Ocak ayının gelmesiyle birlikte sıcaklık dereceleri hızla düşmeye başladı. Biz minnoşların bağışıklık sisteminin çok güçlü olmadığı ve soğuğa karşı direncimizin düşük olduğuysa maalesef bir gerçek. En iyisi havalar daha da soğumadan bol bol vitaminli ve sağlıklı besinler tüketerek kendimizi korumak. Hadi hastalıklardan korunmak için nasıl beslenmeliyiz bir göz atalım!
Bağışıklık sistemi denince akla ilk gelen: C vitamini!
Gripten, nezleden korunmak için günlük C vitamini ihtiyacını karşılaman oldukça önemli. Sana bunları anlatmaya başladığım anda aklına gelen ilk şeyin portakal olduğundan eminim. Ama asıl gerçek şu ki portakaldan daha fazla C vitamini yoğunluğu içeren besinler mevcut. Bu besinlere; kırmızı biber, kivi, ananas, alabaş turbu, karalahana ve brokoliyi örnek verebiliriz.
Bağırsak sağlığını korumak için probiyotik takviye!
Son zamanlarda ikinci beyin olarak adlandırılan bağırsaklarımızı, mevsim geçişleri ve regl döngüsü etkilerine karşı korumak için probiyotikler oldukça önem taşıyor. Toz veya tablet formundaki probiyotik takviyeleri kullanabileceğiniz gibi bu takviyeyi besinlerle de almanız mümkün. Benim sana önerim; her akşam yatmadan iki saat önce, bir bardak kefir içmen ve gece boyunca bağırsaklarının temizlenmesini sağlaman.
Sıvı elektrolit dengesini düzende tutmak için su şart!
“Kış geldi, ben nasıl iki litre su içeyim, canım istemiyor ki” dediğini duyar gibiyim. Ama vücudunun her mevsimde, her dönemde suya fazlasıyla ihtiyacı var. Özellikle kış aylarına geçiş dönemlerinde vücudumuz ödem tutmaya pek bir yatkın oluyor. Bunun önüne geçmek için su tüketimine özen göstermeliyiz. Peki, yeterli su içip içmediğini nasıl anlayacaksın? Bunun en iyi yolu idrar rengini dikkate alman olacaktır. Eğer yeterli miktarda su içtiysen idrarın daha açık renkli olur. Koyu renkli ve kıvamlı idrarsa vücudunun suya ihtiyacı olduğunun işaretidir.
Beyin ve sinir sistemi hastalıklarından korunmak için B12!
Unutkanlık, dikkat dağınıklı ve konsantrasyon eksikliğini önlemek adına yeterli miktarda B12 vitamini içeren besinler tüketmek önem taşıyor. Balık, ciğer, sığır eti gibi hayvansal protein kaynakları yüksek oranda B12 vitamini içeriyor. Benim sana önerimse haftada iki kez deniz ürünlerini tüketmen olacak. Çok şanslıyız ki balık mevsimindeyiz.
Kendini yorgun ve bitkin hissetmenin nedeni demir eksikliği olabilir mi?
Ülkemizde çok sık karşılaşılan bir durum olan demir mineralinin eksikliği kadınlar için erkeklere göre daha büyük bir problem. Özellikle regl döneminde şiddetli akıntı, kan kaybından dolayı vücuttaki demir depolarının azalmasına sebep olabilir. Demir mineralini fazlasıyla içeren besinlere; kuru kayısı, kuru üzüm, pekmez, karaciğer, yumurta, lahana, badem örnek gösterilebilir. Her 3 ayda bir mutlaka kan testi yaptırarak vücudundaki eksiklikleri kontrol ettirmen ise her zaman yararına.
Antioksidan E vitamini!
E vitamini vücudumuzdaki toksinleri arındırır ve olumsuz maddelerin etkilerini azaltır. Kısacası vücudumuzu temizlemeyen müthiş antioksidan özelliğe sahiptir. En fazla bulunduğu besinlerse badem, soya yağı, zeytinyağı gibi bitkisel yağlardır. Benden sana ufak bir öneri: Bu mucize vitamini vücuduna sürerek nemlendirici özelliğinden de faydalanabilirsin.
Vitamin kaybını minimuma indir!
Sebze ve meyveler pişirilince içlerinde bulunan vitamin ve mineraller ısı ile kayboluyor veya pişirildikleri suya geçiyor. Özellikle B ve C vitaminleri ısıyla çok hızlı kayba uğruyor. Ispanak, brokoli, karnabahar, lahana gibi yeşil yapraklı kış sebzelerini -vitamin kaybını minimuma indirmek için- az pişirmen gerekli.
Propolis tüketerek enfeksiyonlardan korun!
Araştırmalara göre Propolis düzenli tüketildiğinde, özellikle mevsim geçişlerindeki etkilerden vücudu korur ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını önleyerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Propolisi ara öğünlerinde yoğurdunun veya ılık bitki çayının içine katarak tüketebilirsin.
Tatlııım! Unutmaman gereken bir şey daha var! Sağlıklı beslenerek hastalıklara karşı önlem almak, hastalığı tedavi etmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. 🙂
Yazan: Dyt. Merve Gedikli