Kendinizi Kaybolmuş ve Yalnız Hissettiğinizde Hatırlamanız Gereken 12 Şey

Tanıdığınız en karizmatik, en güçlü insanlar bile, hayatta kaybolduklarını ve diğerlerinden izole olduklarını hissettikleri anlar yaşarlar. Bu duyguda yalnız olmadığımızı bilmek güzel olsa da, soru hala orada duruyor: kaybolmuş ve yalnız hissettiğimizde ne yapmalıyız? İşte böyle anlarda hatırlamanız gereken 12 şey:


1) Bu şekilde hissetmenin yanlış olmadığını kabul edin.

Herkes zaman zaman yalnız kalmalıdır. Açıkçası, buna ihtiyacımız var. Ancak tabii ki her zaman insanlarla temas halinde olmaya alışkınsanız, bu zamanlar sizin için zor zamanlar olabilir. Ancak tüm bunlarla birlikte, kendi kendinize nasıl yalnız ve rahat olunacağını öğrenmek, özgüveninizin artmasını sağlar. Vakit geçirmek, bir şeyler yapabilmek ve paylaşabilmek için arkadaş bulmaya çalıştığımız her seferde, kendimize güvenme fırsatından vazgeçiyoruz. Kendi kendinize zaman ayırma alışkanlığını kucaklama zamanı!


2) Yalnızlığı kendiniz için bir rehber olarak kullanın.

Şu sözü mutlaka duymuşsunuzdur: “Nereye gittiğini bilmek için nerede olduğunu bilmen gerekir.” Yalnızlık, bir şeylerin arayışında olduğunuzu işaret etmek için bir yaşam sinyali görevi görür. Issızlığın ortasındayken kendinize verdiğiniz cevaplar, ruhunuzun derinliklerinden gelen yalansız ve saf cevaplardır. Unutmayın, hayatta hissettiklerinizden çok daha fazlası vardır.


3) Yalnızlığın, kendinizle yüzleşmeniz için bir fırsat olduğunu bilin.

Her ne kadar rahatlatıcı da olsa, başkaları sizin için ya da siz başkaları için vazgeçilmez bir sığınak olduğunuzda bu, bazı durumların gerçekleriyle karşılaşmamız gerektiğinde dikkat dağıtıcı bir ortam yaratabilir. Yalnızlık, üzerinde durmak istediğimiz durumlarla aramızdaki kovalamacayı kesip atar ve sizi elinizdeki gerçek sorunla uğraşmaya zorlar. Yalnızlığı, her şeyi düzeltmek için katalizör görevi görebilecek bir nimet olarak görebilirsiniz!


4) Düşündüğünüzden daha fazla kontrole sahip olduğunuzu unutmayın.

Tipik olarak, kendimizi kayıp ya da yalnız hissettiğimiz anlar bize her şeye olumsuz açıdan yaklaşmamız için oldukça geçerli bir bahane sunar. Böyle anlar, istemsiz olarak üzerinde durduğunuz her konuda kendinizi kurban psikolojisine sokmanıza ve durumları bu şekilde değerlendirmenize neden olabilir. İşin aslına bakarsanız, kimse sizin ne hissedeceğinize karar veremez ve bu aslında sadece sizinle ilgili bir durumdur. Seçebileceğiniz şey, karşılaştığınız durumlara nasıl tepkiler vereceğinizdir; bu sizin yegane gücünüzdür.


5) Yalnız olma hissinin sunabileceği özgürlüğü benimseyin.

Birçokları, yalnız olmak ile kendine acımayı aynı kefeye koyar ve bu iki durumun birbirini beslediğini düşünür hatta ve hatta bu besleme durumuna bizzat katkıda bulunur. Ancak siz, yalnızlığı kendine acıma duygusuyla eşleştireceğinize, yalnızlığın getirdiği özgürlük duygusunu benimseyebilirsiniz. Hayatınızdaki çoğu insan, bazen de bizzat kendiniz, yaşama devam edebilmek için başkalarının onaylarına ihtiyaç duyar. Ancak yalnız olduğunuzda, kimsenin onayı ya da görüşü sizin için bir şey ifade etmeyecek, böylece tatlı bir özgürlüğün keyfini çıkaracaksınız. Ancak unutmayın, yalnız olun ya da olmayın, birilerinin onayına asla ihtiyacınız yok! ?


6) Olduğunuz kişiyi, olduğu şekilde kabul edin.

