Ada çayının tarihi eski çağlara dek uzanıyor. Geçmişten günümüze şifalı bir bitki olarak bahçelerimizi süslüyor. Gerek mis gibi kokusu gerek sağlık vermesi sebebiyle sık sık tüketiliyor. Bazen tütsü şeklinde, bazen de çay. Yemeklere de katılıyor, pişirilen yemeğe hoş bir koku ve aroma katıyor. Ada çayı hakkında bir de şöyle bir efsane var:
Meryem Ana bebeği İsa ile birlikte Herodes’in gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman ada çayı eğilmiş ve Meryem Ana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra saklandığı yerden çıkan Meryem Ana, tatlı sesiyle ada çayına şöyle demiş: “Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi onları da ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri ada çayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.” (Vikipedi)
Gelelim ada çayının faydalarına:
1- Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar ve bedeni temizler.
2- Depresyona ve strese iyi gelir. Sakinleştirici bir etkisi vardır.
3- Yaşlanma sürecini geciktirir, hafızayı güçlendirir.
4- Menopoz sonrası belirtileri hafifletir.
5- Saçların beyazlamasını yavaşlatır.
6- İdrar yolu enfeksiyonunun tedavisinde etkilidir.
7- Selülit sorununu en aza indirir.
8- Aşırı terlemeyi azaltır.
9- Boğaz ağrısını geçirir. Gargara suyu olarak da kullanılabilir.
10- Tütsü versiyonu kötü enerjileri kovar, yaşam alanını nötrler.