Hepimizin yaşarken varlığını kabul ettiği kurallar vardır. Bu kurallardan bazıları insanlara gülümsemek veya kendinizi tanıtırken birinin elini sıkmak gibi doğal ve basit kurallardır. Ama bazıları da alışkanlık haline gelene kadar zamanın olgunlaştırması gerekenlerdir.
1) Hayat, başına gelenlerin yüzde 10’unudur. Geriye kalan yüzde 90 ise bunlara nasıl tepki verdiğindir.
En çok kendime hatırlattığım kural budur! Bu alıntı beni hem kişisel hem de profesyonel yaşamımda önemli ölçüde yönlendirdi ve yönlendiriyor. Gerçekten işe yarıyor, çünkü tüm insanlar için doğru. Hepimiz zorluklarla karşı karşıyayız, ancak hepimizin olumlu ya da olumsuz bir şekilde cevap verme hakkı var. (Ben Camerota, MVP Visuals)
2) Aldığından daha fazlasını ver.
Gerçekten bu kadar basit. Dünyaya tükettiğinizden veya aldığınızdan daha fazlasını verin. Bu anlayış sizde etkili bağlantılar ve zenginlik yaratır. Fakat bu bağlantılar ve zenginlik de bu yaşam kuralını hayata geçirirken asla birincil amacınız olmamalı. (Darrah Brustein, Darrah.co)
3) Ucuz şeyler alacak kadar zengin değiliz.
Annem, “Ucuz şeyler satın almak için yeterince zengin değiliz” derdi. Ucuz şeyler uzun vadeli şeyler değildir ve başlangıçta yüksek kaliteli ürünler satın almaktan daha fazla zamana ve paraya mal olur. Bu aynı zamanda davranışlar için de geçerlidir: Bir işi geriye dönük olarak düzeltmek yerine, işleri en başından doğru yapmak daha kolaydır. (Vladimir Gendelman, Company Folders, Inc)
4) Basit tut!
Genç yaşta öğrendiğim en basit yaşam derslerinden biri “Basit tutmak”tır. Bu ders, işler çok zor veya aşırı karmaşık göründüğünde, kendime sık sık hatırlattığım yol gösterici bir ışık olmuştur. Genellikle işleri daha küçük parçalara bölebilir veya istediğiniz sonucu elde etmek için bir sorunu basitleştirebilirsiniz. (Kristopher Jones, LSEO.com)
5) İşinizi ve özel hayatınızı birbirinden ayırın.
Bir girişimci olarak, iş ve özel hayatın birbirine karışması çok kolaydır. Ancak sadece hayatınızın her iki yönünü de kötü yönde etkileyebilecek hatalara ve baş ağrısına neden olur. Bunları iletişim, sosyal varlık, para ve günlük işler açısından tamamen ayrı tutmak en iyisidir. (Zach Binder, Bell + Ivy)
6) Hareket etmeye, oynamaya ve hayal kurmaya devam et.
Hareket et, oyna ve düşle! Sürekli olarak bu kelimelere atıfta bulunuyorum çünkü bana momentumun önemini ve gücünü hatırlatıyorlar. Tam potansiyelinizi elde etmek için enerjik kalmanız gerekir. Bu, sağlığınıza önem verip spor salonunu ziyaret etmekten tutun, zihninize egzersiz yaptırmaya kadar her şeyi kapsar. (Stephen Gill, Tiller)
7) Yaşamak için çalışın; çalışmak için yaşamayın.
Sadece çalışmak uğruna kolayca çalışabilirim. Ama umarım hayatımın sonuna doğru, dizüstü bilgisayarımın önündeki bir ofiste geçirdiğim yıllara bakmam. Bu yıllarda bir parçası olduğum ilişkilere ve yaşamlara bakmak isterim. Bu, hiç bitmeyen yapılacaklar listemi işaretlemekten çok, mutluluğuma daha fazla katkıda bulunuyor. (Mark Daoust, Quiet Light Brokerage, Inc.)
8) Ya doğru yap ya da yapma.
Bu yaklaşım verdiğim her kararı yönlendirir. Bir şeyi herkesten daha iyi yapabileceğimi ve bunun için güçlü bir tutku hissedeceğimi düşünmüyorsam o fırsatı reddediyorum. Hayat, gurur duymadığınız şeyleri yapmak adına zaman harcamak için çok kısa. (Jeff Jahn, DynamiX)
9) İyilik dolardan daha güçlü bir para birimidir.
İster kişisel ister profesyonel alanda olsun bu doğru bir kuraldır. Parasal karşılığı olmayan yardımlar ve hediyeler, uzun vadeli ilişkiler kurar. Bu ilişkiler finansal kaygılara dayanan ilişkilerden daha pozitiftir. Birine gerçekten değer verdiğinizi ve onun için zaman harcadığınızı gösteriyorsunuzdur. Bu günümüzde dünyasında hiç de kolay değil, hatta her zaman mümkün de değil. Fakat yine olabildiğince uygulamaya çalışıyorum. (Kevin Yamazaki, Sidebench)
10) Değişimin sizde yarattığı rahatsızlığın tadını çıkarmayı öğrenin.
George Santayana, “Değişen mevsimlerle ilgilenmek, ilkbaharda ümitsizce aşık olmaktan daha mutlu bir zihinsel durumdur” diyor. İş, ilişkiler veya günlük yaşamda olsun, sorunlarımızın çoğu geçmişe takılıp kalmaktan, geçmişe sarılmaktan kaynaklanıyor. Değişimin verdiği rahatsızlığın tadını çıkartarak, her şeyi yeni bir bakış açısıyla görmeye başlarsınız ve bunu yaparken daha mutlu olursunuz. (Zach Obront, Scribe Writing)
11) Bir düşün, neyi sonuçlandırmaya çalışıyorsun?
Babam bana “Her zaman kendinize ne yapmaya çalıştığınızı sorun” derdi. Bu, bir tasarıma her başladığımda, bir projede ve hatta kişisel yaşamımda sıkışıp kaldığım kendime sormayı istediğim bir şey. Kendinizi durumun dışına çekmenin ve en iyi kararı vermenin bir yolu. (Peter Bonac, Bonac Innovation Corp.)
Kaynak: Ceotudent