollajen yıkımını önleyebilir), C vitamini kaynakları, sebze meyveler önemli. Kendine ve cildine iyi bakmak için beslenmeni de bu yönde sağlıklı tercihlerden yana kullanabilirsin.