Yalnızlık ve kafa karışıklığı, aslı benlik ve kişiliğinizden uzaklaştığınızda sizi bulabilir. Aslında bu durumlar, birbirini tetikleyen durumlar bile olabilir. Belki de olduğunuz yeni kişi, eski benliğinizden çok farklı isteklere, hayat gayelerine sahip olabilir. Değişim kaçınılmazdır. Olduğunuz ya da olacağınız kişi yolunda kendinizi kaybolmuş hissetmeniz oldukça normal. Bunu bilin ve şu an oldunuz kişiyi, olduğu şekilde kabul edin. Aynı şekilde geçmişte olduğunuz ve gelecekte olacağınız kişiyi kucaklamayı, ona da minnetinizi sunmayı, arkadaşça karşılamayı unutmayın.


7) Elinizden geleni yapmak için çaba gösterin.

Genelde kaybolmuş ve yalnız hisseden insanlar, kendilerini mutlak bir yenilgi içinde hissederler. Standartların çok altında işler yapacaklarına kendilerini inandırmışlardır çünkü içinde bulundukları durum nedeniyle kendilerine olan özsaygıları oldukça düşmüştür. Hissettiklerinizin asla kendinize duyduğunuz değeri azaltmasına izin vermeyin. Her zaman elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışın. Özellikle hissettiğiniz bu duygular içerisindeyken gösterdiğiniz çaba, sizi hem kendi gözünüzde hem de başkalarının gözünde oldukça değerli kılacaktır.


8) Unutmayın ki, mücadele ettiğiniz bu zamanlar oldukça değerlidir.

Yalnızlık ve kaybolmuşluk denizinde mücadele etmeye başladığınızda sürekli geçmişteki hatalarınızı düşünüp verdiğiniz kararlar konusunda kendinizi suçlamak oldukça kolaydır. Bu hareket, sizi dibe çekmekten ve olumsuzluk hissini sürdürmenize neden olmaktan başka bir işe yaramayacaktır, emin olun. Kendinizi pişmanlıklarla derine çekmek yerine, bir ayağınızı diğerinin önüne koyun ve zaman boyunca verdiğiniz tüm olumlu kararları düşünün. Böylece, üstesinden geldiğiniz tüm olumsuzlukları atlattığınız için kendinizi kutlayabilirsiniz.


9) Yaşadıklarınızın bir nedeni olduğunu unutmayın.

Hayatta karşılaştığımız olumlu ya da olumsuz her durum, bize bir şeyler öğretmek için oldu ve olacak. Şanslıysak, bazen bize sunulmaya çalışılan dersi başarıyla alabiliriz. Tam aksi durumda ise bahşettiğimiz duruma karşı olan yaklaşımımız mutlaka birilerine ilham olacaktır, özellikle de kendimize. Yalnızlık ve kaybolmuşluk hissi bize bir şeyler öğretmediği zamanlarda bile bizim aracılığımızla başkalarına bir şey öğretiyor ya da bizi karşılaşacağımız başka durumlara hazırlıyor olabilir.


10) Bu süreçte günlük tutmayı alışkanlık haline getirin.

Yalnızlık ve kaybolmuşluk hissi sizi sardığında günlük tutmak oldukça faydalıdır. Böylece süreç sonunda yaşadıklarınıza, yaşadıklarınızı nasıl aştığınıza dair kayıtlarınıza dönüp bakabilir ve kendinizle gurur duyabilirsiniz. Nasıl hissettiğiniz, bu hislerle nasıl başa çıktığınız konusunda bir yol haritanız bile olabilir artık!


11) Bu şekilde hisseden ilk kişi siz değilsiniz, merak etmeyin.

Daha önce bu şekilde hisseden ilk kişinin biz olduğumuzu düşünmek oldukça yaygın bir durumdur. Böyle düşünürüz çünkü yalnızlık ve kaybolmuşlukla baş ederken etrafımızda hayatı oldukça yolundaymış gibi görünen kişilere odaklanır, onlara imreniriz. Gerçek şu ki, etrafımızdakilerin, paylaşmayı seçmedikleri sürece nelerle mücadele ettiklerini bilemeyiz. Güvendiğiniz birisine bu duyguları yaşadıklarında bununla nasıl başa çıktıklarını sorun. Öğrendiklerinize şaşırabilirsiniz.


12) Bu duygularınız sürekli bir şekilde devam ediyorsa, yardım almayı ertelemeyin.

Kaybolmuş ve yalnız hissetme durumlarını herkes yaşar, ancak çoğu insan kısa bir süre sonra bu duyguların üstesinden gelir. Sıkıntılarınız düşündüğünüzden daha uzun bir süre devam ediyorsa, yardım istemek için beklemeyin. Yaşadığınız durumları rasyonel bir şekilde analiz etme yeteneğinizin kaybolmaya başladığını ve üstesinden gelemeyeceğiniz duyguların sizi sardığını hissettiğinizde tıbbi yardıma başvurmanın en doğru hareket olduğunu ve bu hareketin asla yanlış olmadığını bilin.

Yazan: Ceotudent

Written by Altan Yiğit

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir